Bağımsızlık mücadelesi 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla başladı. Türk milletinin azim ve kararlılığıyla yürütülen Kurtuluş Savaşı, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasıyla yeni Türk devletinin bağımsızlığını dünyaya tescilledi.
Cumhuriyet’in ilanı öncesinde Atatürk, yakın çevresiyle birlikte ülkenin yönetim biçimini belirleme sürecinde tarihi bir adım attı. 28 Ekim 1923 gecesi Çankaya Köşkü’nde yaptığı toplantıda “Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz” diyerek Türkiye’nin yeni yönetim biçimini ilan etti.
29 Ekim 1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyuyla Cumhuriyet kabul edildi. Böylece Türkiye’nin yönetim şekli resmen “Cumhuriyet” oldu ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yeni Türk devletinin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
Atatürk, mecliste yaptığı konuşmada, “Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır” diyerek Cumhuriyet’in geleceğine olan inancını vurguladı.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte devlet yönetiminde halk egemenliği esas alınırken, “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi yönetim anlayışının temelini oluşturdu.
29 Ekim 1925’ten bu yana Cumhuriyet Bayramı, Türkiye’nin dört bir yanında ve yurt dışında büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Her yıl milyonlarca yurttaş, Cumhuriyet’in ilanını anmak ve Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak için meydanlarda bir araya geliyor.
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşunun 102. yılında da aynı inanç ve kararlılıkla yoluna devam ediyor.
