MANİSA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bünyesinde hizmet veren Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde hastalara ritimle psikoterapi uygulanıyor. Ellerindeki darbuka, zilli tef, kaşık ve çeşitli enstrümanlarla şarkı ve türkü ritimlerine ayak uyduran hastaların, uygulamayla toplumdaki sosyal ilişkilerinin gelişmesine olumlu katkı sağlandığı vurgulandı.
Osmanlı'da 15'inci Yüzyıl'da uygulamaya başlanan ritimli terapi, günümüzde Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bünyesinde hizmet veren Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde hastalara uygulanmaya başlandı. Toplum Ruh Sağlığı Merkezi görevli Uzman Dr. İzzet Hamkaya eşliğinde haftada iki defa ritimli terapiye katılan hastaların duygularının gelişmesi sağlanarak, toplumdaki sosyal ilişkilerinin gelişmesine olumlu katkı sağlanıyor. Ayrıca ellerindeki darbuka, zilli tef, kaşık ve çeşitli enstrümanlarla şarkı ve türkü ritimlerine ayak uyduran hastalarda dikkat kontrolü, konsantrasyonları ve el becerilerinin gelişmesi hedefleniyor.
Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde görevli Uzman Dr. İzzet Hamkaya, çalıştıkları hasta grubunun şizofreni gibi ağır ruh hastalıkları yaşayan bireylerden oluştuğunu söyledi. Hastaların ritim terapisi sayesinde huzur ve mutluluk bulduklarını belirten Hamkaya, bu uygulamanın psikolojik rahatsızlıklar üzerindeki tedavi edici özelliğinin Osmanlı Devleti tarafından geliştirildiğini söyledi. Uygulamayla olumlu sonuçlar aldıklarını belirten Hamkaya, şöyle dedi:
"Merkezimizde bir takım rahatsızlıkları bulunan hastalarımızın tedavilerin yapılabilmesinin yanı sıra hastalarımızın kendi becerilerini geliştirmek ve varsa hobilerini gün ışığına çıkarmak için birden çok etkinliklerimiz var. Bu etkinlerden biri de ritim grubu etkinliğimiz. Haftada iki defa düzenli olarak yapıyoruz. Eli yatkın olan hastalarımız buraya katılıyorlar. İnsanların hassas olduğu bazı ses ve duyarlı olduğumuz evrensel ritimleri var. En popüler olanı anne karnında sürekli annenin kalp seslerini duyarız. Dünyaya gelen çocuk annenin kucağına verilir ve de sol yanına yatırılır. Çocuk sol tarafta kalp sesini duyarak rahatlar. Canlıların doğuştan genetik olarak belirli ritimlere karşı daha hassas olduklarını duyuyoruz. Bu yüzden bu ritim terapisini uyguluyoruz. Bu da hastalarımıza katkı sağlıyor."
Editör: TE Bilisim