Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in vefatı tüm Türkiye’yi yasa boğarken, toplumun hafızasında sıkça yankılanan “İyiler neden hep erken ölür?” sorusu bir kez daha gündeme geldi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Erdinçli, Zeyrek’in ardından sosyal medya ve kamuoyunda yoğun şekilde dile getirilen bu soruya ilişkin dikkat çeken ve derinlikli bir değerlendirme yaptı. Dr. Erdinçli, açıklamasında ölümün dini, toplumsal ve insani yönlerine ışık tutarak, İslam inancında ölümün bir son değil, bir başlangıç olduğuna vurgu yaptı. “Kur’an-ı Kerim’de ‘Her nefis ölümü tadacaktır’ ayetiyle bu gerçek açıkça ifade edilir” diyen Erdinçli, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hadislerine dayanarak, Allah’ın bazı kullarını büyük imtihanlardan korumak için erken yanına aldığını belirtti.
“İyiler daha fazla kirlenmesin diye alınır”
Erdinçli, Tirmizi’nin Zühd bölümünden aktardığı bir hadise dayanarak, “Allah bir kulunu severse, onu imtihanlarla temizler; bazen de dünyaya daha fazla bulaşmaması için yanına hemen alır” dedi. Erdinçli, “Bu bağlamda, iyilerin erken ölümü bir azap değil, bir rahmet olarak yorumlanmalı” ifadelerini kullandı.
“İyilik bedel ister”
Toplumsal açıdan bakıldığında ise iyi insanların daha çok yük taşıdığını, duygusal ve fiziksel anlamda daha çabuk yıpranabildiklerini vurgulayan Erdinçli, “Bu insanlar başkalarının acılarını dert edinir, toplumun yaralarını sararlar. Ancak bu büyük empati, zamanla onların sağlığını da tüketebilir” diyerek, iyiliğin bazen bedelinin ağır olduğunu hatırlattı.
“Söylenen sözler tesadüf değil”
Ölümün “erken” olarak değerlendirilmesinin insan merkezli bir bakış açısı olduğunu da ifade eden Dr. Erdinçli, “Belki de biz erken diyoruz ama Allah katında o zaman, tam vaktidir. O kişinin dünya misyonu tamamlanmıştır” değerlendirmesinde bulundu. Dr. Erdinçli, açıklamasının sonunda, Başkan Ferdi Zeyrek’in ardından binlerce kişinin sosyal medyada “iyiler neden hep erken ölür?” cümlesiyle duygularını paylaştığını hatırlatarak, “Toplumun her kesimi tarafından iyilikleriyle anılan bir insanı kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. Ancak asıl mesele uzun yaşamak değil, yaşadığı süreye anlam katmaktır” dedi.
“İyiler unutulmaz”
Toplumların iyi insanların ardından sadece gözyaşı dökmediğini, onların izlerini bir hafıza gibi yaşattığını belirten Erdinçli, “Bizlere düşen, onların çoğalttığı iyiliği devam ettirmektir. Eğer iyilikler devam ettirilirse, iyiler hiçbir zaman ölmez; gönüllerde yaşamaya devam eder” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.