Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, tüm geliştirme faaliyetleri Türkiye'de yapılan, fikri hakları tamamen Türkiye’ye ait, klinik araştırmalar için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan (TİTCK) onay alan Türkiye’nin ilk ilaç adayının geliştirildiği bilgisini paylaştı.ANKARA (İGFA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü’nde “Yaşam Bilimleri KOBİ'leri için Küresel Rekabetçiliğe Doğru Ar-Ge Destek Laboratuvarlarına Destek Projesi Lansmanı” etkinliğine katıldı. Bakan Kacır burada yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün yenilikçi teknolojilerden en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğini kaydetti.

“FIRSAT PENCERESİ”

Sağlık sektöründe küresel pazar büyüklüğünün 2027 yılında 10 trilyon dolara ulaşacağının öngörüldüğünü belirten Kacır, “Sağlık sektöründe; yalnızca eski sorunlara yeni yaklaşımlar sunmakla kalmayan, aynı zamanda sağlık sektörünü ve teknolojilerini yeniden tanımlayan, çözümler üreten, daha dinamik, gelişmelere hızlı yanıt veren ve etkili bir sağlık ekosistemi oluşturan ülkeler etkili olacak. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda ülkemizin yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmet sunma kapasitesini geliştirmesi için bu dönüşümü bir fırsat penceresi olarak görüyoruz.” dedi.

Manisa'dan Altın Örümcek'e iki finalist proje! Halk oylamasına kaldı Manisa'dan Altın Örümcek'e iki finalist proje! Halk oylamasına kaldı

“YATIRIM PROJELERİNE DESTEK”

Bakanlığın resmi internet sitesinde yer alan habere göre, 2022 yılında Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası’nın yürürlüğe alındığını hatırlatan Kacır, “Kritik ve stratejik olarak belirlediğimiz ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişim teknolojilerinde yerlileşme hamlemize hız verdik. Geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 404 yeni yatırım için teşvik belgesi düzenledik. 62 milyar Liradan fazla yatırımı hareket geçirdik. 11 binden fazla nitelikli istihdamın önünü açtık. Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında; biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 22 milyarı geçen 56 yatırım projesini destekliyoruz.” ifadesini kullandı.

Sağlık alanında faaliyet gösteren öncü firmalar bünyesinde yer alan 69 Ar-Ge merkezinde bin 700’den fazla araştırma projesi yürütüldüğü bilgisini paylaşan Kacır şöyle devam etti:
“Bugüne kadar teknoparklarımızdaki 3 bin 700’den fazla teknoloji girişiminin sağlık teknolojileri alanındaki 21 binin üzerinde projesine destek verdik. TÜBİTAK destek programlarımızda, Ar-Ge ve yenilik konu başlıkları altında, sağlık sektöründeki çalışmalara öncelik veriyoruz.  TÜBİTAK burs ve destek programlarımız kapsamında, son 22 yılda, sağlık alanında 9 bin 500’den fazla projeye ve 17 bine yakın kişiye toplam 41 milyar lira destek sağladık.”

“ÖRNEK BAŞARI HİKAYESİ”

Dünya çapında bilimsel araştırmalar üreten, yenilikçi ürün ve hizmetlere dönüşmesine imkân tanıyan altyapılar kurduklarını belirten Kacır, “2010 yılından itibaren ülkemizde pek çok açıdan örnek ve öncü çalışmaya imza atan Boğaziçi LifeSci bunlardan birisi. Yaşam bilimleri alanında çığır açıcı teknolojilerde ileri düzey araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü bu merkezde araştırmacılarımız 100’den fazla bilimsel araştırma projesi yürüttü. Toplam 1200 etki değeri yüksek yayın gerçekleştirdi.  Ülkemizin sağlık girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlayacak teknolojiler üreterek bünyesinde desteklediği akademik girişimcilik faaliyetlerinin gelişimi ile örnek başarı hikayeleri ortaya çıkarıyor.” dedi.

Prof. Dr. Rana Sanyal ve ekibinin; tüm geliştirme faaliyetleri Türkiye’de yapılan, fikri hakları tamamen Türkiye’ye ait, klinik araştırmalar için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK)’dan onay alan ülkemizin ilk ilaç adayını geliştirdiğini söyleyen Bakan Kacır, “Bu muazzam başarı hikayesini önemli yapan sadece global ölçekte hastalara ümit olan bir ilacın keşfedilmiş olması değil. Kendi kaynaklarımızla bir molekülün, laboratuvardan hastalara ilk defa ulaştırılmasının başarılması, bunun yapılabilirliğinin kanıtlanması çok değerli. Hocamız ve ekibi büyük oranda merkezimiz bünyesinde yürütülen akademik çalışmalarını teknoloji girişime dönüştürdü. İnanıyorum hocamız ve ekibinin geliştirdiği ilaç Faz 2 ve Faz 3 çalışmalarını da başarıyla tamamlayacak, küresel ölçekte bir girişime dönüşecek.” dedi. 

 “ARAŞTIRMACILARIMIZIN HİZMETİNE SUNDUK”

Türkiye için öncü ve örnek olan bir altyapıyı Avrupa Birliği destekli olarak Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirdiklerini bilgisini veren Kacır, “5 milyon avroluk yeni yatırımla hayata geçen bu projeyle Türkiye'nin ilk klinik öncesi hayvan görüntüleme merkezi, pilot üretim ve ilk ölçekli üretim tesisi, uluslararası standartlarda temiz odanın da yer aldığı, örnek bir altyapıyı girişimcilerimiz ve araştırmacılarımızın hizmetine sunduk. Girişimcilere ve KOBİ’lere destek verecek tematik kuluçka ve hızlandırma programlarını oluşturduk. Lansmanını gerçekleştirdiğimiz bu altyapı dahil Avrupa Birliği destekleriyle yürüttüğümüz projelerle Türk araştırmacıların ve girişimcilerin Avrupa Bilim ve İnovasyon Ekosistemindeki konumunu da güçlendiriyoruz. Avrupa araştırma ve inovasyon ekosistemine daha etkin katkı sunmalarını temin ediyoruz.” diye konuştu. 

Kaynak: igf