Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nca (BSMMMO) Türkiye genelinde eş zamanlı olarak düzenlenen basın açıklamasında, meslek mensupları üzerindeki iş yüküne dikkat çekilirken; çözüm önerilerinin acilen hayata geçirilmesi talep edildi.

BURSA (İGFA) - BAOB Özgürlük ve Demokrasi Meydanı’nda TÜRMOB yöneticileri ve meslek mensuplarının yoğun katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasın metnini okuyan BSMMMO Başkanı Hüseyin Halil, “Meslektaşlarımız artan iş yükü nedeniyle neredeyse dur durak bilmeden tüm yıl boyunca çalışmaktadırlar” diyerek başladığı basın açıklamasında şunları söyledi: “Kendilerine ve ailelerine yeterli vakti ayıramamaktadırlar. Bizler de tatil günlerini sevdiklerimizle geçirmek istiyoruz.  Bu durum ekonominin kalbini tutan fedakar meslektaşlarımızın sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Diğer meslek grupları yılda bir de olsa tatil yapma imkanına sahip olurken, meslek mensuplarımızın bu imkanları oldukça sınırlıdır. Meslektaşlarımız artan iş yükü ve angaryalar karşısında ezilmektedirler. İş yetiştirme adı altında yaşadıkları mesleki stresle hayatlarını hiçe saymakta ve maalesef bu artan iş yükü ve angaryalar meslektaşlarımızın hayatlarına mal olmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na yaptığımız beyan ve bildirim sistemleri düzenli olarak çalışmamaktadır. Meslektaşlarımız sistemlerin sağlıklı çalışmaması sebebi ile mesleki faaliyetlerini gereği gibi yapamamaktadır ve iş yetiştirme stresi yaşamaktadırlar. Sonucunda da gerekli mesleki özeni göstermedikleri gerekçesi ile haklarında sorumluluk dosyaları hazırlanmaktadır. Beyan sürelerinin son gününden önce var olan idari ve resmi tatiller beyan süresinin son gününe yasal düzenleme yapılarak eklenmelidir. 130 bin mali müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızın dikkate alınması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli?”

 

Kadınları ve Çocukları Koruyan Kanun Yeterli mi?  6284 Sayılı Kanun’un Etkileri Üzerine (Bölüm 2) Kadınları ve Çocukları Koruyan Kanun Yeterli mi?  6284 Sayılı Kanun’un Etkileri Üzerine (Bölüm 2)

7/24 OFİSLERİMİZE HAPSEDİLİYORUZ

“Devletlerin vergi gelirlerini toplamak ve hükümetlerin çeşitli alanlarda geleceğe yönelik planlamalar yapmak için bazı verilere ihtiyaçlarının olduğu açıktır. Ancak, bu veriler toplanırken, istenilecek verilerin mümkün olduğunca tek elden alınması, gereksiz bilgi toplamanın önüne geçilmesi ve veri toplama için kullanılan yöntemlerin de sağlıklı çalışması büyük önem arz etmektedir.  Ancak bugün Mali Müşavirlerin sırtındaki yük artık dayanılmaz bir boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına zorlaşmaktadır. Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışma günlerinin dört güne indirilmesi tartışılırken biz Mali Müşavirler olarak neredeyse 7/24 ofislerimize hapsediliyoruz. Görünürde mükellef veya işverenlerden istenilmekle beraber, iktisadi ve sosyal hayata ilişkin ihtiyaç duyulan hemen her veri Mali Müşavirler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir. Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini katbekat artırmaktadır.  Meslektaşlarımız, rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale gelmiştir. 3568 sayılı Meslek Yasamızın 1. Maddesinde Kanun’un amacı, “işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslekî standartları gerçekleştirmek, …” şeklinde tanımlanmıştır. Ancak, bu kadar ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılan meslek mensupları bir işletmeninin faaliyetlerini ve işlemlerini sağlıklı bir şekilde yürütmesi mümkün müdür?”

MESLEKTAŞLARIMIZIN MASA BAŞINDA ÖLMESİ Mİ GEREKLİ?

“Sadece Nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam elli altı beyan ve bildirimin verileceği açıkça görülmektedir. Bu beyan ve bildirimlerin yanında bir de en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz iki üç ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddütü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmaları da aynı takvimde tamamlamak zorunda bırakılmasını adil ve uygulanabilir bulmuyoruz! Resmi, idari ve hafta sonu tatilleri Ramazan Bayramı ile birleşince toplam on iki günlük tatil nedeniyle Nisan ayında çalışma günü olarak sadece on sekiz gün kalmaktadır. Bu kadar kısa sürede bu kadar beyan ve bildirimin sağlıklı bir şekilde verilmesine imkân yoktur. Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli? Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerilerini Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine hem yazılı hem de sözlü olarak birçok kez aktardık. Yaptığımız her görüşmede, Mali Müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiği, omuzlarındaki yükün artık dayanılmaz bir seviyeye geldiğini, meslektaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının bu yükü kaldırmadığı sıklıkla ifade edilmiştir. Önerilerimize yıllardır sessiz kalınması sebebiyle büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemleri alt yapılarının modernizasyonu şarttır. Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor.”

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI!

“Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınmamalıdır. Artık mevcut işlerimizi yapamaz hale geldik, bıçak kemiğe dayandı! İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığından her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını ve yasal olarak veri talep eden kurumlarla, örneğin TUİK, Merkez Bankası ve Kamu İhale Kurumu gibi tüm kamu kurumlarıyla paylaşılmasını talep ediyoruz. Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz. Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesini talep ediyoruz. Şu an meslek camiasında bir infial hali mevcuttur. Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşmaktadırlar.” 

ZAMANINDA YAPILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR

“Bayram tatili nedeniyle çalışmaların sekteye uğraması, mükelleflerden bilgi ve belgelerinin toplanamaması sebebiyle kurumlar vergisi beyannamelerinin süresinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi mümkün değildir. Kurumlar vergisi beyannameleri bile süresinde hazırlanıp beyan edilemeyecek durumda iken bir de bundan 17 gün sonra geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmasının ve beyanname ekine bilançonun eklenmesinin istenmesi, biz mali müşavirlerin adeta cinnet geçirmesine sebebiyet vermektedir. 2024 ve sonraki yıllardaki geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltme işlemlerinin yapılmaması için dayanakları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı ve gelir idaresi başkanlığına yaptığımız müracaatımızın hayata geçirilmesini talep ediyoruz. 2023 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin ve elektronik defter beratlarının yüklenmelerinin Nisan ayındaki resmî tatil sürelerinin uzun olması nedeniyle zamanında yapılması mümkün değildir. Bu nedenle kurumlar vergisi beyannameleri ile e-defter beratlarının yükleme sürelerinin ve geçici vergi beyan süresinin uzatılması talebimizin yerine getirilmesi ve bir an önce açıklanması gerekmektedir. Son gün yapılan uzama açıklamaları hiçbir işe yaramamaktadır ve meslektaşlarımızın üzerindeki stresi arttırmaktadır. Ayrıca deprem bölgesinde devam eden mücbir sebep halinin bölgede yaşanan olağanüstü koşullar dikkate alınarak yıl sonuna kadar uzatılması ve bölgedeki mükellefler için enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi olmaksızın uygulanması talebimizin yerine getirilmesi gerekmektedir.”

TALEPLERİMİZE ACİLEN YANIT BEKLİYORUZ!

“Bizler, devletimiz için her türlü fedakarlığı yapan tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi ekonominin çarklarının dönmesi için sağlımızı tehlikeye atarak üzerimize düşen görevleri yüksek sorumluluk bilinci ile yerine getiren bir meslek grubuyuz. Devlet bizim devletimizdir. Tabi ki kriz dönemlerinde herkesin elini taşın altına koyması ve var gücü ile çalışması gereklidir. Ancak, hiçbir kamu gücünün de bir meslek grubuna bu kadar yüklenmeye, insanların psikolojilerini bozmaya hakkı yoktur. 130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz. Meslek mensuplarının yanında durabilecek, sorunlarını kendi sorunları gibi görebilecek güçlü TÜRMOB ve güçlü yöneticiler istiyoruz. Taleplerimize acilen yanıt bekliyoruz! Mali müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözümler acilen hayata geçirilmelidir!”

Kaynak: igf