Havuzun yapım, bakım ve denetim sürecinde yer alan 10 sanık, “taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. İlk duruşmada sanıkların verdiği çelişkili ifadeler dikkat çekti.
“Motor bize 2022’de ulaştı, yanlış bağlansaydı üç yıl çalışmazdı”
Sanıklardan H.G., havuz motorunun kendilerine yıllar önce teslim edildiğini belirterek elektrik bağlantısında hata iddiasını reddetti. Güneş, “Motor 2022’de bize ulaştı. Yanlış bağlansaydı üç yıl boyunca çalışmazdı” dedi. Firma bünyesinde 75 kişinin çalıştığını söyleyen Güneş, sorumluluğu üstlenmedi.
“Havuz süs havuzu olarak onay aldı, benim sorumluluğumda değildi”
Yapı denetim görevlisi H.Ş., projenin belediyeden süs havuzu ruhsatı aldığını, bu nedenle kendisinin teknik denetim sorumluluğu bulunmadığını savundu. “Onaylanmamış bir projeyi denetleyemeyiz. Süs havuzunun bitirme raporu olmadığı için imzalamadım” diyerek, projedeki eksikliklerin belediye onay sürecinde doğduğunu ifade etti.
“Havuz olduğunu bile fark etmedim”
Elektrik mühendisi M.Ç., havuzun inşa edildiğinden haberdar olmadığını ileri sürdü. “Toprak birikintisi gördüm, başka da bir şey görmedim. Havuz olduğunu bile anlamadım” sözleri, salonda şaşkınlık yarattı.
“Ben kaba inşaattan sorumluyum, havuzla ilgili görevim yoktu”
İnşaat mühendisi S.K. ise yalnızca temel, kalıp ve beton işlerinden sorumlu olduğunu vurguladı. “Denetime gittiğimde havuz görmedim. Ruhsatlandırılmamış hiçbir yapıdan sorumlu tutulamayız” diyerek üzerine atılı suçu reddetti.
“Projeyi ticari kazanç için değil, arkadaşlık hatırına üstlendim”
Sanıklar arasında yer alan M.G., merhum başkan Zeyrek ile çocukluk arkadaşı olduklarını ifade etti. Projenin ticari kazanç amacıyla değil, dostluk ilişkisi nedeniyle yürütüldüğünü söyledi:
“Arsayı 2 milyon liraya aldık. 5 milyon teklif geldi, kabul etmedim. Cebime bir lira koymadım. Herkese güveniyordum. A4 kâğıdına çizilmiş taslak üzerinden ilerledik. Eğer hatalı malzeme kullanıldıysa bunu ben yapmadım.”
