“Yorgun ve neşesiz köylüler”

1917’de “İaşe-i Umumiye İdaresi Heyet-i Teftişiyesi” göreviyle Niğde, Nevşehir ve çevresinde bulunan Ahmet Haşim, Anadolu izlenimlerini kaleme aldığı mektubunda köylülerin durumunu “karıncalar gibi çalışan ama yorgun ve neşesiz” sözleriyle anlatıyor. Halkın temel gıda eksiklikleri nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirten Haşim, Alman tıp heyetinin de Anadolu insanının yetersiz beslenmeden kaynaklı parazit hastalıklarıyla mücadele ettiğini tespit ettiğini aktarıyor.

Ünlü Mektupta Manisa Detayı Çarpıcı Anadolu Tasviri (3)

Iphone kullanıcılarını ilgilendiriyor: Apple iOS 26.2’yi yayınladı
Iphone kullanıcılarını ilgilendiriyor: Apple iOS 26.2’yi yayınladı
İçeriği Görüntüle

“Hayvanın kanını emen canavar”

Mektupta, Anadolu’daki yaşam koşulları gözler önüne seriliyor. Nevşehir’in Güvercinlik köyünden söz eden Haşim, köylülerin mağaralarda “kuşlar gibi” yaşadığını, evleri ise “ilkel yapılar” olarak nitelendiriyor. O dönem yaygın olarak kullanılan kağnıları ise “hayvanın kanını emen bir canavar” benzetmesiyle tasvir ediyor.

Ünlü Mektupta Manisa Detayı Çarpıcı Anadolu Tasviri (1)

Zorlukların yanında güzellikler

Haşim, Anadolu insanının yoksulluğunu dile getirirken, güzellikleri de es geçmiyor. Özellikle kadınların ve gençlerin eşsiz bir güzelliğe sahip olduğunu kaydeden şair, Anadolu’nun doğal yapısı ve halkının direncine de değiniyor.

Ünlü Mektupta Manisa Detayı Çarpıcı Anadolu Tasviri (2)

Mektubun sonunda İstanbul’a döneceğini belirten Ahmet Haşim, görev sırasında yaşadığı sağlık sorunlarını ve kişisel kayıplarını da dile getiriyor. Edebiyat tarihçileri, bu mektubun yalnızca bir edebi metin değil, aynı zamanda dönemin Anadolu panoramasını yansıtan önemli bir belge olduğunu vurguluyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ