Türkiye’nin en önemli tarım şehirlerinden biri olan Manisa, verimli toprakları, iklim avantajı ve köklü üretim kültürüyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Özellikle üzüm üretiminde hem iç piyasada hem de ihracatta başı çeken şehir, bu yıl doğal afetlerin etkisiyle zorlu bir hasat sezonuna giriyor. Saruhanlı başta olmak üzere ilçelerinde binlerce çiftçi, bağlarında aylarca emek verdikleri ürünlerini toplamak için hummalı bir çalışma yürütüyor. Ancak iklim koşullarındaki olumsuz değişimler, verimde ciddi kayıplara yol açmıştı. Hasadın başladığı bu günlerde çiftçiler, hem üretimden doğan masrafları karşılamak hem de borçlarını ödemek için ürün gelirlerine ve tarım sigortalarından gelecek ödemelere güveniyor. Tarımda güvenlik ve sigorta bilincinin artması gerektiğine dikkat çeken üreticiler, özellikle TARSİM ödemelerinin gecikmeden yapılmasını talep ediyor. Konu ile ilgili Meydan Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, bu yıl bağcılıkta yaşanan sıkıntılar çiftçileri zor durumda bıraktığını ve geçmiş yıllarda ağustos ortasında başlayan ve eylül ortasında tamamlanan üzüm hasadı, bu yıl afetler nedeniyle hem miktar hem de kalite açısından geride kaldığını söyledi. Yüzde 100 hasar gören üreticiler ödemelerini alırken, diğer üreticiler hâlâ beklemede olduğunu kaydeden Okur, Manisa’da çiftçiler, bir yandan bağlarında üzüm toplarken, diğer yandan geçimlerini sağlamak için alacakları desteklerin zamanında gelmesini umut ettiğini ifade etti.

Ünlü spikerlere uyuşturucu soruşturması: Cebeci ve Acet serbest bırakıldı
Ünlü spikerlere uyuşturucu soruşturması: Cebeci ve Acet serbest bırakıldı
İçeriği Görüntüle

Whatsapp Image 2025 08 15 At 15.21.07

“Tarsim ödemeleri yapılmalı”

Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, şu anda çiftçilerin hasada başladığını vurguladı. Okur, “Üzüm hasadı kırsal alanlarda yavaş yavaş ilerliyor. Buradaki çiftçilerimize uyarıda bulunmak istiyorum: Mutlaka araçlarının trafik sigortalarını yaptırsınlar. Traktörlerinin trafik sigortalarını ihmal etmesinler. Römorklarının tepe lambalarını tamir ettirip çalışır hale getirsinler. Güvenlik tedbirlerini alarak hasada başlasınlar. İnşallah sezonu kazasız belasız geçiririz. TARSİM sigorta birimlerinin ödemeleri eylül ayının 15’i ile 20’si arasında çiftçilerin hesaplarına yatırmasını talep ettik. TARSİM’e bu konuda başvuruda bulunduk, ‘Çalışma yapacağız’ cevabını aldık. Tarım sigortalarının bir an önce devreye girmesi önemli, çünkü çiftçimizin gübreciye, bankalara borçları var. Normal şartlarda üzümü ağustosun 15’inde kesiyorduk. Eylülün 15’ine kadar hasadı tamamlayıp satıyor, borçlarımızı ödüyorduk. Ancak bu yıl ülkemizde yaşanan büyük afet nedeniyle üzümde sıkıntı var. Bu yüzden TARSİM ödemelerinin bir an önce yapılmasını bekliyoruz. Bakanlığa gerekli müracaatımızı yaptık. İnşallah 15 Eylül’den sonra ödemeler başlar. Yüzde 100 hasar gören çiftçilerimiz ödemelerini aldı, orada sorun yok. Ancak geriye kalan çiftçilerimiz hâlâ bekliyor. İlçemizde bu konunun bir an önce çözüme kavuşması gerekiyor, çünkü üzüm neredeyse hiç yok” diye konuştu,

“Obruklar oluşursa ne yapacağız?”

Geçen haftalarda Meydan Gazetesi’ne Manisa’nın suyunun İzmir’e verilmesine yönelik açıklamalarda bulunan Okur, sürece tepki göstermişti. Aydoğan Okur’a İzmir’den açıklaması üzerine cevap geldi. Okur, şunları söyledi: “Su ile ilgili süreçte İzmir’den sadece Meclis Başkan Yardımcısı olduğunu belirten bir kişi bana cevap verdi. ‘İnsani ihtiyaç’ diyerek su kullanımıyla ilgili açıklama yaptı. ‘Su kimsenin tekelinde değildir’ dedi. Ben de şu cevabı verdim: ‘Tamam, insani ihtiyaç ama hangi İzmirli Çeşme’den eğilip su içiyor? Hepsi hazır su kullanıyor. Benim sularım ise çim sulamasında, temizlikte kullanılıyor. Eğer bu insani ihtiyaçsa, en büyük insani ihtiyaç biz de olmalı. Biz üretmezsek, topraklarımız kurursa, obruklar oluşursa ne yapacağız? Ne ekip biçeceğiz? Benim insanlık hakkım nerede?” Bu cevabımdan sonra İzmir’den tekrar bir dönüş olmadı, bekliyoruz.”

“İlçemiz bu konuda şanslı”

Zirai Don ile ilgili verilen hasar raporunun yetersiz olduğunu da sözlerine ekleyen Okur, “İlçemizde TARSİM’e verilen hasar oranı ortalama yüzde 80. Kuru üzümde Türkiye’nin en önde gelen yerlerinden biriyiz. Ancak bu gidişle üzümü marketten almak zorunda kalacağız gibi görünüyor. Zor bir durumdayız. Üzümü kesmek masraflı, dalında bırakmak daha kötü. Büyük ihtimalle çoğu kişi aile ziraatına yönelecek; ailesiyle birlikte bağa gidip üzümlerini kesecek ve serecek. Aldığımız bilgilere göre rekolte çok düşük” ifadelerini kullandı. Saruhanlı ilçesinde çiftçilik yapan üreticilerin büyük kısmının TARSİM sigortasının yaptırdığını belirten Okur, “Yine de ilçemiz bu konuda şanslı sayılır. İlçe bazında yüzde 70-75 oranında TARSİM sigortası yaptırıldı. Çiftçimiz geçmiş tecrübelerinden dolayı bu konuda duyarlı davrandı. Yüzde 30’luk kesim ise sigorta yaptırmadı. Cumhurbaşkanımız bu çiftçilere de destek verileceğini açıkladı. Bu gerçekleşirse çiftçimiz memnun olur” açıklamasında bulundu.

“Ekim alanlarını planlayacağız”

Domates üretimi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Aydoğan Okur, son olarak şunları söyledi: “Şu anda domates hasadına da başladık. Domateste şu an ciddi bir sorun görünmüyor. İnşallah böyle devam eder. Ancak çiftçimizin bu konuda bilinçlenmesi önemli. Geçen yıl domates para etmedi diye bu yıl ekmeyenler oldu. Fakat bu yıl fiyatlar iyi olursa önümüzdeki yıl tekrar ekim yapılır. Bunun şimdiden planlanması lazım. Büyük ihtimalle Tarım Bakanlığı ile bu konuda istişare yapacağız. İl bazında hangi alanlarda ne ekileceğine dair kapsamlı bir çalışma yürütülüyor. Biz de bu planlamaya göre ekim alanlarımızı belirleyeceğiz.”

MUHABİR:ALİ GÖZEN

Kaynak: manisameydangazetesi.com.tr