Türkiye, kısa bir süre önce BRICS'e resmen başvuru yaptı. Bu başvurunun ardından Türkiye ve Batı arasındaki ilişkilerin geleceği nokta ve özellikle ABD'nin uzun vadede bu tercihe vereceği tepki merak konusu oldu.BURSA (İGFA) - Türkiye BRICS'e resmen başvuru yaptı ve yeni bir süreci başlatmış oldu. ŞİÖ ve BRICS ülkeleri ile son yıllarda olumlu yönde gelişen ilişkileri olan Türkiye'nin bu tercihi başta ABD ve Batı ülkeleri tarafından şu anda ılımlı bir tepkiyle karşılandı. Batı ile ilişkilerini koparmak istemeyen Türkiye'nin önünde incelikle yürütülmesi gereken diplomatik bir süreç yer alıyor. Bu tercih sonrasında Türkiye'nin BRICS ve Batı ülkeleri ile ilişkilerini nasıl yürüteceğini, Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli Herkes Duysun için analiz etti.

CHP'li Başevirgen "Dar Gelirlilerin Temel Gıdası Makarna Oldu" CHP'li Başevirgen "Dar Gelirlilerin Temel Gıdası Makarna Oldu"

ESKİ BÜYÜKELÇİ JEFF FLAKE'İN AÇIKLAMALARI ÖNEMLİ

Görev süresi dolan ve Türkiye'den ayrılan ABD Büyükelçisi Jeff Flake'in, Hakan Fidan'ın Moskova ziyareti sırasında yapmış olduğu açıklamayı hatırlatan Dr. Barış Adıbelli, "Flake, 'Türkiye Batı'ya demir atmıştır' dedi. Bu önemli bir açıklama. Türkiye ve Batı'nın iyi ilişkiler geliştirmesinden çok Türkiye'nin Batı ittifakı dışında bir seçeneği olmadığını ve hiçbir yere hareket edemeyeceği gibi sert bir anlam ifade ediyor." dedi.

BRICS, POLİTİK OLMAKTAN ÇOK EKONOMİK AMAÇLARI OLAN BİR YAPILANMA

Türkiye’nin, NATO'nun ve Batı ittifakının bir parçası olduğunu ve taahhüdünden vazgeçmediğini daha önce de ifade ettiğini hatırlatan Dr. Barış Adıbelli, "NATO ve Batı'nın bir parçası olduğumuzu söylememize rağmen BRICS ülkeleri ile ilişkilerimizi de geliştirmek istiyoruz. BRICS ile ilişkileri ilerletmek istememizin nedeni Türkiye'nin ekonomisini çeşitlendirmek isteğinden geçiyor. Türkiye, yeni ekonomik organizasyonlar içerisinde de yer almak istiyor. Ticari ve ekonomik kabiliyetlerini geliştirmek istiyor. Bu seçim Türkiye'nin doğal bir hakkıdır. BRICS, doğrudan ABD ve Batı'ya karşı kurulmuş bir organizasyon değil. BRICS içerisinde ABD ile iyi ilişkileri olan Suudi Arabistan ve Hindistan gibi ülkeler yer alıyor." şeklinde konuştu.

TÜRKİYE BAŞVURU SÜRECİNİ BİLİNÇLİ OLARAK YÜKSEK SESLE DUYURMADI

Türkiye'nin BRICS başvuru sürecini yüksek sesle duyurmamasının nedeninin Batı'ya karşı verilen sözler nedeniyle olduğunu ifade eden Dr. Adıbelli, “Batı ve ABD'ye verdiğimiz sözler nedeniyle BRICS'e olan başvurumuzu açıklamak konusunda çekingen davranıyoruz. Halbuki Türkiye, bulunduğu coğrafyanın bir gereği olarak her ülke temas etme gerekliliği gösteriyor. Ancak ABD'nin BRICS'e sıcak bakmadığı da bir gerçek. Şu aşamada BRICS başvurusu nedeniyle ABD'nin Türkiye'ye uygulayabileceği olası bir ekonomik yaptırım süreci ülkemiz için hiç iyi olmayacaktır. Bu gibi nedenlerle hükümet başvuru sürecini sessiz sedasız yürütmeyi bilinçli olarak tercih etti.” dedi.

RUSYA, TÜRKİYE'NİN BRICS KONUSUNDA GERİ ADIM ATMASINI İSTEMİYOR

Avrasya ve Batı arasında Türkiye Savaşı olduğunu ve bunu CGTN'deki yazısında da ifade ettiğini vurgulayan Dr. Barış Adıbelli, "Ruslar, Türkiye'nin Batı ve BRICS arasında yaşadığı bu zorlu diplomatik sürecinde farkında. Rusya bu süreçte Türkiye'nin BRICS üyeliğini açıklayarak geri adım atmasını da engellemiş oldu. Kısa süre içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD ziyaretinde resmi temaslarda bulunacak. Bu ziyarette üst düzey yetkililere de BRICS tercihinin bir eksen kayması değil ekonomik tercih olduğu ifade edilecek." ifadelerini kullandı.

"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULU BOYKOT EDİLMELİ!"

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere dünya liderlerinin Birleşmiş Milletler Genel Kurulunu boykot etmeleri gerektiğini kaydeden Dr. Barış Adıbelli, "Liderler görüşme için ABD'ye gitmiş olsalar dahi toplantıya katılmamalılar. Sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan değil, başta Müslüman ülkelerin liderleri olmak üzere diğer ülkeler de bu yönde karar almalı. ABD ve İsrail gerekirse boş salonda kendi aralarında konuşsunlar. Gücü kalmamış, ABD ve İsrail güdümünde olan bir BM toplantısının hiçbir anlamı kalmamıştır. Bunun yerine söz konusu iki ülkenin dışında kalan ülkeler farklı bir yerde toplanıp BM'yi nasıl reforme ederiz fikrini tartışsınlar. ‘Dünya beşten büyüktür’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan böyle bir girişime öncülük edebilir." dedi.

Kaynak: igf