Su yönetimi, iklim değişikliğiyle mücadele, biyolojik çeşitliliğin korunması ve kadın ile genç çiftçilerin güçlendirilmesi projelerin odak noktası oldu. Programda, sürdürülebilir tarım için yerelden ulusala uzanan güçlü bir iş birliği vurgusu yapıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen Gediz Havzası Eylem Planı kapsamında, Manisa'da “Uygulamalı Çiftçi Okulları Açılış Programı ve Liderlik Eğitimi” düzenlendi. Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa; Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever ve çok sayıda davetli katıldı.
"Korumak hayati bir zorunluluktur"
Programda konuşan Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Gediz Nehir Havzası’nın sadece Manisa’nın değil, Ege Bölgesi’nin ve Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri olduğunu vurgulayarak, “Bu üretim gücü doğanın dengesine ve suyun sürekliliğine bağlıdır. Bu nedenle kaynaklarımızı korumak ve sürdürülebilir şekilde yönetmek, artık bir tercih değil, hayati bir zorunluluktur" dedi. Vali Özkan, iklim değişikliği, artan nüfus ve su kaynakları üzerindeki baskıların, suyun etkin ve entegre bir şekilde yönetilmesini zorunlu kıldığını belirtti. Gediz Havzası Eylem Planı'nın, sadece çevresel değil, aynı zamanda toplumsal kalkınmayı hedefleyen kapsamlı bir proje olduğunu ifade eden Özkan, “Bugün başlattığımız liderlik eğitimi, yalnızca bir farkındalık etkinliği değil, bilgiyle ve katılımla güçlenen bir dönüşüm hareketidir" ifadelerini kullandı.
Vali Özkan’dan önemli çağrı
Projenin uygulama alanlarına da değinen Özkan, bozuk orman alanlarında teraslama, mera ıslahı, akıllı sulama sistemleri, yem bitkisi tohumu desteği ve Salihli Çaltılı Mahallesi'nde kurulan Uygulamalı Çiftçi Okulu gibi birçok yeniliğin hayata geçirildiğini söyledi. Uygulamalı eğitimlerle çiftçilerin sahada teorik bilgilerini pratiğe dönüştüreceklerini vurguladı. Vali Özkan ayrıca su yönetiminde beş temel başlığa dikkat çekti: “Su kalitesinin iyileştirilmesi, su kullanım verimliliğinin artırılması, iklim değişikliğine uyum, kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ve katılımcı bir yaklaşımla suyun korunması.” Konuşmasının sonunda projeye destek veren tüm kurumlara teşekkür eden Vali Özkan, “Bugünkü eğitim programının yalnızca bilgi değil, aynı zamanda umut yaymasını diliyorum. Gelin, hep birlikte Gediz’e bir damla daha olalım; toprağımıza, suyumuza, geleceğimize sahip çıkalım” çağrısında bulundu.
Suyun önemine dikkat çekildi
Açılış Programı ve Liderlik Eğitimi'nde konuşan Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, su yönetiminde insanın rolüne dikkat çekti. Sever, konuşmasında suyun yalnızca tarım ve sanayi için değil, medeniyetlerin devamı için de hayati bir kaynak olduğunu vurguladı. “Eğer dünyadaki tüm suyu bir bardak olarak düşünürsek, bizim ulaşabildiğimiz miktar sadece bir kaşık kadar ve bu kaşığı tüm dünya paylaşmak zorunda” dedi. İklim değişikliğinin etkilerine de değinen Sever, bu sürecin doğal olduğunu ancak insan faaliyetleriyle hızlandığını belirtti. 2030 yılına kadar küresel sıcaklık artışının 1,5 santigrat dereceyle sınırlandırılması gerektiğini ifade eden Sever, aksi halde kuraklık, susuzluk ve biyoçeşitlilik kaybının kaçınılmaz olacağını söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü olarak 2011 yılından bu yana havza bazlı yönetim planları geliştirdiklerini belirten Sever, Gediz Havzası’nın tarım, sanayi ve biyoçeşitlilik açısından stratejik önem taşıdığını kaydetti. “Artık kuraklık gelecekte olacak bir tehdit değil, bugün yaşadığımız bir gerçekliktir" diyerek suyun sürdürülebilir yönetiminin önemini vurguladı.
Çalışmalara devam edilecek
FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, su verimliliği seferberliğinin tarımda suyun önemini vurguladığını belirtti. Selışık, Gediz Havzası’nda sürdürülen çalışmaların sadece su yönetimiyle sınırlı olmadığını; mera yönetimi, biyolojik çeşitliliğin korunması ve kırsal kalkınmayı da kapsadığını ifade etti. Selışık, “Kadınların ve gençlerin su kaynaklarının korunmasında daha aktif roller üstlenmesi gerekiyor. Uygulamalı çiftçi okulları sayesinde çiftçiler hem tasarrufu hem de verimliliği somut olarak görebiliyor” dedi. Konuşmasında, su tasarrufu örneklerinden de söz eden Selışık, Konya-Karaman Havzası’nda yürütülen projede damla sulama ile yüzde 50 su tasarrufu ve yüzde 35 verim artışı sağlandığını hatırlattı. Selışık, bu sonuçların çiftçiler tarafından benimsenerek uygulanmaya devam ettiğini vurguladı.
Selışık ayrıca, FAO Türkiye olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yürüttüğü projelere teknik ve operasyonel destek verdiklerini, uluslararası düzeyde Türkiye'nin görünürlüğünü artırmaya yönelik çalışmalara da devam ettiklerini söyledi.
Programa, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da video konferans yoluyla katıldı. Projeye destek veren herkese teşekkür ederek suyun önemine dikkat çekti. Etkinlikte, kadınlar ve gençler başta olmak üzere çiftçilerin liderlik kapasitelerinin artırılması ve sürdürülebilir tarımsal üretimin yaygınlaştırılması hedefleniyor.