Kula Toplum Sağlığı Merkezinde görevli Dr. Gözde Canseven kronik böbrek hastalığının dünyada ve Türkiye'de salgın halini almış önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirterek, böbrek hastalığının erken teşhis edilmesi durumunda önlenebileceğini veya ilerlemesinin geciktirilebileceğini söyledi.
8 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle bir açıklama yapan Kula Toplum Sağlığı Merkezinde görevli Dr. Gözde Canseven, kronik böbrek hastalığının dünyada ve Türkiye'de salgın halini almış önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve böbrek hastalığının erken saptanması durumunda önlenebileceğini veya ilerlemesinin geciktirilebileceğini anlattı. Canseven, "Bireylerin hastalığının farkında olmaması nedeniyle erken dönemde tanı konamamakta, son dönem böbrek yetmezliği gelişmekte ve yaşam kalitesi bozulmaktadır. Türk Nefroloji Derneği'nin ülkemizde yaptığı bir tarama çalışmasında Türkiye'de her 6-7 erişkinden birinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığının olduğu saptanmıştır. Kronik böbrek hastalığı sıklıkla sinsi seyreder. Düzenli tarama yapılmadıkça erken evrelerde teşhisi zordur. Farkındalığının ve erken tanısının düşük olması nedeniyle, hastalık sıklıkla son dönem böbrek yetmezliği evresine ilerler. 10 kronik böbrek hastasından sadece biri hastalığının farkındadır. Farkındalığı artırmak için her yıl mart ayının ikinci perşembesi dünya böbrek günü olarak kutlanmaktadır" dedi.
"Teşhis ve tedavi zamanında yapılmalıdır"
Kronik böbrek hastalığının gelişme riskinin kadınlarda erkeklerden daha yüksek olabildiğine dikkat çeken Canseven, "Bazı böbrek hastalıkları, örneğin lupus nefropati veya böbrek enfeksiyonu (akut veya kronik piyelonefrit) genellikle kadınları etkiler. Kadınların anatomik yapısı, üriner sistem enfeksiyonlarının gelişmesine ve yukarı doğru yayılarak böbreklerin tutulmasına (piyelonefrit) yol açar. Bu nedenle tekrarlayan sistit atakları yaşayan kadınların bu konuya dikkat etmesi önem taşır. Böbrek enfeksiyonları kadınlarda daha sık görülmekte ve gebelikte risk artmaktadır. Bu yüzden iyi sonuçlar elde etmek için teşhis ve tedavi zamanında yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
"Gebelikte karşılaşılan sorunlar böbrek hastalığı riskini arttırmaktadır"
"İleri derecede kronik böbrek hastalığı ve yüksek tansiyonu olan gebelerde erken doğumlar, bebeğin gelişiminde gerilik, ve bebek ölümleri riskini arttığı için tıbbi takipleri daha sık yapılmalıdır" diyen Canseven açıklamasını şöyle tamamladı: "Gebelikte karşılaşılan sorunlar böbrek hastalığı riskini arttırmaktadır. Genç kadınlarda preeklampsi (gebelik zehirlenmesi), septik düşük (plesantanın enfeksiyonu) ve doğum sonu kanama (doğumdan sonra major kanamalar) akut böbrek hasarının önde gelen nedenleri arasında yer alır. Ayrıca gebelik kronik böbrek hastalığını tetikleyebilir. Sonuç olarak, kronik böbrek hastalığınız varsa ve gebeyseniz, aşırı kilodan kaçının, az tuz tüketin ve her gebe muayenesinde tansiyonunuzu mutlaka ölçtürün."
Editör: TE Bilisim