Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), milyonlarca memur adaylarının katılımıyla gerçekleştirildi. Sınav süresi boyunca oluşan stres ve kaygıların sınav sonrası bile devam ettiği görülüyor. Oluşturulan tasarruf tedbirleri memur alımlarını düşürdü. Emekli olunan sayı kadar memur alınacağı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanmıştı. Buna rağmen memur adayları en yüksek puanları almak için ter döktü. KPSS sınavının gerçekleşmesine rağmen memur adayları kaygı ve stresin üstesinden gelemiyor. Bunun üzerine Manisa Meydan Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Sema Kavak, memur adaylarının ÖSYM sınavlarına son çare olarak bakmaması gerektiğini vurguladı.
“KPSS hayat meselesi haline dönmüş”
Gelecek garantileri olarak insanların memuriyeti gördüklerini dile getiren Psikolog Sema Kavak,
“Bu yüzden KPSS gibi sınavlar onlar için hayat meselesi haline dönmüş durumda. Ancak uzunca bir süre ülkenin içinde bulunduğu durumdan çıkma şansımız yok.
Alternatif yolları araştırmak ve bulmak zorundalar. Bir memuriyet gelecek gibi görünse bile alternatif olan birçok çözüm memuriyetten çok daha kaliteli bir hayat sunabilir. Ayrıca memur olamadığı zaman hayatın bittiği düşüncesinden kurtulmak gerekiyor.
Mezun olduğu orantılı iş hayatında özel sektörde ya da akademik hayatta var olmaya devam edebilirler. Maalesef şunu biliyoruz ki üniversite bölümlerini kazanırken de çok istenen bölümler olmayabilir. Ama yetenekleri ve yetenekleri doğrultusunda mezuniyetleri sonrasında bir iş yapabilme fırsatlarının da aslında var olduğuna odaklanabilirler” diye konuştu.
“Her şeye kaygılanıyoruz”
Kaygıların insanlar üzerinde çok büyük etkisinin olduğunu ifade eden Sema Kavak, son olarak şunları söyledi:
“Biz hayatımızla ilgili her şeyi kontrol edebileceğimiz ya da ettiğimiz zaman rahat edeceğimiz düşüncesiyle büyütülüyoruz. Bir tek KPSS sınavı ya da memuriyet değil biz genel olarak bizim kontrolümüz dışında olan gelişen düzenleme şansımızın olmadığı her şeyden kaygılanıyoruz. Aslında ülke olarak kaygı bozukluğu her geçen gün artıyor.
Hayatta her şey kontrol edemeyeceğimizi kabul etmek, bazı şeyleri akışına bırakmak anın tadına bakmak gerekiyor. Ama genel olarak kaygı düzeyimizi azaltmak için spor yapmak, hobiler edinmek ve sağlıklı beslenmek çok önemli. Sağlıklı beslenme gibi konuların maddi olarak zorlayıcı olduğu düşünülebilir. Ancak bir yürüyüş yapmanın bile mutluluk hormonumuzu arttırdığını düşünecek olursak, mutlu olmak ya da biraz kaygı seviyemizi düşürmek çok da zor değil. Son olarak etrafınızda çok zengin çok başarılı ya da çok ünlü dediğiniz insanlara baktığınızda bilindik yollardan gitmediklerini görmeniz sizi motive edecektir.”
ALİ GÖZEN
