Işık, özellikle küresel ısınmanın üzüm üretiminde yarattığı olumsuz etkilerin altını çizerek, su sorununun bu süreçte büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Üzüm üreticilerinin karşılaştığı en büyük maliyet unsurlarından birinin su olduğunu ifade eden Işık, "Su kaynakları kısıtlı, bağcılık alanları giderek azalıyor. Avustralya, Yunanistan ve Amerika gibi bağcılıkta gelişmiş ülkelerde de benzer sıkıntılar yaşanıyor. Biz de bu durumu aşmak için biyolojik ve biyoteknik mücadelelerle, kompost gübrelerle toprağımızı verimli tutmamız gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Mehmet Ali Işık, sürdürülebilirlik konusundaki en önemli örneklerden birinin üzümde yaşandığını vurguladı. Üzümde rekoltenin düşmesine rağmen, ihracatın 511 milyon dolara yükseldiğini belirten Işık, bu başarının arkasında yıllarca süren tarımsal araştırmalar, üniversiteler, akademik çalışmalar ve Tarım Bakanlığı'nın desteğiyle elde edilen bir başarı olduğunu söyledi. Bu çabaların, Türkiye'nin üzüm üretiminde dünya çapında rekabet gücünü artırdığını ifade etti.
Işık, üzümde organik tarımın önemli bir yer tuttuğunu ve bu alandaki başarıların her geçen yıl artığını belirtti. Organik tarımda yüzde 10 oranında bir kapasite artışı sağlandığını kaydeden Işık, "Üzümde organik üretim yapmak çok zorlu bir süreçtir. Biz bu zorluğu 35 yıldır başarıyla aşıyoruz ve her yıl kapasitemizi artırıyoruz" dedi. Ayrıca, Avrupa Birliği'nin 2024 politikalarında pestisit kullanımını yüzde 50 oranında azaltma hedefinin de çiftçiler açısından bir zorluk oluşturduğuna değindi. Işık, bu tür değişimlerin sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal olarak el birliğiyle yapılması gerektiğini vurguladı.
Işık, sürdürülebilir üretim için yeni metotların uygulanması gerektiğini ve bu konuda biyolojik mücadele yöntemlerinin önemli bir rol oynayacağını söyledi. "Üretim sürecinde çiftçilerimiz, pestisit kullanımına başvuruyor. Ancak, bu sorunun çözülmesi için biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemlerinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Ayrıca, toprak verimliliğinin artırılması adına, doğru gübreleme ve toprak analizi sistemlerinin hayata geçirilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber ise sürdürülebilir tarım politikaları ve üretim planlaması konusunda önemli açıklamalar yaptı. 2024 yılında hayata geçirilen üretim planlamasına değinen Dilber, "Bu yıl, ülkemizde üretim yapılan her alanda, üretim bölgeleri belirlendi. Süt, besi, kanatlı et ve su ürünleri için ayrı planlamalar yapıldı. Bu planlamaya sadık kalan üreticilere ilave destek verilecektir" dedi.
Dilber, Türkiye'nin tarım sektöründeki başarısının, yalnızca iç pazarı değil, dış pazarı da kapsadığını belirterek, "2024 yılı itibarıyla Türkiye, tarımsal hasılada Avrupa'da birinci sırada, dünyada ise ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Türkiye'nin üretim kabiliyeti, gıda tedarikinde herhangi bir sıkıntı yaşanmasını engelliyor. Bizim ülkemizde gıda güvenliği konusunda kaygı duyulacak bir durum yok" ifadelerini kullandı.
Ayrıca, Bakanlık olarak yapılan denetimlerin artırıldığını ve halkın güvenli gıdaya ulaşması için büyük bir çaba sarf edildiğini belirten Dr. Dilber, geçtiğimiz yıl 134 milyar TL değerinde idari para cezası uygulandığını açıkladı. Taklit ve hileli ürün üreten firmaların denetlenmesi ve gıda güvenliği konusunda gerekli önlemlerin alınmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Dr. Dilber, 2024 yılı itibarıyla Türkiye'nin tarımda daha güçlü bir geleceğe adım atacağını belirterek, ülke çapında sürdürülebilir üretim ve verimli toprak kullanımı konusunda atılacak adımlarla Türkiye'nin tarımsal üretim kapasitesinin artacağını ifade etti. Bu politikalarla, çiftçilere daha fazla destek verilerek, Türkiye'nin tarım sektörünün daha sürdürülebilir hale geleceğini söyledi.
Sonuç olarak, Türkiye'nin üzüm üretimindeki başarısı, sürdürülebilir tarım politikalarının ve doğru üretim metotlarının bir yansıması olarak öne çıkıyor. Hem iç pazarda hem de dış pazarda güçlü bir konum elde eden Türkiye, tarım sektöründe daha verimli, sağlıklı ve çevre dostu üretim yöntemlerini benimseyerek gelecekteki hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor.