Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin davada mahkeme heyeti reddi hakim talebine yapılacak itirazın sonucunun beklenmesine karar vererek, duruşmayı 14 Haziran Pazartesi gününe erteledi.
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin ceza davasının ikinci duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç ve mühendisler Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu’nun yargılandığı davanın öğleden sonraki oturumunda madenci ailelerin avukatlarının reddi hakim talebi mahkeme heyetince kabul edilmedi. Heyet, öne sürülen gerekçelerin reddi hakim talebi için yeterli olmadığını belirterek, avukatların
Manisa Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunabileceklerini ifade etti. Karar üzerine mağdur avukatları yazılı olarak
Manisa Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edeceklerini belirtti.
Kararın ardından mahkeme heyeti faciada yakınlarını kaybeden ailelere söz verdi. Ali Kavas’ın eşi Gülten Kavas, “Bu devran dönecek ve bunun hesabını verecekler” derken, faciada yaşamını yitiren Mustafa Kaya’nın eşi Naciye Kaya ise, “Çocuklarımız nice babasız bayramlar geçirdi. Sizin adalet dağıtacağınıza inanmıyoruz. Ölenler geri gelmeyecek ama tek derdimiz başka iş kazaları olmasın. Hepsi bayramlarda çocuklarının elinden tutarken, biz mezarlara gidiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Mağdur edebiyatı yapılıyor” sözü mahkemeyi karıştırdı
Madende hayatını kaybedenlerin yakınlarına verilen sözün ardından mahkeme başkanı, sanık avukatı Abdurrahman Gök’e söz verdi. Esas hakkındaki mütalaa hakkında konuşan Gök “Mağdur edebiyatı yapılıyor” deyince aileler ve avukatları tepki gösterdi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuzluk hallerinin devamına karar vererek, reddi hakim talebine yapılacak itirazın sonucunun beklenmesine hükmederek duruşmayı 14 Haziran Pazartesi gününe erteledi.
Duruşmanın ardından faciada hayatını kaybeden ailelerin avukatı Can Atalay açıklamalarda bulundu. Atalay, “Davamız kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir. İçeride heyet reddedildi. Bu heyet ile ilgili red prosedürü tamamlanacak. Esas tezgah çok daha yüksekte. Eylül ayında Yargıtay 12. Dairesinin 5 hakimi, olanı olduğu gibi görüp almaları gereken cezaya ‘olası kasıt’ diyerek hükmetti. O cezaya 4 ay itiraz etmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, o dairenin 5 üyesinden 3’ü değiştirildikten sonra itiraz etmeyi akıl etti ve 5 iş günü içerisinde o 3 bürokrat 6 bin 94 sayfa gerekçeli kararı, milyonlarca sayfa dosyayı okudular. Buna inanmamızı istiyorlar. Biz buna inanmıyoruz. Avukat arkadaşlarımız Soma davasını hangi saik ile takip ediyorsunuz diyerek tutuklandılar. Tüm diğer iddialar önemsizleşir bizim gözümüzde bu nedenle. Bu soruşturma, bu kavuşturma sakatlanmıştır” dedi.
Avukat Nergiz Tuğba Arslan da, “İşçi sınıfından yana bir mücadele veriyorsak bunun peşini bırakmamak gerektiğini düşünüyorum. Bu dosyada sanıklar var. Ama salona getirilmeden göstermelik bir yargılama yapıp, buna da mahkeme diyen bir heyet var karşımızda. Bunu kabul edebilmek mümkün değil. Bu dosya kapsamında tek tutuklunun hala katılanlar vekili Avukat Selçuk Kozağaçlı olduğunu unutmamak lazım. Bunlar planlı işler. Biz vazgeçmiyoruz. Biz her birimiz tutuklansak da, her birimiz bu uğurda bir şekilde düşürülsek de elbette ki arkadan devamı gelir. Bizler sonuna kadar bedeli ne olursa olsun sözümüzü söylemekten vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
Vatandaşları 14 Haziran’da Soma davasını takip etmeye davet eden CHP Grup Başkanvekili ve
Manisa Milletvekili Özgür Özel, “İyi kalpli insanlara söylemek istiyorum; 14 Haziran’da arkamızdaki binada bir suç işlenmeye hazırlanılıyor. Gelin hep beraber suçüstü yapalım. Uzun süredir burada suç işleniyor. Bizler bir suç örgütü liderinin yayınladığı videoyu dakikalar içinde milyonlarca kişi izliyor. Emin olun dikkatleri buraya çekecek olursak arkamızdaki binada en az o kadar büyük bir organize suç işlenmektedir. İlk gün buraya gelmiştik. Kilometrelerce kuyruk vardı. Her aileden bir kişi aldılar. Biz o zaman 300 kişilik salonda her aileden bir kişinin oturduğu, dışarıda on binlerin bulunduğu günlerden pandemi şartlarında bile dolmayan salona geldik. Bütün gazetecilere, bütün sivil toplum örgütlerine, o gün burada olan barolara, o gün burada olan siyasi partilere diyoruz ki Allah aşkına Soma’yı unutmayın. 14 Haziran’da gelin bu meseleye bir el koyun. Siz gelirseniz her şey değişecek. 14 Haziran’a kadar bu ülke gündeminde tutulabilirse her şey değişecek” ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilisim