Nörolojik ve psikolojik nedenler olmadığı durumlarda unutkanlığın sistemik nedenleri de var.
Unutkanlık nedenleri saymakla bitmez! Kansızlıktan organ yetmezliklerine, enfeksiyon hastalıklarından kanserlere pek çok hastalıkta unutkanlık sebebi olabilir. Bazı unutkanlık sebepleri var ki onlarla diğerlerinden daha sık karşılaşılır. Bunlardan biri de "hipoglisemi"dir.
Hipertansiyon, yüksek kan yağları, beslenme yetersizliği gizli unutkanlık nedenleridir.Tiroid hastalıklarında özelikle tembel tiroid hastalığı (hipotiroidi veya haşimato hastalığı) unutkanlık nedenlerden bir kısmıdır.Kan hastalıkları özelikle yoğun kan birikmesi, kansızlık sebepleri ( B12, Demir ve Folik asit eksikliği ) unutkanlık yapabilir.Son yıllarda çevre ve halk sağlığı araştırmaların bildirilerine göre; çinko, biotin(vitamin H) ve vitamin D eksikliği unutkanlığa neden olabilir.Uyku apne( uyku sırasında nefes duraklaması ) gibi sorun kilo artışı ile parelel seyir eden bir sorundur. Oksijen yeteri kadar alınmadığında beyin dinlenemez ve ertesi günde yorgunlukla başladığı için için unutkanlık vazgeçilmez olur.Sigara ve alkol kullanımı beyin hücrelerini etkileyerek unutkanlığa neden olabilir.
Hipoglisemi; Kan şekerinin düşmesi demektir. Normalde açlıkta olan kan şekeri 85-100 mg/dl dolaylarındadır. Bu rakam toklukta yükselerek maksimum seviyesi ortalama 130 gibidir. Kan şekeri düzeleyen karaciğer ve pankreastır. Pankreasta salınan Glukagon ve insülin hormonu ise bu ince ayarın en önemli oyuncusudur.
Yanlış beslenme, hareketsizlik, genetik yatkınlık ve şişmanlık sonucunda metabolizma bozularak insülin salgı fazlalığı gelişir. Bu durumda da aşırı kana şekeri düşmesi olur.Unutkanlık hipoglisemi belirtisi olabiliyor
Karbonhidrat içeren gıdalar (hamur işi, tatlı yiyeceklere) düşkünlük, başka tabirde "tatlı krizleri" geçirmek, gün boyu tekrarlayan gerginlik, sinirlilik, yorgunluk ve uyku halleri de hipogliseminin belirtileri olabilir. Hipoglisemi, genelde yemeklerden, özellikle fazla miktarda şeker içeren gıda veya içeceklerden 2-3 saat sonra ortaya çıkıyor. Bu durumda aşırı terleme, çarpıntı, halsizlik, bulantı, dikkat kaybı, hatta el titremeleri ve sonra da uyuklama gibi belirtileri olabilir.
Sürekli kan şekerinin düşmesi sonucunda ilerleyici bellek kaybının, hatta depresyonun bile hipoglisemi ile ilişkili olabileceği gösteren bir araştırıma vardır.
Hipoglisemi görülme oranı neden artıyor?
Hipogliseminin son yıllarda dahada yaygınlaşmasına en büyük etken; yapılan beslenme hataları, fazla şekerli ve unlu yiyecek ve içecek gıda tüketilmesine bağlıdır. Genetik mirasın eklenince bu durum daha sık görülüyor. Hipogliseminin erken yaşta görülmesi gizli şeker hatta aşikar diyabet olarak erken sinyal veriyor.
Hipoglisemide Risk Grubu:
Hipogliseminin en önemli özelliği, her hastada olmasa da, ileride diyabet adayı olmaya yatkınlık göstergesidir.
Aşırı kilo,
Erken yaşta kalp veya hipertansiyon hastalığı olanlar,
Kolesterol veya iri bebek doğuranlar,
Ailesinde şeker öyküsü bulunan,
Hipoglisemi belirtileri yaşayan,
Ailesinde diyabet öyküsü bulunan hastalar, mutlaka araştılmalıdır. Bu durumda glikoz yükleme testi yapılması gereklidir.
Editör: TE Bilisim