Yunusemre ilçesindeki Muradiye Orman Fidanlığı Müdürlüğü’nden 27 yıl önce emekli olan Hasbutçu, emeklilik yıllarını doğaya adadı. Evli ve 2 çocuk babası olan Hasbutçu, evinde peçetelere sararak özenle hazırladığı tohumları ailesi ve arkadaşlarının desteğiyle milyonlarca adede ulaştırdı. İlk olarak kendi ektiği tohumlarla çalışmasına başlayan Hasbutçu, tanıştığı doğa yürüyüşçüleri sayesinde kısa sürede çok daha geniş alanlara ulaştı.

Üç yıl içinde Manisa başta olmak üzere Türkiye’nin 23 farklı bölgesindeki yürüyüş gruplarına ücretsiz olarak tohum gönderen Hasbutçu, milyonlarca tohumu toprakla buluşturdu.

“Doğadaki eksikliği daha acı hissettim”

Hasbutçu, bu girişime başlama nedenini şu sözlerle anlattı:

Memur zammı bedelli askerlik ücretini de yükseltecek: Yeni rakam için gözler ocakta
Memur zammı bedelli askerlik ücretini de yükseltecek: Yeni rakam için gözler ocakta
İçeriği Görüntüle

“Herkesin hissettiği gibi doğadaki bitki yokluğunu ve oksijen eksikliğini ben de fark ettim. Ama meslekten gelen doğa özlemimle bunu daha acı hissettim. Hepimiz soluk almakta zorlanıyoruz. Artık yaşım gereği doğada tohum ekecek durumda değilim ama tohum teminini kolay yapabiliyorum. Tohumları hazırlayıp gönüllü arkadaşlara veriyorum. Onlar genç enerjileriyle bu tohumları toprakla buluşturuyor.”

“Tohum artı toprak eşittir yaprak”

Yaptıkları işin basit ama çok anlamlı olduğunu vurgulayan Hasbutçu, şöyle konuştu:

“Tarzan’ın evini merkez kabul edip, suya atılan taşın halkaları gibi yayılmak istiyoruz. Attığımız tohumun cinsi çok önemli değil. Ağaç olur, çürürse gübre olur, kuşlar yerse gıda olur. 100 tohum attık, kaçı tuttu hesabında değiliz. Gücümüz yettiğince bir karış toprağı bile boş bırakmak istemiyoruz.”

“Doğaya olan borcumuzu tohum ekerek ödüyoruz”

Hasbutçu’nun çalışmaları doğaseverlerin de dikkatini çekti. Anemon Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Bülbül, yürüyüş gruplarının artık tohum seferberliğine de katkı sunduğunu belirterek şunları söyledi:

“Doğa yürüyüşlerimiz sırasında artık sadece spor yapmıyor, aynı zamanda tohum ekiyoruz. Abdulkadir abimizle tanıştıktan sonra bu işi daha bilinçli hale getirdik. Hem oksijen alıyoruz hem de doğaya olan borcumuzu ödüyoruz. Bu bizim için çok anlamlı.”

Kaynak: HABER MERKEZİ