Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, avukat Umut Kılıç’ın hakim olmak için girdiği mülakata Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanmasına tepki gösterdi. Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, Türkiye’de artık hiçbir kurumun güvenirliğinin kalmadığını söyledi. Arslan, avukat Umut Kılıç’ın tutuklanmasında bir intikam alma, öç alma ve toplumu korkutma duygusu hakim olduğunu kaydetti.
Avukat Umut Kılıç’ın tutuklandığı andan itibaren barolar ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) olarak tepkilerini en şiddetli biçimde gösterdiklerini ve göstermeye devam ettiklerini belirten Arslan, Manisa Barosu olarak da bu olayı şiddetle kınadıklarını belirtti. Ne yazık ki Türkiye’nin her tarafında, toplumun her kesiminde bu baskıların şiddetli bir şekilde hissedildiğinin altını çizen Arslan, “Aslında orada olayın teferruatına indiğimizde, sınava giren meslektaşımızın, avukat arkadaşımızın olayın başlangıcında herhangi bir hakaret içerikli sözlerinin olmadığını görüyoruz. Fakat kendisine yapılan hakaretler, kendisine yapılan aşağılama ve değişik zamanlarda çok yüksek puanlar alarak sınava girmesine rağmen, o kurum içerisinde bulunan her dönemde değişik siyasi görüşlerin hakim olduğu, o kurul içerisinde bulunan kişilerin mülakat sınavlarını geçirmeyerek bu kişileri elemesi, ne yazık ki, bu insanların duygularının dışa vurumunu sağlıyor. Aslında bu sınava giren öğretmenlerimizde, sınava giren diğer insanlarımızda, devletin bütün yapmış olduğu sınavlarda mülakata giren her adayımızın içinde taşıdığı duyguları sisli olarak dile getirmiştir. Çünkü ülke ne yazık ki bu hale gelmiştir ki, artık siyasi ayrımcılık, ideolojik ayrımcılık her yerde kendini göstermektedir. Burada da hakim, savcı sınavlarında da dün başkalarını eleştirenler, bugün o gücü kendi ellerine geçirdiklerinde bu ayrımcılığı en kuvvetli şekilde yapmaktadırlar.” dedi.
“ÜLKEMİZ DİKTA REJİME DOĞRU GİDİYOR”
Meslektaşlarının bir hakaret suçunu işlemediğini düşündüklerini dile getiren Başkan Arslan, “Aslında halkın içerisinde, halkın içinde taşıdığı duyguları seslendirdiği düşüncesindeyiz. Gerçekten ülkemiz bir dikta rejimine doğru gitmekte. Artık hiçbir kurumun güvenirliği kalmamış durumda. Bu anlamda meslektaşımızın arkasında olacağız, ona destek vereceğiz. Zaten bu suç işlenmiş olsa bile, işlendiğini düşünmüyoruz, olsa bile hakaret suçundan dolayı bir tutuklamanın olması mümkün değil. Burada bir intikam alma, öç alma, toplumu korkutma duygusu hakim. Biz bunun karşısında duracağız barolar ve avukatlar olarak.” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim