Diyetisyen Miray Abaza, oruç tutan vatandaşları içecek ve tatlı tüketimi ile ilgili dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyardı. Peki Ramazan ayında çay, kahve ve tatlı tüketimi nasıl olmalıdı?
Sergen DURAK/Ahmet GÜNAY/HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - Kan şekerinin büyük değişkenlikler gösterdiği Ramazan aylarında en çok dikkat edilmesi gerekenlerden biri de içecek ve tatlı tüketimi. Peki doğru tüketim nasıl olmalı? İçecek ve tatlı tüketiminde hangi yol izlenmeli?
Diyetisyen Miray Abaza ramazan ayında çay, kahve ve tatlı tüketiminin nasıl olması gerektiğini Herkes Duysun muhabirine açıkladı.
Peki diyetisyenler bize ne öneriyor? Tokluk süremizi nasıl artırabiliriz?
MİRAY ABAZA: ÇORBA TÜKETİMİNDEN SONRA 10 DAKİKA ARA VERMELİYİZ
Konu ile ilgili Herkes Duysun muhabirine değerlendirmelerde bulunan Diyetisyen Miray Abaza, çorba tüketiminden sonra yemeğe 10 dakika ara verilmesi gerektiğini belirterek, “Çorbamızı içtikten sonra kendimize bir 10 dakika zaman verelim. Bu süreçte namaz kılıyorsak namazımızı kılalım veya ailemiz ile vakit geçirelim. Sonrasında yemeğe devam edelim böylelikle bazı sindirim problemlerinin önüne geçmiş oluruz.” dedi.
RAMAZAN’DA TATLI TÜKETİMİ NASIL OLMALI?
Tatlı tüketiminin ise iftardan 1-2 saat kadar sonra olması gerektiğini kaydeden Diyetisyen Abaza, “Günlük çay ve kahve tüketimine gelecek olursak, bu miktar günlük tüketim bazında 300 ML’yi geçmemelidir. Ayrıca iftardan 1-2 saat sonra da tatlı tüketebiliriz. Bunlara yönelik baktığımız zaman şerbetli tatlılara nazaran daha çok sütlü tatlıları tercih edebiliriz. Meyve tüketimi de Ramazan ayında sürekli atlanan bir konu haline geldi. İftar öğünü ile beraber veya sahur öğünü ile beraber tüketebiliriz. Aynı zamanda meyveyi iftardan sonraki ara öğünde de tüketebiliriz. Tokluk süremizi arttırmak için de meyvenin yanına protein kaynağı olarak süt, kefir veya yoğurt ekleyebiliriz. Bunun haricinde meyve yemek istemiyorsak evde yapabileceğimiz şekersiz meyve suları veya kompostaları tercih edebiliriz.’’ ifadelerini kullandı.