Göreve geldiğinde hiç kimse böyle bir süreci yaşayacağını tahmin edemezdi. Eminim, kendisi de etmedi. Seçim çalışmalarına büyük bir heyecanla başladı. Halkla kucaklaştı, umut oldu, ses oldu… Ve o gece, zaferle taçlandı bu emek. Manisa’da ilk kez bir kadın belediye başkanı seçildi. Kadın eli, Şehzadeler’e dokundu.

Ama hayat bazen planladığımız gibi akmıyor. Gülşah Durbay’da istemezdi hasta olmayı. Kim ister? Hele ki yolun başındayken… Tam da halkına hizmet etme heyecanı içindeyken.

Ben Gülşah Başkan’ı biraz farklı anlıyorum. Çünkü yaşadıklarını birebir yaşıyorum. Evet, aynı hastalıkla ben de mücadele ediyorum. Kemoterapi sonrası gelen mide bulantılarını, en sevdiğin yemeğe bakıp içinin kalkmasını, gece uyuyamayıp sabahı beklemeyi iyi bilirim.

Ama bazılarımıza çalışmak iyi gelir.

Gülşah Başkan da o kadınlardan biri. Bu zor süreçte bile görevini bırakmadı, bırakmak istemedi. Çünkü üretmek, çalışmak, halkla olmak ona iyi geliyor.

Tıpkı bana olduğu gibi…

Ben de hastalığım süresince kalemimi bırakmadım. Yazdım, haber peşine koştum, çalıştım. Çünkü insanlarla iç içe olmak bana da moral oluyor.

Ama Onun bu mücadelesi gölgelenmeye çalışıldı. Kimi çevreler tarafından "başkanlığı bırakmalı" baskıları yapıldı. Öyle ki, onun haberi bile olmadan, yerine geçecek isimler konuşuldu.

Gülşah Başkan hastalığıyla savaşırken, siyasi savaşın ortasında kaldı. Oysa böyle bir dönemde en çok ihtiyaç duyduğu şey huzurdu.

Destekti

Sessizlikti

Şefkatti…

İyileşmek, sadece ilaçlarla olmaz.

Moral ile olur.

Umut ile olur.

İnanç ile olur.

Oysa yapılan dedikodular, yaratılan baskılar, onun bu hassas dengesini sarstı. Belki de moralinin bozulması, hastalığın seyrini etkiledi… Kim bilir?

Neden mi bu kadar net konuşuyorum?

Çünkü ben de aynı hastalıkla savaşıyorum. Hatta neredeyse aynı günlerde başladık bu mücadeleye. O yüzden onun ruh halini, bedenini, inişlerini, çıkışlarını çok iyi biliyorum. Empati değil bu, tam anlamıyla YAŞANMIŞLIK

O yüzden diyorum: Hassasız biraz… Sakin olun.

Bırakın bir kadın hem başkan olsun hem de bu hastalığı yensin.

Çünkü biz kadınlar istersek, hem iyileşiriz

Hem yönetiriz…