Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı davada, işçilerin ifadelerinin alınmasına öğleden sonra da devam edildi. Duruşmada, ilk olarak mağdur ailelerin avukatlarından Melek Polat, bazı tutuksuz sanıkların aradan sonra duruşmaya gelmediklerini söyleyip, mahkeme başkanından ikinci kez yoklama yaptırmasını istedi. Duruşmanın öğleden sonraki bölümü de, önceki günlerin aksine yoklamayla açıldı.
Ardından da usta yardımcısı olan Hasan Hüseyin Keskin, dinlendi. Olay günü işlerinin bitmesinin ardından yüzeye çıkmak için arkadaşıyla yürümeye başladıklarını, 4'üncü bant boyuna geldikleri anda alev gördüklerini anlatan Keskin, “Ocağın başka alanlarına gitmeye çalıştık. Ancak bunu yapamayınca havalandırma bacasında bekledik. Bu sırada ben maskemi taktım. Bir iki kez nefes almaya çalıştım sonra da bayılmışım. Ben maskemin çalışmadığını düşünüyorum. Eğer çalışsaydı, bayılmazdım. Ben ayrıca yanımdaki arkadaşım İsmail Coşkun'un maskesinin çalışmadığını da gördüm. Bana nefes aldığı zaman duman geldiğini söyledi. Sonra bu arkadaşım hayatını kaybetti" dedi. Eğitimde kendilerine sadece bant altlarını temizlettiklerini savunan sanıklardan şikayetçi olan Hasan Hüseyin Keskin, dinamit patlatıldıktan sonra, duman çekilmeden çalışmaya zorlandıklarını ileri sürdü. Üretim baskısı olduğunu öne süren Hasan Hüseyin Keskin, kullanılması yasak olan küçük kepçenin müfettişler geldiği zaman gizlendiğini anlattı.
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın, savcılık ifadesinde, 'amirlerinin kendilerine küfür ettiğini hatta bir seferinde şalter görevlisine tokat attığını gözleriyle gördüğü' sözlerini hatırlatınca Keskin, “Ben öyle bir şey söylemedim" yanıtını verdi. Buna tepki gösteren aileler, ocakta en çok şiddet uyguladığını iddia ettikleri üretimden sorumlu İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı'nın benzer yönde soru sorması üzerine, bağırmaya başladı.
MADENCİ EŞİ BAYILDI
İfade veren maden işçisi ile İsmail Adalı'ya, soru sormak için mahkeme başkanından söz isteyen ailelerin tepkileri, uyarılara rağmen durmadı. Sinir krizi geçiren madenci eşlerinden biri baygınlık geçirdi. Sağlık görevlileri, salonda ilk müdahaleyi yaptıkları madenci eşini daha sonra ambulansa aldı. Mahkemeye de bu sırada ara verildi.
MADENCİ EŞLERİ SORU SORDU
Aradan sonra sanıkların kazaya yönelik sorularını yanıtlayan Hasan Hüseyin Keskin'e, bu kez mağdur ailelerin avukatları yerine madenci eşleri doğrudan sorularını yöneltti. İlk sözü de, Keskin'in gaz maskesinin çalışmadığını söylediği ölen madenci İsmail Coşkun'un eşi Hüsniye Coşkun, aldı. Hüsniye Coşkun'un, “Madende çalışanların altı ayda bir akciğer filmlerinin çekilmesi gerekiyordu. Benim eşiminki çekilmiyordu. Tanığınki çekilmiş mi?" sorusuna Keskin, “Benimki de işe girdiğim sırada bir kez çekildi" dedi. Hüsniye Coşkun, eşinin okuma yazma bilmediği halde nasıl sınavı geçtiğini merak ettiğini sordu. Hasan Hüseyin Keskin, bu soruya, sınavın test şeklinde yapıldığını, anlattı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın, benzer yöndeki sorusuna Keskin, “Kimsenin sınavı geçemediğini görmedim" dedi. Hüsniye Kesin, son olarak 'eşinin, tutuklu sanık İsmail Adalı'nın kendisine küfür ettiğini söylediğini' ifade edip bu dolayın yaşanıp yaşanmadığını sordu. Hasan Hüseyin Keskin, bu soruya da, “Benim başıma böyle bir olay gelmedi. Ancak İsmail Coşkun yaşadı mı görmedim" dedi. Bu sırada araya giden sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit, itirazda bulununca madenci eşi Hüsniye Coşkun, sinir krizi geçirdi, salon dışına çıkartıldı. Tavrından dolayı mağdur avukatları, Yusuf Koçyiğit'e tepki gösterdi.
Duruşmada ikinci sözü ölen madenci Halil Kavas'ın eşi Gülten Kavas, aldı. Gülten Kavas'ın, “Size işe taşeronlar mı alıyordu ve kaç gün kurs gördün?" sorularına Hasan Hüseyin Keskin, “Ben de taşeronla görüştüm. Beni işe taşeron aldı. İşe başlamadan da bir gün yerüstünde kurs gördüm. Sonra, ocak içinde çalıştırmaya başladılar" dedi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmayı yarına erteledi.
Editör: TE Bilisim