Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un önerisiyle oluşturulan İzmir Körfezi Bilim Kurulu, Körfez’e acil müdahale için harekete geçti. 2 gün sürecek toplantı ve incelemelere 3 çalışma grubunu oluşturan 35 akademisyen katkı sağlayacakİZMİR (İGFA) -  İzmir Körfezi Bilim Kurulu, Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank başkanlığında İzmir İktisat Kongresi binasında toplandı. Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Vali Yardımcısı Kamil Köten, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı ilgili genel müdürler ve daire başkanları katıldı.

Bilim Kurulu’nda yer alan 35 akademisyenin alanlarına göre oluşturduğu “İklim Değişikliği ve Doğa Temelli Çözümler Çalışma Grubu”, “Atık Su Altyapısı ve Dereler Çalışma Grubu” ve “Deniz Alanlarının Değerlendirilmesi ve Ekosistemin İyileştirilmesi Çalışma Grubu” üyeleri Körfez’de acil yapılması gerekenleri bilimsel veriler ışığında ortaya koyacak.

“BİR KRİZİN İŞARETİ”

Bakan Ersoy: Sürdürülebilir ve iklim dirençli bir gelecek için çalışmakta kararlıyız Bakan Ersoy: Sürdürülebilir ve iklim dirençli bir gelecek için çalışmakta kararlıyız

Toplantının açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Fatma Varank, “İzmir Körfezi'nde yaşanan balık ölümleri sadece bölgesel ekosistemimizi değil aynı zamanda ülkemizin biyolojik çeşitliliği, balıkçılık sektörü ve kıyı topluluklarımızın sürdürülebilirliği açısından da büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu olay iklim değişikliğinden su kalitesine, kentsel kirliliğin deniz ekosisteminin bozulmasına kadar birçok farklı sektörün bir araya geldiği bir krizi işaret etmektedir. Bu nedenle bu soruna karşı geliştirilecek çözümlerin bilimsel temellere dayanması ve tüm paydaşların katılımıyla uygulanması büyük bir önem taşımaktadır” dedi.

KASIM SONUNDA ORTA VE UZUN VADELİ PLAN AÇIKLANACAK

İzmir Körfezi'yle ilgili acil eylem planının eylül ayı sonunda açıklanacağına işaret eden Bakan Yardımcısı Varank, uzun ve orta vadeli eylem planının da kasım ayı sonunda netleşeceğini açıkladı. Varank, “Hazırlanacak eylem planı İzmir Körfezimizi gelecek nesillere sağlıklı olarak aktarmak üzere gerekli adımları ve sorumlulara yol gösterecek bir kılavuz niteliğinde olacaktır” diye konuştu.

İzmir Körfezi Bilim Kurulu üyelerinin bir kısmı toplantının ardından İzmir Körfezi’ne açılarak incelemelerde bulunacak. Bir kısmı da arıtma tesisleri ile Körfez’e dökülen derelerin çevresinde inceleme yapacak.

BALIK ÖLÜMLERİYLE İZMİR KÖRFEZİ ALARM VERDİ

Bakanlık, 20 Ağustos 2024 tarihinde İzmir Körfezi’nde meydana gelen toplu balık ölümleri, kirlilik ve kötü koku ile ilgili bölgede inceleme başlatmıştı. Deniz suyundan alınan numunelerin analizi sonucu balık ölümlerinin, sudaki sıcaklık artışı, kirlilik ve oksijen seviyesinin yetersizliğinden kaynaklandığı tespit edilmişti. Atık su kaynaklı amonyak miktarının olması gerekenden 50 kat daha fazla olduğu belirlenmişti. Körfez’de 6 miligram/litreye olması gereken oksijen seviyesinin ise 1,8; yer yer 0’a düştüğü tespit edilmişti. “Çevre mevzuatında belirtilen standartların üzerinde” kirli suyu İzmir Körfezi'ne deşarj ettikleri tespit edilen İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü'ne 1 milyon 858 bin 610 TL idari ceza uygulandı. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

BAKAN KURUM: İZMİR KÖRFEZİ KADERİNE TERK EDİLEMEZ

5 Eylül’de Körfez’de TÜBİTAK gemisiyle inceleme yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Büyük Kanal Projesi ve Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin bölgedeki kirliliğe neden olan en önemli iki faktör olduğuna dikkat çekmişti. Bakan Kurum, Körfez’in durumunu “can çekişiyor” sözleriyle anlatıp şöyle konuşmuştu:

Denizde oksijen kalmamıştır. Şu anda Körfezimizin bazı noktalarında yaşam kalmamıştır.  Balıklarımız, oksijensiz kaldıkları için ölmüştür. Bugün derelerdeki su, ‘organik kirlilik’ açısından tarihin en kötü durumundadır.  İzmir Körfezi’nin ekosistemi artık tamamen durma noktasına gelmiştir; Körfez ölmektedir. İzmir Körfezi, bugün yapıldığı gibi, kaderine terk edilemez. 

Kaynak: igf