2025 yılının ikinci yarısında SGK ve BAĞ-KUR emeklileri maaşlarına yüzde 16,67 oranında zam alacak. Buna göre en düşük emekli maaşı 16 bin 880 lira olarak belirlendi. Ancak açıklanan bu oran, enflasyonist baskı ve yükselen temel harcamalar karşısında “kâğıt üstünde bir artış” olarak yorumlanıyor. Emekliler, her yeni maaş zammının daha cebe girmeden eridiğini dile getirirken, geçim mücadelesinin giderek ağırlaştığına dikkat çekiyor. Hayat pahalılığına karşı koruyucu bir refah artışı yerine sembolik bir zam yapıldığı eleştirileri yükseliyor.
"Emeklinin düştüğü durum içler acısı"
Türkiye Emekliler Derneği Manisa Şube Başkanı Mehmet Akkoyun, Meydan Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu. Akkoyun, yapılan zammın yetersizliğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Ocak-haziran döneminde enflasyon oranı daha fazlaydı. Haziran ayında artış yalnızca yüzde 1,37 olarak gerçekleşti. Bu rakamlar bizim önceki tahminlerimizin bile altında kaldı. Biz artık küçük zamları konuşmak bile istemiyoruz. Fazla bir beklentimiz yok ama emeklinin düştüğü durum gerçekten içler acısı. Ülkenin öz evladı değil, adeta üvey evladı konumuna düştük.” Akkoyun, milli gelirden hak edilen payın emeklilere verilmediğini belirterek aylıkların intibak kurallarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini savundu. Akkoyun, “Emekliler yoksul nüfus grubu içinde yer alıyor. Aylıkların insanca yaşanabilecek düzeyde olması gerekiyor. Ama maalesef bu konuda hiçbir iyileştirme yapılmıyor" diye konuştu.
"Bu nasıl çelişki?"
Resmi söylemlerde gıda enflasyonunun düştüğü iddiasını da eleştiren Akkoyun, pazardaki gerçek fiyatlara işaret etti. Akkoyun, “Millet kiraz yiyemiyor. Kirazın kilosu 500 lira. Bunlar yaşanırken enflasyonun düştüğünü söylüyorlar. Bu nasıl çelişki?” ifadelerini kullandı. Memur, memur emeklisi ve işçi emeklisi arasındaki maaş farklarının da giderek büyüdüğünü belirten Akkoyun, “Şu an en düşük emekli maaşı 16 bin 880 TL. Memur emeklisi ise 22 bin TL civarında maaş alıyor. Çalışan bir memurun maaşı 52 bin TL’ye yükseldi. Arada uçurum var. Ama hepimiz aynı markete gidiyoruz, aynı kasaba, manava gidiyoruz. Aynı hayat pahalılığına maruz kalıyoruz. Bu nasıl adalet?” Emeklilerin adeta kaderine terk edildiğini vurgulayan Akkoyun, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “En düşük emekli maaşı asgari ücretin altında olmamalı. Biz yıllarca çalıştık, ülkeye hizmet ettik. Şimdi huzurlu bir hayat yaşamamız gerekirken, resmen süründürülüyoruz. Emekliye adeta ‘Evden çıkma, yaşama, öl’ deniliyor. Bu tablonun başka bir açıklaması yok. Bu sözleri üzülerek ve içim acıyarak söylüyorum." Son olarak sistemdeki bozulmaya değinen Akkoyun, sözlerine şunları ekledi: “2020 yılından sonra sistem tamamen bozuldu. Öncesinde bir denge vardı ama artık emekliler iyice mağdur durumda. Hangi sözü söylesek az kalıyor.”
