Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri MANİSA (İHA) - Manisa Yunt Dağı bölgesinde 19 yıldır kazı çalışmaları devam eden Aigai antik kentinde, adeta iğne ile kuyu kazılıyor. 2004-2005 yıllarında bulunan ve dünyada Helenistik Dönem'den günümüze kadar ulaşmış tek Hestia heykeli olan 2 metre 70 santimetre yüksekliğindeki heykel ise bu yıl içinde açılması planlanan Manisa Arkeoloji Müzesinde sergilenmeyi bekliyor.
Manisa’nın Yunusemre ilçesinin Yunt Dağı Köseler Mahallesi yakınında bulunan Aigai, İzmir’in kuzeyinden Çanakkale’ye kadar olan ve antik dönemde Aiolis denilen bölgedeki tek kazı alanı olarak göze çarpıyor. MÖ 700 yılında kurulan ve yaklaşık bin yıl aralıksız yaşamın sürdüğü Aigai’daki kazı çalışmaları da tam 19 yıldır aralıksız olarak devam ediyor. Çalışmalar, antik dönemde bilgelik ve zekanın tanrıçası olduğuna inanılan Athena için inşa edilen tapınak bölgesinde yoğun bir şekilde sürdürülüyor. 2004-2005 yıllarında bulunan tanrıça Hestia heykeli ise antik kentte bulunan en değerli buluntular arasında yer alıyor. Aigai’daki meclis binası kazı çalışmaları sırasında bulunan 2 metre 70 santimetre yüksekliğindeki Hestia heykeli, dünyada Helenistik Dönem'den günümüze kadar ulaşmış tek Hestia heykeli olarak biliniyor. Antik dönemde bronzdan yapılan ve zaman içerisinde eritildiği için günümüze ulaşamayan Hestia heykellerinden ayrılan bu devasa büyüklükteki mermer heykel, restorasyonu yapılarak bu yıl içinde açılması planlanan Manisa Arkeoloji Müzesinde sergilenmeyi bekliyor.
Çalışmalar Athena Kutsal Alanı’nda yürütülüyor
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Aigai Kazı Başkanı Doç. Dr. Yusuf Sezgin, Aigai’daki kazı çalışmalarına ilişkin olarak “Şu anda çalışmalar Athena Kutsal Alanı’nda yürütülüyor. Antik dönemde kentlerin belli başlı tanrı ya da tanrıçaları oluyor. Athena, bilgelik ve zekanın tanrıçası olarak geçiyor. Belli ki Aigai’daki en önemli tanrıça Athena olmuş. Çünkü kentin en yüksek noktasında, en görkemli yerinde bir tapınak inşa edilmiş. Burada 2019 yılında çalışmalara başladık. Alan çalı çırpı kaplı ve enkaz halindeydi. Çalışmalardan sonra yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Bu yılki çalışmalarımızı burada devam ettirmeyi planlıyoruz” dedi.
“Bizans Dönemi'nde mermer yapılar tahrip edilmiş”
Tapınağın MÖ 2. yüzyılda yapıldığını ve çok önemli bir tapınak olduğunu belirten Sezgin, “Bulunduğumuz yer aslında kutsal bir alan. Kent terk edildikten sonra 12.-13. yüzyılda buraya Bizanslılar yerleşmiş ve onlar için bu tapınakların değeri ve önemi olmadığı için yapılar ciddi şekilde tahrip edilmiş. Tapınaklar mermerden yapıldığı için bütün mermer parçalar parçalanıp kireç haline getirilmiş. Bölgede bulunan Bizans kilisesi için ihtiyaç duyulan kireçler, antik yapılardan sağlanmış. Kazı çalışmalarının devam ettiği bölümde yine Bizans mekanları var. Biz önce belgeliyor, sonra kazısını yapıyoruz. Ardından orijinal tabakalara iniyoruz” diye konuştu.
“Çalışmalar uzun yıllar devam edecek”
Aigai’daki ilk kazı çalışmalarının 2004 yılında başladığını hatırlatan Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kazılar çok uzun soluklu projelerdir ve çok yavaş çalışmak gerekiyor. Kazının 19. yılında kentin belki de yüzde 1’i kazılabildi. Aigai, antik dönemde bir kent devletiydi. Burada düşünülebilecek bütün kamu yapıları vardı. Agora binası, meclis binası, okullar, tiyatro, stadyum var. Bu sebeple çalışmalar uzun yıllar devam edecektir. 2004 yılından beri bu projenin temel hedeflerinden biri buranın turizm potansiyelini de ortaya çıkarmaktı. İlk önce antik yolları ortaya çıkarmaya çalıştık. İnsanlar kente geldiği zaman 2 bin yıl önce insanların yürüdüğü yollardan yürüyüp kenti geziyor.”
“Dünyada başka bir örneği yok”
2004 yılından 2011 yılına kadar aralıksız olarak meclis binasında kazı yaptıklarını kaydeden kazı başkanı Sezgin, “Batı Anadolu’nun en önemli meclis binalarından biri ortaya çıktı. Burası, buluntuları ile çok özel bir binadır. Çok özel heykeller ve yazıtlar ele geçti. Bu yıl içerisinde açılması planlanan Manisa Arkeoloji Müzesinde sergilenecek, birçok dünya müzesinde göremeyeceğiniz çok önemli heykeller yer alacak. Örneğin kazılarda tanrıça Hestia heykeli ele geçti. Bu heykel, MÖ 2. yüzyıla ait, yaklaşık 2 metre 70 santimetre yüksekliğinde bir heykel. Helenistik Dönem'den günümüze ulaşmış tek tanrıça Hestia heykeli burada ortaya çıktı. Dünyada başka bir örneği yok. Çünkü antik dönemde Hestia heykellerinin çoğu bronzdan yapılmış ve zaman içerisinde eritilmiş. Bulduğumuz Hestia heykeli mermer olduğu için meclisin enkazı içerisinde kalmış ve biz onu 2004-2005 yıllarındaki kazılarda parça parça bulduk. Dünyanın hiçbir yerinde Helenistik Dönem'e ait bir Hestia heykeli yok. Hestia da dahil bulunan bu heykellerin restorasyonu yakında başlayacak ve Manisa Arkeoloji Müzesinde sergilenecek.
3 bin 500 tane mezar belgelendi
Aigai’da bin yıl boyunca kesintisiz bir yaşam sürdüğünü ifade eden Sezgin, antik kent hakkında şu detayları paylaştı: “Neticede bu büyük şehirde bin yıl boyunca ölen insanların gömülmesi lazım. Arazi volkanik ve kayalık olduğu için mezarları üst üste yapma şansları yokmuş. Bu yüzden araziye yayılmak zorunda kalmışlar. Kentin kapladığı alanın neredeyse iki katı mezarlık alanı var. Kentin 2,5 kilometre doğusunda hala mezarlar yer alıyor. Bu mezarlık alanlarına 'Nekropolis' diyoruz. Bugüne dek 3 bin 500 tane mezar belgeledik. Bunlar sadece yüzeyde gördüklerimizdi. Toprağın altındaki mezarların sayısı belki de bunun 3 katı olacak.”
Sezgin; Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğüne, sponsorları Manisa Yunusemre Belediyesi ve İzmir Aliağa Belediyesine, Türk Tarih Kurumuna ve Manisa Celal Bayar Üniversitesine desteklerinden dolayı teşekkür ettiklerini belirtti.
Editör: TE Bilisim