Manisa’da faaliyet gösteren Magnesia Araştırma ve Strateji Derneği (MAS-DER) tarafından 'Ramazan Helva Toplantıları' isimli program düzenlendi. Yunusemre Belediyesi İrfan Meclisi'nde gerçekleştirilen etkinlikte, Türk-İslam kültüründe Ramazan ayının önemi ele alındı. Programa, MEDAR Başkanı Mehmet Veysi Dörtbudak, MAS-DER Başkanı Ümit Akdağ, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Mesut Doğan, siyasi partilerin il başkanları, STK temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Etkinlik kapsamında, MEDAR Başkanı Mehmet Veysi Dörtbudak, tarafından 'Türk-İslam Kültüründe Ramazan' konulu bir sunum gerçekleştirildi. Programda, Ramazan ayının manevi atmosferi, toplumsal dayanışma ve geleneksel değerler çerçevesinde ele alındı.
MAS-DER Başkanı Ümit Akdağ, etkinliğin önemine vurgu yaparak, Ramazan ayının birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirdiğini belirtti. Programa katılanlar, etkinlik sonunda Ramazan’ın manevi havasında bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı.
"İslam dini, en güzel Türk milleti tarafından yaşandı"
MEDAR Başkanı Mehmet Veysi Dörtbudak, MASDER Başkanı Ümit Akdağ'a beşarılar dileyerek, "Bu yola çıktılar ve inşallah güzel şeyler yapacaklardır. Güzel şeyler yapacaklarına inanıyoruz. Eski bir adet vardır. Allah'a hamd edilerek başlanılır. Biz de o şekilde başlayacağız. Bir söz vardır sevgili dostlar. Kur'an-ı Kerim Mekke'de indi, İstanbul'da yazıldı ve Mısır'da da okundu. Bana kalırsa bu okuma İstanbul'da oldu. En güzel okuma da İstanbul şeklinde İstanbul tarzında okumadır. Mısır tarzında okuma değildir. Neyse nerede okundu konusu bizim konumuz dışındadır. Bundan geçiyorum. Ben de diyorum ki: 'İslam dini Arap Yarımadası'nda insanlığa rahmet dini olarak indi. Ama en güzel de Türk milleti tarafından yaşandı.' İslam'ı tanımlarken kullandığım bir söz vardır: 'İnsanlığın güzel yaşanması.' Üç çeşit insan dedim dediğimiz yaratıklardır. Beşer dediğimiz varlık Adam ve Hazreti İnsan. Beşer nedir? Diye baktığımız zaman eskiden medreselerde okutulan bir kitap vardı. İsgocî isminde. İsgocî kitabı şöyle bir Arapça cümle ile başlar. El insanı hayvan. Aristonun bir sözü. Yani insan konuşan bir hayvandır. Belirli merhalelere ulaşmamışsa evet insan ancak konuşan bir hayvandır. Hayvan hayat süren anlamındadır. Hayat sahibi anlamındadır. Beşer olan kişi doğar, büyür, yaşar, çoğalır ve ölür. Bir de adam dediğimiz ikinci bir grup vardır. Adam kelimesinin anlamlarına baktığımız zaman insan, kişi, kimse, şahıs, erkek buraya dikkatinizi çekiyorum. Değerli, ahlaklı, faziletli, güvenilir kimse. Ve bir yerde hizmet eden, iş yapan kimse. Belli bir işle uğraşan o işin ehli olan kimse. Siyaset adamı diyoruz, fen adamı diyoruz, ilim adamı diyoruz. Bir kişiye veya bir makama mensup olan kişi veya o makam için çalışan kişiye de adam diyoruz. Beşerlik sıfatının üstünden geçmiş, artık adam olmuştur. Bir takım sahiptir. Bir de onun üstünde Hazreti İnsan dediğimiz bir varlık vardır. Biraz bilimsel bir çalışma olacak ilk 15-20 dakika. Ahlakı ve huyu üstün nitelikli, insaniyetli, değerli, ahlaklı, faziletli kimse bir insan. Yaratılmışlar arasında en güzel surette ve en son yaratılan Allah'ın sıfat ve isimlerine mazhar olan, kendi yaratıcısını bilen, yaptıklarından sorumlu olan kişiye de insan diyoruz, Hazreti İnsan diyoruz. Bir şiir vardır. Mazhar-ı Feyzi Ubudiyet olandır insan. Yoksa manada kişi şekli ile insan olmaz. Ne diyor diyor diyeceksiniz hocam? Sen bize bunun günümüz Türkçesiyle Aktar. İnsan Allah'a olan kulluğunun bilincinde olan kişidir diyor Leskov'çalı Galip. Kişi şekil olarak düşündüğü gibi hayatiyetini sürdüren bir varlık her bir varlık insan değildir. Ömer Seyfettin'in bir deyimi vardır. 'İnsan arzın üzerinde Allah'ın halifesidir' der. Diğer bir deyişle söyler İnsanı yaratan Tanrı fiiliyle, kavliyle güzel ve güzel ve aşikar tasarruflarıyla insandan ortaya çıkmıştır. İnsan yaptığı eylemleriyle, söylediği söylemleriyle insanlığını ortaya koyar. Yaptığı işlerle insanlığını ortaya koyar. Etrafına vermiş olduğu insanla hizmetlerle insanlığını ortaya koyar. Türk Müslümanlığı, adam olan insanı Hazreti İnsan seviyesine çıkarmıştır. Türk İslam medeniyetinin ruh kökü İslam dini ve Hazreti Muhammed'in örnekliğiyle kurulan ve gönüllerde yerleşen samimi bir dindarlığın ürünüdür. Türk Müslümanlığı ne demek? Türk Müslümanlığı gibi ifadeler kullanmak doğru mudur? diye bir soru aklımıza gelebilir. Her milletin adetleri farklı olabilir. Fakat Müslümanlık tektir. Bugün Şiilerin Ve vehabilerin Müslümanlıkları da farklıdır. Arapların Müslümanlıkları da farklıdır. Yüzyıllardan beri camilerde gördüğümüz bir tezyinat, bir süsleme tarzı vardı. Camilerimizde Allah'ın isimleri vardı. Peygamber Efendimizin ismi vardı. Onun yanında dört halifenin ismi vardı. Fakat ne olduysa vehabi bir zihniyet el attı. Şu anda camilerimizden bu isimler, dört halifenin isimleri kaldırılmaya başlandı" diye konuştu.
