Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, “PKK, dünya tarihinin tanıdığı en büyük cürüm örgütüdür. Daha büyük bir cürüm örgütü oldu mu bunu incelemek lazım. 30 yılı aşkın bir şekilde bu örgüt cürüm işliyor” dedi.
Turan, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) tarafından düzenlen ‘Türk Tarihinde Cumhuriyet Zamanı’ adlı konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Türk ve dünya tarihinde Cumhuriyet’e geçen ülkelerin tarihsel aşamalarından söz eden Turan, konferans sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Suriye’deki iç karışıklığa Türkiye’nin yaklaşımının nasıl olduğu sorusunu yanıtlayan Turan, “ ‘Türkiye neden Suriye ile yakından ilgileniyor’ sözünü tartışmaya bile gerek yok. Suriye, Türkiye için hayati bir konumdadır. Suriye sorunu her şeyden önce bir güvenlik meselesidir. Suriye’deki savaş hali devam ettiği sürece Türkiye ağır ameliyat tehdidinde olan bir devlet olacaktır” diye konuştu.
Türkiye’nin Suriye politikalarında doğru yol izlediğini ifade eden Turan, “Türkiye’yi mümkün olduğu derecede savaşa sokmadan ama kendi güvenliğini de korum altına alarak devam etmeli. Türkiye şuanda çok ağır bir hata yapmadı. Olabildiğince götürmeye çalışıyor. Çeşitli zamanlarda Türkiye orada savaşa çekilmek istendi. Büyük çaplı bir tuzaktı. Türkiye bu tuzağa da düşmedi. Kendi hukukunu ve kendi geleceğini korumak için çeşitli dış politikalar gerçekleştiriyor” şeklinde konuştu.
Son zamanlarda Türkiye’de artan terör olaylarının tarihsel boyutu hakkında neler düşündüğü yönündeki sorusunu da yanıtlayan Turan, “PKK bir terör örgütüdür. Bana göre PKK artık bir terör örgütü boyutunu da aşmıştır. Terörü bir kenara atalım demiyorum. Terörün üstüne yani Türkiye devletine yönelik cürümler, taktikler, tuzaklar koyarak ve çok boyutlu bir şekilde saldırı vaziyetinde geçmiş bir örgüt olarak belirtmek istiyorum. PKK normal bir terör örgütünün çok daha ötesindedir” ifadelerini kullandı.
PKK’nın küresel sistem dahilinde pek çok ülkenin kendisine vermiş olduğu avantajlar dolayısıyla ayakta kaldığını ileri süren Turan, PKK’nın kimler tarafından eğitildiğini, kullandığı silahları da kimden aldığının ortada olduğunu belirterek Türkiye’nin bu saldırılar karşısında psikolojik üstünlüğü sağladığını öne sürdü.
Tarihte PKK’nın yaptığı benzeri olayların tarihte de yaşandığını hatırlatan Turan, 100 yıl önce yaşanan Ermeni olaylarında da aynı benzer durumların yaşandığını söyledi.
Terör eylemleri, tuzak metotları ve katliamlar bu benzerliğe örnek olacağını işaret eden Turan, “PKK ile 100 yıl önceki ermeni meselesi arasında bağlantılar var. Tümüyle benzerdir demek de zor değil. Her şeye rağmen ermeni meselesi 20. Yüzyılın bir olayıydı şimdi ki ise 20. Yüzyılın sonunda başlayıp 21. Yüzyılda da devam eden bir hadisedir. PKK, dünya tarihinin tanıdığı en büyük cürüm örgütüdür. Daha büyük bir cürüm örgütü oldu mu bunu incelemek lazım. 30 yılı aşkın bir ikilde bu örgüt cürüm işliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin devam ettiği bir dünyada PKK’nın devam etmesi diye bir şey düşünülemez.
Turan, Türkiye’nin ‘Başkanlık’ sistemine hazır olup olmadığı yönündeki soruya da şu yanıtı verdi: “
Başkanlık sistemi önemli bir olaydır. Belki büyük bir tartışma konusu ama Cumhuriyet sistemi dışında da olan bir tartışma değil. Cumhuriyet sınırları içerisinde yer alan bir tartışmadır. Dünyadaki önemli büyük devletlerde de başkanlık vardır. Bu konuda esas husus kamuoyunun ikna edilmesi ya da ikna edilmemesidir. Kamuoyu ikna edilirse başkanlık sistemi olabilir. Sonuçta Cumhuriyet yoluna devam edecektir. Mesele kamuoyunun iknasıdır. Olmazsa da Türkiye bu şekilde yolunca devam edecektir. Türkiye’nin hazır olamadığı anlaşılıyor ama başkanlık sisteminin tartışılmasının hiçbir mahsuru yoktur.”
Editör: TE Bilisim