Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği, Türkiye genelinde eşzamanlı ‘Teröre karşı tek ses, tek yürek’ isimli basın açıklaması gerçekleştirdi. Manisa’da şube binasında düzenlenen açıklamaya, Manisa Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şube Başkanı Yusuf Kıyışkan, şehit aileleri, gaziler katıldı. Şube Başkanı Yusuf Kıyışkan, gazilik madalyalarını çıkartarak, siyasetin bir parçası olmayacaklarını dile getirdi.
“Şehit çocuklarının yarım kalmasının hiçbir tarifi yok”
Sarıkamış şehitlerini anarak konuşmasına başlayan Manisa Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Yusuf Kıyışkan açıklamasında, şehit ailelerinin yaşadıkları acının tarifi olmadığını dile getirerek, “Burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık. Çünkü bir şehit annesine, oğlunun postallarına çiçek ektiren, bir şehit babasına, evladının fotoğrafı karşısında geceyi sabahlatan, şehit eşinin canının yarısını toprağa koyuşunun, umutları elinden alınan şehit çocuklarının yarım kalışının hiçbir tarifi yok. Biraz tarih konuşalım mesela; Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Alp ve alperen olanları, önce yiğit olup şüheda olan kahramanları, sınırlarımızı nasıl çizdiğimizi, vatanın her karışının şehit kanlarıyla sulanışını konuşalım mesela” sözlerine yer verdi.
“İmralı canisini ülke gündemine soktular”
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a ev hapsi cezasının gündemde olması hakkında, şair Mehmet Akif Ersoy’un sözleriyle cevap veren Yusuf Kıyışkan, "Mehmet Akif’in; ‘Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı’ dizelerini hatırlayalım. Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden bebek katili özgür kalsın, umut hakkı , ev hapsi verilsin diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık . Çok mu geriye gittik? O zaman 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmen’i, şehit Semih Özbey’i konuşalım, videosunda yutkunduğu anı unuttunuz mu bu kadar çabuk onu konuşalım mesela. Hadi, onlar askerdi şerden ve yardan geçmişlerdi. Şehit polis Fethi Sekin’i, şehit Savcı Hakan Kılıç’ı, şehit öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım.zira hatırlamanıza ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
“Sözde çözüm sürecini konuşalım”
Çözüm sürecine sert bir şekilde tepki gösteren Kıyışkan, “Hadi gelin, 2013’te yaşanan sözde çözüm sürecini konuşalım. Akil insanları, kazılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve o süreçte yitirdiğimiz 800’ün üzerinde şehidimizi…terörle el sıkışılmayacağını, masaya oturulmayacağını, nasıl acı bir şekilde tecrübe ettiğimizi hatırlayalım. Ya da elikanlı bebek katilinin meclis’e davet edilir edilmez, ‘tek anladığımız dil bu’ dercesine yaşattığı tusaş saldırısını, tusaş şehitlerimizi konuşalım. Bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız. Terörle mücadelede verdiğimiz 7 bin 100‘ü asker, 900’ü polis, bin 500’ü korucu, 200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi; 40’a yakın kundakta katledilen bebekleri, 5 bin sivil şehidimizi anlatmak için hatırlatmak için toplandık. Şehit aileleri ve gaziler bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı bundan sonrada bir parçası olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
“En büyük isteğimiz terörün bitmesi”
En büyük isteklerinin terörün bitmesi olduğunu açıklayan Kıyışkan, ihanetin affı olmayacağını ve üçüncü bir seçeneğin söz konusu olmadığını belirterek, “Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi meclis bir teröriste çiğnenmemelidir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir, bizleri kardeşi mesabesinde gören sayın cumhurbaşkanımızın Samsunda, ”şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık “ sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir. Ya silahlarını gömecekler ,yada silahlarıyla gömülecekler. Üçüncü bir yol yok” şeklinde konuştu.
EGEMEN PİŞKİN