Murat Baybatur: Manisa için yeni yatırımların takipçisiyiz
Murat Baybatur: Manisa için yeni yatırımların takipçisiyiz
İçeriği Görüntüle

Manisa’da genelinde bir süredir devam eden sokak hayvanları tartışmaları, Şehzadeler ilçesi Kocatepe Mahallesi’nde yaşanan saldırı olayının ardından yeniden gündeme oturdu. Geçtiğimiz haftalarda mahallede iki çocuğa saldıran sokak köpekleri ağır yaralanmalara sebep oldu. Bunun üzerine Kocatepe Mahalle Muhtarı Yılmaz Acar, yetkililerle birlikte saldırgan köpeği yakalayarak belediye ekiplerine teslim etti. Ancak bazı hayvan savunucusu derneklerinin köpeğin toplatılmasına karşı çıkarak savcılığa suç duyurusunda bulunması, mahallede tepkileri artırdı. Yaralı çocukların korkularının azalması için köpeğin yakalandıktan sonra fotoğrafının çekilip ailelere gösterildiği, ancak bu fotoğrafın hayvan derneklerince sosyal medyada hedef gösterme amacıyla paylaşıldığı belirtildi. Bayındırlık Mahallesi’nde yaşayan ve çocuğu saldırıya uğrayan İsmail Yıldırım ile bir diğer mağdur aile olan Raşit Gündüz, sokaklarda güvenliğin sağlanması gerektiğini belirterek tepkilerini dile getirdi. İsmail Yıldırım, “Sokakların güvenliği için köpeklerin toplatılması gerekiyor” ifadelerini kullanırken, Raşit Gündüz ise, “Çocuklarımızın hayatı tehlikede. Ne gerekiyorsa yapılmalı” dedi.

“O ANNENİN FERYADINI UNUTAMIYORUM”

Kocatepe Mahalle Muhtarı Yılmaz Acar, saldırgan köpeğin yakalanma sürecini ve sonrasında yaşananları detaylı bir şekilde anlattı. Çocukların sürekli korku içinde olduğunu belirten Acar, şunları söyledi: “Mahallenin ortasında, meydanında, herkes buradan geçiyor. Ama çocuklar kurslara, okula giderken görüyorum sürekli köpeklerden kaçıyorlar. 3 veya 4 hafta içerisinde mahallemizde iki tane çocuğumuzu köpek ısırdı. Ben buna şahidim. Aileler de gelip biz muhtar olduğumuz için bize kızdılar. Aile de haklı. Biz de muhtar olarak, vatandaş olarak biz bu vatandaşa yardım etmek zorundayız. Biz hayvanlara karşı değiliz. Biz de hayvan severiz. Biz de hayvanlara ekmeğini suyunu yiyeceğini veririz. Hâlâ o annenin feryadını unutamıyorum. O çocukları görüyorum. Ben de bir vicdan azabı çekiyorum. Herkesin çocuğu var. Benim de çocuğum var. Allah göstermesin. Allah kimsenin başına vermesin.” Köpeğin yakalanma anını anlatan Acar, hayvana herhangi bir zarar verilmediğini vurguladı. Acar, “Biz tabi köpeği yakaladık ama biz köpeği bir acı çektirmedik. Severek, okşayarak belediye personelimize biz bu köpeğimizi teslim ettik. Niye? Başka bir çocuğumuzu ısırmasın diye yakaladık. Başka bir anne üzülmesin diye, başka bir anne ağlamasın diye. Sırf bunun için yoksa bizim herhangi bir hayvanlara, canlılara bir düşmanlığımız yok” ifadelerini kullandı. Yetkililerin hızlı şekilde müdahale ettiğini belirten Acar şöyle devam etti: “Yetkililere haber verdik 15-20 dakika içerisinde geldiler. Bu köpeği bizden teslimatını aldılar. Gitmesi gereken yere teslim ettiler. Bize talimat da geldi bunun üzerine. Bunun talimatı var. Biz de tasmayla acıtmadan, incitmeden, zorlamadan belediyemize teslim ettik.”

FOTOĞRAFI NEDEN ÇEKTİRDİĞİNİ AÇIKLADI!

Acar, fotoğrafın neden çekildiğini de şu sözlerle açıkladı: “Fotoğrafımızı da çektik hatta teslim ettiğimize dair. Biz bu fotoğrafı gösteriş olsun diye sosyal medyada da paylaşmadık. O çocuğu ısıran, çocukları ısıran köpeği yakaladık. Bu aileye göstermek için, bu çocuğa göstermek için çocuk korkusunu üzerinden atması için sırf o fotoğrafı çektik. Çocuğa ve ailesine, ailesinin içi rahat etsin diye gösterdik. Başka herhangi bir kimseye de göstermedik.” Ancak bu fotoğrafın bazı dernekler tarafından sosyal medyada hedef gösterilerek yayıldığını ifade eden Acar, hukuki süreç başlatacaklarını söyledi. Acar, “Biz fotoğrafı çektik diye bize dava açtılar. Ama bizi burada suçlu buldular. Bize dava açmaya çalıştılar. Bu fotoğrafı sosyal medyaya yaydılar bizi suçlu diye gösterdiler. Bazı hayvan koruma derneğine bizi dava edenlere biz de karşı dava açacağız. İnsan hayatını korumaya çalışıyoruz. Ancak onlar insan hayatını tehlikeye atıyorlar. Bu davanın peşini bırakmayacağız” açıklamasında bulundu. Acar, mahallenin yoğun hayvan popülasyonuna dikkat çekerek taleplerini şöyle dile getirdi: “Bizim olduğumuz bölgede hayvanların çok olduğu bir bölüm. Bölgede aşırı var. Nüfusumuz da kalabalık. Biz bu davayı ne için açacağız? Çoluk çocuğumuzu korumak için. Hayvan koruma derneği toplatılmasını istemiyor. Sırf buna karşı geliyor. Biz ise insanların hayatını tehlikeye atan sokak köpeklerinin toplatılmasını ve yaşam merkezine götürülmesini istiyoruz. Belediyemiz tarafından çok güzel yaşam merkezleri yapıldı. Biz belediyemize güveniyoruz, inanıyoruz ki devletimize güveniyoruz.”

“SONUNA KADAR HAKKIMIZI SAVUNACAĞIZ”

Saldırıya uğrayan çocuğun babası İsmail Yıldırım, hem yaşanan saldırı anını hem de çocuğunun durumunu anlattı. Yıldırım, çocuğunun bacağının ısırıldığını ve ciddi yaralanma meydana geldiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Benim çocuğum kardeşiyle beraber öğlen saatlerinde Kur'an Kursu’na giderken, sokakta hiçbir şey yapmazken bir anda köpeklerin saldırısına uğradı. Çocuğumun bacağından ısırık alıyor. Allah'tan ki çocuk bacağını çekiyor. Ama ciddi zarar verdi. 4 dikiş attılar. 4 doz aşı yaptılar. Şu anda durumu çok şükür iyi ama sadece olayın sağlık durumuna bakmıyorum. Aslında psikolojik sorununa bakmak gerekiyor.” Oğlunun halen sokak köpeklerinden korktuğunu belirten Yıldırım şöyle devam etti: “Şu anda köpekten çocuk çok korkuyor mesela. Çocuk şu an o zamandan itibaren dışarı çıkarken köpeklerden korkuyor. Köpekleri görürken çekiniyor. Biz psikolojik destek vermeye çalışıyoruz ama nihayetinde çocuk. Ne kadar etkili olacağını bilmiyoruz.” Hayvan toplatılmasına karşı suç duyurusunda bulunanlara tepki gösteren Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: “Bazı sokak hayvanlarının toplatılmaması için dava açanlar varmış. Gelsinler baksınlar. Benim çocuğum kuduz olabilirdi. Ölebilirdi. Bunu düşünüyorlar mı? Biz hayvanların katledilmesinden veya itilaf edilmesinden yana değiliz. Biz hayvanların daha güzel şekilde barınaklarında bakılmasından yanayız.” Ailesinin hayvan düşmanı olmadığını vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi: “Biz yoksa hayvanlara bir düşmanlığımız yok. Onlar da bizim gibi yaşam hakları var. Yoksa biz de evimizdeki ekmeği bile çöpe atmıyoruz. Hayvanlar yesin diye kenara bırakıyoruz. Bilinçli vatandaşız ama bugün Allah muhafaza başka birini ısırsa, kuduzdan ölüm olsa? Gördük her yerde yayınlanmıştı. Allah kimsenin başına vermesin.” Yakalanan köpeğin kendi çocuğuna saldıran köpek olduğunu belirten Yıldırım, hukuki mücadele başlatacaklarını ifade etti. Yıldırım, son olarak şunları söyledi: “Bizim muhtarımız da yetkililerle beraber köpeği yakalamış ve teslim etmiş. Bunun üzerine dava açmışlar. Yakalanan saldırgan köpek benim çocuğuma saldırdı. Bunu hiç düşünüyorlar mı acaba? Biz sonuna kadar hakkımızı savunacağız ve dava açacağız.”

ALİ GÖZEN

Kaynak: manisameydangazetesi.com.tr