DSİ’den Personel Alımı Müjdesi! DSİ’den Personel Alımı Müjdesi!
Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Halil Memiş, Celal Bayar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Kulübü, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi ve Genç Sosyal Bilimciler Derneği işbirliğiyle düzenlenen “6360 Sayılı Kanun ve Yerel Yönetimlere Etkileri” adlı seminere katıldı. Seminerde 6360 sayılı kanunun idari uygulamalara getirdiği köklü değişiklikler masaya yatırıldı. Celal Bayar Üniversitesi, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi ve Genç Sosyal Bilimler Derneği işbirliği ile “6360 Sayılı Kanun ve Yerel Yönetimlere Etkileri” adlı seminer düzenlendi. Celal Bayar Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere; Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Halil Memiş, Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Mustafa Minat, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Profesörü Ruşen Keleş, Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşaviri Elvan Başpınar, Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Şube Müdürü Sevil Şekercioğlu, Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Çağdaş Gönenç, akademisyenler, dernek ve çok sayıda öğrenci katıldı. Programın başlangıcında Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nin önünde çorba ikramı yapılırken, Büyükşehir Belediyesi Şehzadeler Mehteri de konser verdi. Konserin ardından Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Çağdaş Gönenç seminerin gerçekleştirilmesinde katkısı olan başta Büyükşehir Belediyesi’ne ve ilgili kurumlara teşekkür etti. Gönenç’in konuşmasının ardından Genç Sosyal Bilimciler Derneği Başkanı Burak Öztürk derneğin kuruluş amacı ve seminer hakkında bilgiler verdi. Konuşmaların ardından kürsüye Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Halil Memiş davet edildi. Mahalli İdarelerin Görevlerini İyi Bilmek Lazım Konuşmasına önemli bir etkinliğe katıldığı için memnuniyetlerini ifade ederek başlayan, Genel Sekreter Halil Memiş, yerel yönetimlerin görevlerinin iyi bilinmesi gerektiğini belirtti. Memiş, “Mahalli idare nedir? Mahalli idare vatandaşın mahalli müşterekteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan kamu tüzel kişisidir. Ben 20-25 yıldır bu işin içerisinde denetim elemanlığı yaptım. Biz denetime gittiğimiz belediyelerde kamu zararına alınan ödemeler artık bugün legal hale gelmiştir. Özellikle 2015 ve sonrasında mahalli idareler mevzuatında yapılan değişiklikler 1930 tarihli eski 1580 sayılı belediye kanunudur. Yerine gelen 5393 sayılı kanun, birçok görevi tanımladığı hizmetin hüküm maddelerini yapar veya yaptırır hükmünü koymak suretiyle belediyeleri dahil etmiştir. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili yapılacak yardımlar kapsamında mahalli idarelere bu hizmetleri yapma imkanı tanımıştır” diye konuştu. Bu Kanun Büyükşehir’in Görevlerini Genişletiyor 2014 yerel seçimlerinden önce oluşturulan Büyükşehir Belediyelerinin sorumlu olduğu görevler hakkında konuşan Memiş, “6360’dan önce 30 mart 2014 tarihi itibariyle 3 mahalli idare kuruluşu vardı. Biri Belediye, biri İl Özel İdaresi ve diğeri de köydü. 6360 sayılı kanun bu iki kuruluşu 30 ilde lağvetmiştir. Bu durum 6360 sayılı kanundan önce İstanbul ve Kocaeli hariç lokal alandaydı. 6360 sayılı kanunun getirdiği en büyük yenilik Büyükşehir Belediyesi’nin tüm mülki sınırlardan sorumlu olmasıdır. Bunun doğurduğu radikal sonuç ise bu illerde özel idarelerin ve köylerin devre dışı bırakılmasıdır. İl Özel İdareleri, belediye sınırları dışındaki kırsal alana hizmet ve yatırım götürmekteydi. Ama bunun yerine oluşturulan başka bir birim var. İsmi de Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’dır. Bu kurum, üstlendiği göreve eş değer hizmet edemediği için duyulmadı. Bağımsız bütçesi olmadığı için görevlerini yerine getiremedi. Yerine getirmesi gerekir mi? Madem il genelinde İl Özel İdaresini kapattınız, simgeselde olsa köylerin tüzel kişiliğini ortadan kaldırıp mahalle yaptınız.  Bunun doğal sonucu olarak hem Valiliğin hem de muhtarların oluşturduğu İl Genel Meclis üyelerinin köylere hizmet götürme birliklerini mademki kaldırdınız. Tüm illerin genel hizmetlerinin sorumluluğunu Büyükşehir’e verdiniz. O zaman Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın yetkisini de Büyükşehir’e verin o zaman. Hepimizin vergilerinden toplanan ve Maliye Bakanlığı’nda oluşturulan genel vergi gelirlerine ayrılan payın oranını arttırmıyorsunuz.  Büyükşehir payları simgesel olarak yüzde 4,5’e çıkarıldı gibi görünse de aslında hiç öyle değil. Dolayısıyla görevi, yetkiyi vereceksiniz, sorumluluk sahasını genişleteceksiniz ama parayı vermem diyeceksiniz. Tabiri caizse yumurtadan yün kırpar hale getireceksiniz” diye konuştu. Programda seminere katılan öğrenciler tarafından 6360 sayılı kanun hakkında sunumlar gerçekleştirildi. Yapılan sunumların ardından söz alan Genel Sekreter Halil Memiş, Büyükşehir Belediyesi olarak öğrencilerin istek ve taleplerinin dikkate alındığını vurguladı. Programın sonunda öğrencilere akademisyenler tarafından katılım belgesi verildi. 6360 Sayılı Kanunun Yerel Yönetimlere Etkileri Masaya Yatırıldı (5)        

Editör: TE Bilisim