"Başbakan Meral" sloganları eşliğinde konuşmasına başlayan Akşener, "Böyle bağırıyorsunuz, birileri sinir oluyor. Yapmayın, insanların sinirini bozmayın, muhteremlerin asabını bozmayın." dedi.
20 Ocak 2020'den bu yana gerçekleştirdiği esnaf ziyaretlerine değinen Akşener, esnaf dükkanlarının içindeki 'müşteri velinimettir' inancını, siyasetçi cenahına 'seçmen velinimettir' inancı haline getirebilmek için gezdiklerini söyledi.
Gezdiği dükkanların içinde hiçbir siyasi partiyi yermediğini, kendi partisini övmediğini, propaganda yapmadığını dile getiren Akşener, "Sadece oradaki dertleri, bizden istenenleri, talepleri dinledik. Onu milletvekillerimiz, yetkili arkadaşlarımız aracılığı ile Meclis'e getirdik. Meclis'te soru önergeleri, araştırma önergeleri, kanun teklifleri haline getirdik ve duyulmasını sağladık. Ben grup konuşmalarımın içine koydum, çözümlerini ürettik. İktidara da 'Al kullan. Bunlar miri maldır. Seçmenimizin talebi, insanımızın isteği budur' dedik. Ama yapmıyorsan biz yapacağız, o zaman da biz kazanacağız" şeklinde konuştu.
Lüzumsuz tartışmaların vatandaşı çırak çıkardığını ifade eden Akşener, "Birinci önceliğimiz, seçmenimizin, milletimizin çırak çıkmasının önüne geçmektir." açıklamasını yaptı.
Esnaf ziyaretleri sırasında girdiği dükkanların içinde karşılaştıklarını anlatan Akşener, "Besici gördüm, ağlıyor. Gebe ineğini kasaba göndermiş kesime. 92 puanla oğlu atanamamış, oğlunun 58 puanla arkadaşı atanmış çünkü AK Parti bünyesinde ayısı-dayısı varmış. Oğlu atanamamış bağıra bağıra ağlayan anneler gördüm. 10 maaş, 15 maaş alan danışmanların karşısında hissettiği çaresizliği gözündeki yaşla dile getiren gençler gördüm. Bu ülkeden 'Nefes alamıyorum. Mühendisim ama hiçbir yerde iş yok. Onun için Kanada'ya gidiyorum. Garsonluk yapacağım' diyerek ağlayan gençler gördüm." şeklinde konuştu.
"Bu bir harami düzendir" diyen İYİ Parti lideri, "Meral Akşener'e Etimesgut'ta PKK'lı ama Batman'da faili meçhulcü diyorlar. Hayatlarında PKK'ya taş atmamışlar, bize hakaret edebiliyorlar. Sizi gidi yalancı kolpacılar sizi. Ama ne oluyor? Yıl 2005. Sayın Erdoğan gitti, Diyarbakır'da bir konuşma yaptı. İsmini söylesem hepinizin tanıdığı, önemli bir güney doğulu korucu başı, milletvekilliği yapmış bir ağabeyim beni aradı. 'Bacım, geldin evimde kaldın' dedi. Açılımın, çözüm sürecinin başladığı zamanlar. Öyle bir konuşma yaptı ki. 'Bana torunlarım, yeğenlerim geliyor. Diyor ki; amca, dede biz Kürt halkına ihanet mi ettik, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yanında durduk diye.’ Siz o insanları darma duman ettiniz, PKK'ya feda ettiniz. Siz kimsiniz de bizi suçlamak kim?" ifadelerini kullandı.
Akşener şunları söyledi:
"Yanımda Koray Aydın duruyor. Şüpheniz var mı, milliyetçiliğimden şüpheniz var mı? Bu can bu bedende durdukça, bizi Kürtlerle düşman edemeyecekler. Kürtlere yanlış bir kelime söylemeyeceğiz, söyletmeyeceğiz. Onlar canları pahasına bu devletin yanında durdular. PKK'nın yanında duran elbette vatan hainidir. PKK, silahlı ayrılıkçı bir terör örgütüdür. Bu başka bir şey ama bizim Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da bir il başkanımızın ailesinden 5 şehit var. Bunu nasıl unutacağız biz? Dolayısıyla hepimize düşen bir iş var. Şuculuk-buculuk üzerinden aynı zamanda devletinin yanında durmuş gazisi olan, şehidi olan aileleri de hızara veren bu dili birlikte ortadan kaldıracağız.
Hem bu harami düzeni yıkacağız hem de kolpacılığı ortadan kaldıracağız. Hepimiz el ele vereceğiz. Çünkü seçmen velinimettir. Senin çocuğun ağlarken birilerinin ki keyif çatıyorsa o bir harami düzendir. Seçmen olarak ben bir velinimetim deyip siyasetçiyi karşında resmi tazim hale getireceksin ve helal oylarınızla, demokrasiyle sandıkta bu harami düzeni el birliği ile götüreceğiz.”
