Delegelerin avukatı Onur Yusuf Üregen’in mahkemeye sunduğu dilekçede, mevcut CHP yönetiminin 38. Olağan Kurultay’da kurultay iradesini organize bir şekilde ortadan kaldırdığı ve bunun hukuka ve kamu düzenine aykırı olduğu öne sürüldü. Dilekçede, mevcut yönetimin parti içi demokrasiyi engellediği ve üyelerin seçme ve seçilme haklarını kısıtladığı belirtildi.
Mahkeme dilekçesinde, Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında düzenlenen iddianameler ve açılan ceza davalarına da dikkat çekildi. Delegeler, mevcut yönetimin 6 Nisan ve 21 Eylül 2025’te düzenlenen olağanüstü kurultayları, hukuka aykırı yollarla yönetimi korumak amacıyla gerçekleştirdiğini ve bu kurultayların yok hükmünde sayılması gerektiğini savundu.
Dilekçede ayrıca, mevcut yönetimin muhaliflere yönelik disiplin süreçleri ve yargısız infazlarla parti içi demokrasiyi engellediği vurgulanarak, CHP’nin kurultay iradesinin “organize şekilde gasbedildiği” ifade edildi. Hukuka aykırı yönetim nedeniyle, CHP’nin kaynaklarının partiyi ele geçirenler tarafından kullanıldığı ve İBB’deki suçlamalarla ilişkilendirilen Ekrem İmamoğlu’nu korumaya yönelik girişimlerde bulunulduğu dilekçede yer aldı.
Delegeler, yargılama süreci devam ederken kamu düzeninin korunması amacıyla mevcut CHP yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasını ve önceki dönem Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile parti meclisi ve yüksek disiplin kurulu üyelerinin görevlerine iade edilmelerini talep etti.
Mahkemeden ayrıca, 39. Olağan Kurultay sürecinde yapılan tüm seçimlerin iptaline ve 21. ve 22. Olağanüstü Kurultaylarda alınan tüm kararların yok hükmünde sayılmasına karar verilmesi istendi.
CHP içindeki bu gelişme, partideki iç mücadele ve kurultay süreçlerine dair tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.




