Donuk omuzun tedavisinde öncelikli olarak fizik tedavi tercih edilir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Eklem ağrısı hareket kısıtlamakta diyen Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır,
“Bazı ağrılar oldukça inatçıdır ve yasam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Özellikle de eklem ağrı ve kısıtlılıkları günlük aktiviteleri dahi yapamaz hale getirebilir. Bu hastalıklardan biri de donuk omuz sendromudur” ifadelerini kullandı.
Donuk Omuz Sendromu nedir?
İnanır, sorunu şu şekilde cevap verdi:
“Eklem kapsülünün enflamasyonu ve sonrasında gelişen fibrozis olduğuna inanılmaktadır. Omuz eklemi çevresindeki kapsülü oluşturan bağların ve eklem kapsülünün kalınlaşması veya büzüşmesi söz konusudur.”
Belirtileri nelerdir?
Ağrıyı takiben omuzda hareket kısıtlılığı başlar diyen İnanır,
“Hastalığın ilk evresindeki şikayetler sıklıkla ‘sıkışma sendromu’na benzer. Genellikle sinsi başlangıçlı bir ağrı vardır. Ağrıyı takiben omuzda hareket kısıtlılığı başlar. Erken evrelerde gece ve istirahat ağrısı yaygın olarak görülür. Dinlenirken bile geçmeyen, gece uykuyu bozan ve zorlaştıran ağrı, gün boyu görülen omuz ağrısı, omuz hareketlerinin kısıtlanmaya başlaması, normal günlük hareketlerin kısıtlanması, kolu belli bir noktadan yukarı kaldıramama veya döndürememe görülebilmektedir” şeklinde kullandı.
En sık kimlerde görülür?
En sık 35–70 yaş arasında kadınları etkilese de erkeklerde de görülmekte.
Tetikleyen faktörler nelerdir?
Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır, tetikleyenlerin faktörleri şu şekilde açıkladı:
“Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte, diyabet, otoimmün hastalıklar, tiroid hastalıkları, Parkinson hastalığı, kalp hastalıkları, inme, kronik akciğer hastalığı, dupuytren kontra türü, omuz kireçlenmesi ve meme kanseri ile ilişkili olduğu gibi travma, cerrahi işlemler ve uzun süreli hareketsizlik nedeniyle de oluşabiliyor.”
Tanısı nasıl konulur?
Ağrıyı takiben omuzda hareket kısıtlılığına sebep oduğunu söyleyen İnanır,
“Tanı, tıbbi öykü, klinik muayene, radyolojik görüntüleme ve diğer omuz patolojilerinin ekarte edilmesi ile konur. Genellikle sinsi başlangıçlı bir ağrı vardır; bu ağrıyı takiben omuzda hareket kısıtlılığı başlar. Erken evrelerde gece ve istirahat ağrısı yaygındır. Donuk omuzda, skapulotorasik eklemden yapılan hareketlerin de çoğu etkilenir. Tanı için özel bir muayene testi yoktur. Rotator manşet yırtığı gibi diğer patolojileri saptamak için manyetik rezonans (MR) ve Ultrason kullanılır. MR artrografi, kapsül kalınlığını ve eklem hacmindeki azalmayı göstermede kullanılır” dedi.
Tedavisi nedir?
Donuk omuz sendromunun kendi kendine geçme ihtimali olmasına karşın en kesin çözüm tıbbi tedavidir diyen İnanır, konuşmasını şu şekilde devam etti:
“Donuk omuzun tedavisinde öncelikli olarak fizik tedavi tercih edilir. Tedavilerin amacı, sert olan omuz eklemi kapsülünü gevşetmek olup, hastaların en önemli şikayetlerinden biri olan ağrının kontrolü ve eklem hareket ve gücünün yeniden kazanılmasıdır. Fizik tedavi kapsamında klasik fizik tedavi yöntemlerine ilaveten manuel terapi, proloterapi, nöralterapi, eklem içi enjeksiyonlar, kök hücre uygulamaları, kupa terapi, kuru iğneleme gibi yöntemlerden mutlaka yararlanılmalıdır. Botulinum toksin enjeksiyonunun steroide (kortizon) göre ağrı kesici etkisinin daha uzun sürdüğü ve yan etkilerinin daha az olduğu belirtilmiştir. Bilinçsizce yapılan zorlamalar humerus kırıklarına, omuz çıkıklarına, brakiyal pleksus yaralanmasına ve rotator manşet kaslarının yırtılmasına neden olabilir. Cerrahi yöntemler uygulanırken kapsülotomi esnasında inferior kapsülün altından aksiller sinir geçmesi nedeniyle burada dikkatli olunmalıdır. Aşırı gevşetmenin aksiller sinir felci, omuz dislokasyonu gibi olası kötü sonuçları bulunmaktadır. Tedaviyi müteakiben kazanılan eklem hareketlerinin devamlılığını sağlamak amacıyla egzersize devam edilmesi şarttır.”