Dergah!
Dergah!
İçeriği Görüntüle
İki haftalık tatilin ardından, bu satırlarda buluştuk yeniden. Geçmiş Ramazan bayramınız mübarek, tuttuğunuz oruçlar da kabul olsun dileklerimle...   “İtirafları” sonrası Türkiye’ nin adını sıklıkla duyduğu, ve fakat güzel ülkemin bir rutini olarak, ardından hemencecik unutulan bir isim medyadaydı, bu aralar. Tuncay Güney... 1972 yılında Çorum’ un bir köyünde doğan bu zat, ortaokul mezunuydu. Gazeteci oldu. Sabah gazetesinde ofisboy olarak çalışmaya başladı. Gülen cemaati, Samanyolu TV ve ardından Bülent Ecevit’ le Recep Tayyip Erdoğan’ la yapılan röportajlar. Sonra cemaat düşmanlığı. İrtica ile ilgili haberleri içeren dergiler. Sonrasında MİT’ ile ilişkiler, Mehmet Eymürler (Susurluk Raporu’ ndan hatırlayın).  Sonra? Sonrası malum, itirafçı oldu. Kendisinin ruhsal olarak Musevi olduğuna inanıyor. Peki, onunla başlayan Ergenekon davasında, dava ile resmi olarak nasıl bir ilişkisi olduğunu biliyor musunuz? Yani sorum o ki; Tuncay Güney bu davada ne idi? Onun verdiği bilgilerle başlatılan operasyonlar sonucunda, yıllarca süren ve ancak yakın zamanda sonuca ulaşabilen bu davada Tuncay Güney; Tanık mı? Müşteki (şikayetçi) mi? Mağdur mu? Sanık mı? Bu satırların okurları, yanıtı bilemeseler bile tahmin edecekler. Cevap: Hiçbiri!...   Rusya, tıpkı güzel ülkem gibi “olağanüstü”, “baskı”, “sansür”, “ihtilal” kelimelerinin sık hatırlandığı bir ülkedir. İşte böyle sıkıntılı zamanlarda başa gelebilecek birçok tehlikeyi göze alarak yazılan, gizli gizli dağıtılan kitaplara “Samizdat” adını vermiş, Ruslar. Sonraları tüm dünyada kullanılan ortak bir isim olmuş. Ergenekon kapsamında tutuklanan ve sonrasında salıverilen araştırmacı-gazeteci-yazar Soner Yalçın’ ın tutuklu iken kaleme aldığı kitabın ismi de: Samizdat. Dünyaya bakışı ne olursa olsun gerçekleri bulmayı ve özgün sentez yapmayı şiar edinen yazarları okumak; kendini geliştirmenin, düşünen bir varlık olmanın, hasılı yüce bir milletin bireyi olmanın gereği. Kitap; zaman zaman insanın hafızasını tazeleyen, zaman zaman ise inanması güç olayları ve ilişkileri anlatılıyor, Ergenekon süreci ile ilgili. Öyle ki; şimdiye kadar kitabın, içerdiği nedeniyle dünya kadar davaya konu olmamış ve tekzip almamış olmasına şaşırıyorsunuz. Ve Yalçın bir soru sormuş kitabın başlığının hemen altında: “Hakikatlere Dayanacak Gücünüz Var Mı?” Şahsen ben, kendimde bu gücün olduğuna inanırdım. Yokmuş!     Sürç-ü lisan ettiysek affola... Abdül Canbaz   Meraklısına NOT: Kitaptan: “Tuncay Güney’ in Samanyolu TV’ de yaptığı Zirvedekiler adlı programın konuklarından biri, parapsikoloji uzmanı Mehmet Ayrancı idi. Ayrancı’ nın yardımcısı ise sonradan Güney’ in babasıyla da yakın ilişki kuracağı bir isimdi: Volkan Kemal ERGENEKON! Emekli Albay Necabettin Ergenekon’ un oğlu...”