İYİ Partili Op. Dr. Gürhan Özcan, Manisa’da düzenlenen ilk üzüm çalıştayını değerlendirerek, çalıştayların ortak akıl ile planlama ve uygulama stratejisi olduğunu vurguladı. Özcan, Manisa’nın birçok tarım ürününde ülke genelinde birinci veya ikinci sırada yer almasına rağmen, özellikle kuru üzümde lisanslı depoların eksikliğinin büyük bir kayıp olduğunu ifade etti.
“Ülke genelinde birinci veya ikinci sırada yer alıyoruz”
‘Zeytin , zeytin yağı, salçalık domates , yumurta , broyler üretimi gibi ürünlerde ülke genelinde birinci veya ikinci sırada yer alıyoruz’diyen Özcan ,” Yetkililerinden aldığınız bilgiye göre kuru üzüm üretimi başta olmak üzere , zeytin , zeytin yağı, salçalık domates , yumurta , broyler üretimi gibi ürünlerde ülke genelinde birinci veya ikinci sırada yer alıyoruz. Buna karşılık başta kuru üzüm olmak üzere lisanslı depoların olmaması büyük kayıptır” ifadelerini kullandı.
“Üreticimiz memnun değil”
Lisanslı depo olmayınca üretici ürününü mecburen tüccara vermek zorunda kaldığını belirten Özcan,” Bu kadar üründe birinci olmamıza karşın, üreticimiz memnun değil , özel ve devlet bankalarında borçları artmış durumda, üretici her geçen gün kan kaybetmektedir. Üretici , ürününü yetiştirmek için borçlanıyor, hasat zamanında ürünün net değeri çıkmadan borcunu ödemek için tatlardan satmak zorunda kalıyor. İşte burada lisanslı depolar devreye girmesi gerekiyor. Üretici ürününü lisanslı depoya teslim ederek ürün karşılığında nakit para alarak acil olan borçlarını kapatabilir. Lisanslı depo olmayınca üretici ürününü mecburen tüccara vermek zorunda kalıyor, borcu olmayan da yine tüccara emanete bırakıyor , emanette olan ürününde değeri artmıyor” dedi.
“Lisanslı depo inşaatın ilk altı ayda tamamlayacaktık”
Özcan konuşmasına şu şekilde devam etti, “Projelerinden olan Manisa Belediyesi Tarım A.Ş ile üreticinin yüzü gülecekti. İlk icraat olarak lisanslı depo inşaatın ilk altı ayda tamamlayacaktık. Lisanslı deponun finans giderini de, belediyenin tasarruf tedbirleri ile sağlanacaktı. Resmi bayramlar hariç, konser , reklam , afiş giderlerimiz olmayacaktı. Tasarruf tedbirleri sözde değil özde uygulayacaktık, belediyeyi üreten ve istihdam sağlayan bir yapıya çevirecektik.”
“Manisa'da üzüm fabrikaları olmalıydı”
‘Çekirdeksiz kuru üzümde lideriz’ ifadelerini kullanan Özcan, “Manisalı üzüm yetiştirmeyi çok iyi biliyor , bunu için özel formüle de gerek yok , burada iş hükümete, özel sektöre , birliklere ve ticaret borsasına yük düşüyor. Çekirdeksiz sultaniye kuru üzümde lideriz, %92'sini ihracat ediyoruz ama katma değer yaratarak ihraç etmiyoruz. Yapılan işlem üzümü temizle, yıka , yağla ve ihracat et. Esas yapılması gereken üzümlü ürünler üretip ihracat etmek olmalıdır. Küçücük bir sakız adası yüzlerde meyveden, sebzeden reçel ve marmelat yapıp ihracat ediyor. Yunanistan başta olmak üzere Avrupa ve Balkan ülkelerinde çok çeşitli üzümlü ürünler üretiyorlar bizde sadece paketle gönder. Manisa'da yüzlerce üzüm ürünleri yapan işletmeler olması gerekiyordu. Manisa'da fındık yok ama çikolata üreten dünya devi fabrika var. Manisa'da üzüm fabrikaları olmalıydı“ dedi.
“Belediyenin yaptığı işleri takip ediyorum”
Özcan konuşmasını şu şekilde sonlandırdı, “Belediyenin kuracağı tarım kooperatifi şirketi ile üzüm ürünleri fabrikası kurulabilirdi. Üzüm Çalıştayı bir etkinlik olarak yapıldı mı yapıldı olmamalı, Manisa tarımına yön veren kişiler bu konuda fikirlerini açıklamalıdır. Belediyenin yaptığı işleri takip ediyorum, başarılı olanları takdir ediyorum, yapması gerekenleri dile getiriyorum. Hep birlikte Manisa’yız diyorum.”