Kültürel ve tarihi değerleriyle öne çıkan Manisa, bünyesinde barındırdığı tarihi yapılarla geçmişten günümüze ışık tutmaya devam ediyor. Bu eserler arasında yer alan ve dünyada benzeri olmayan Ferhat Ağa Sıbyan Mektebi, hem mimarisi hem de arkasındaki dokunaklı hikâyesiyle dikkat çekiyor. 17. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Ferhat Ağa Sıbyan Mektebi, Alaybey Mahallesi’nde bulunuyor. Osmanlı Padişahı 3. Murat döneminde Manisa Sancak Beyliği yapan Ferhat Ağa ile Selçuk Müftüsü’nün kızı Hayrunnisa Hanım’ın (Dilşikar Hatun) büyük aşkı üzerine şekillenen yapı, yalnızca bir okul değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluğun sembolü olarak görülüyor.Ferhat Ağa ve eşinin çocukları olmadığı için Sıbyan Mektebi’ni yaptırdığı biliniyor. Sarayda düzenlenen bir törende tanışan çift Ferhat Ağa ve Dilşikar Hatun, kısa sürede evleniyor. Çocuk sahibi olamayan Ferhat Ağa ve Dilşikar Hatun, bu eksikliği toplum yararına bir hizmetle tamamlamak istiyor. Tüm mal varlıklarını vakfederek cami, sıbyan mektebi ve imaret yaptırıyorlar. Özellikle Ferhat Ağa Sıbyan Mektebi’nin vakfiyesinde yer alan “Baharda çocuklar kırlara götürülsün, piknik yaptırılsın. Onlara oyuncaklar yapılıp verilsin, oyunlar oynansın” maddesi, dönemi açısından son derece ileri bir sosyal yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
Çocukları olmadığı için yaptırmışlar!
Konu ile ilgili Manisalı araştırmacı ve doktor Fahrettin Er, Meydan Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Fahrettin Er, vakfiyede yer alan bu maddenin Osmanlı'da hatta dünyada çocuklara yönelik ilk sosyal sorumluluk örneklerinden biri olduğunu belirterek, “Ferhat Ağa, Alaybeyi olup Manisa Sancak Beyi olarak görev yapmıştır. Üçüncü Murat döneminde, onun gibi yakışıklı ve yetenekli bir kişidir. Hatta tıpkı Üçüncü Murat gibi tüm kıyafetlerini kendi diker. Hayrunnisa Hanım ise Selçuk Müftüsü’nün kızıdır. Manisa Sarayı’na bilgisini ve görgüsünü artırmak amacıyla gönderilmiştir. Sarayda düzenlenen bir tören sırasında, Ferhat Ağa ile Hayrunnisa Hanım birbirlerini görür ve aralarında yıldırım aşkı doğar. Kısa bir süre içinde evlenirler. Saray halkı, bu aşkın ani ve güçlü etkisini görünce Hayrunnisa Hanım’ın Ferhat Ağa’yı kendine âşık ettiğini düşünür. Bu yüzden ona “gönül avcısı” anlamında Dilşikar Hatun lakabını takarlar. Asıl adı Hayrunnisa’dır. Ferhat Ağa ve Dilşikar Hatun çok çocuk sahibi olmak isterler, ancak çocukları olmaz. Bunun üzerine, topluma hizmet etmeyi amaç edinirler ve büyük bir hayır işine girişirler. Varlıklı oldukları için tüm mallarını vakfederler. Birer cami, sıbyan mektebi (ilkokul) ve imaret (aşevi) yaptırırlar. Günümüzde ise hâlâ ayakta kalan Alaybey Mahallesi’nde yer alan Ferhat Ağa Sıbyan Mektebi ise bunun en güzel örneklerinden bir tanesidir. Sıbyan mektebinin vakfiyesinde çok anlamlı bir madde yer alır, ‘Baharda çocuklar kırlara götürülsün, piknik yaptırılsın. Onlara oyuncaklar yapılıp verilsin, oyunlar oynansın’ Bu maddeyle, sahip olamadıkları çocuklara duydukları özlemi, diğer çocukların mutluluğuyla gidermeyi amaçlamışlardır. O dönemde dünyada bunu yapan bir ülke veya şahıslar bulunmamaktadır. Osmanlı döneminde yani 3’üncü Murat’ın padişahlığı sırasında bu tür girişimler olmuştur” ifadelerini kullandı.
“Manisalı iş insanı restore edecek”
Fahrettin Er, tarihi mekanın ilerleyen dönemlerde Manisalı bir iş adamı tarafından restore edileceğini ileri sürerek, “Bu hikâye hem aşkı hem de toplumsal sorumluluğu anlatan çok özel ve anlamlı bir yaşam öyküsüdür. Muhakkak bu Sıbyan Mektebi’nin restorasyonu ve aslına uygun kullanılması büyük önem arz ediyor. Manisa’nın bilinen bir iş adamlarından bu Sıbyan Mektebi’ni yeniden restore ederek faaliyete geçirmek için girişimlerde bulundu. Önümüzdeki günlerde her şeyin netleşeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
MUHABİR:ALİ GÖZEN