Geçen ay da yazmıştım. Büyükşehir meclisi ki-lit-lendi. Meclis artık iş üretmiyor. Bu tablo bu ay da değişmedi. Aksine kutuplaşma daha da keskinleşti. Oy çokluğuna sahip Ak Parti grubundan üç sert hamle geldi. Turgutlu ve Kula’daki iki otopark bir ay daha boş kalsın, suya zam yapılsın, Ulucami ve çevresindeki kamulaştırma durdurulsun gibi sert hamleler geldi. Ama ben şaşırmadım. Çünkü Çarşamba’nın gelişi, Perşembe’den belliydi. Madde 1- Ulucami ve çevresindeki kamulaştırmalar durduruldu. AK Parti Grup Başkanvekili Zülfikar Gürcan, oradaki çalışmanın aslında güzel bir proje olduğunu söyledi. Onun bu sözleri aynı zamanda itiraf niteliğindeydi. Gürcan seçim dönemine girildiği için bu yönde bir karar aldıklarını bildirdi. Olacak şey değildi ama oldu. O teklif meclisten geçti. Böylelikle Ulucami ve çevresindeki kentsel değişimin önüne taş konuldu. Artık Ulucami ve çevresindeki çarpık yapılara her baktığımda, Zülfikar Gürcan’ın o teklifi ve dudaklarından dökülen o itiraf cümlelerini hatırlayacağım. O bölgeden AK Parti’ye ne kadar oy çıkacak bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki orada yapılacak kentsel değişim hareketi Manisa’yı bu kirlilikten kurtarabilirdi. Bu yol seçilmedi. Her zamanki gibi daha kolay olan yol seçildi. Ama bizde bu yaklaşım yeni değil. Manisa’daki tüm gecekondular nasıl oluştu ki? İşte bu türden kolaycı yaklaşımlar şehri bu hale getirdi. Aslında siyasilerimizin memleket menfaatini, parti ve şahsi menfaatlerin önünde tutması gerekmez miydi? Madde 2- Ak Parti grubu evsel atık bedelinin su faturalarına eklenmesiyle ilgili teklifi Aralık ayında meclise getirdi. Gerekçe basitti. Yönetmelik öyle emrediyor. Ama Büyükşehirden yapılan açıklama fotoğrafı netleştirmişti. Genel Sekreter Halil Memiş evsel atık bedellerinin katı atık bertaraf tesislerinin olduğu şehirlerde toplanabileceğini, buradan toplanan kaynakla bu tesislerin maliyetinin karşılanacağını bildirmişti. Buna karşın Zülfikar Gürcan da bugünkü vahşi çöp depolama alanlarının da bir çeşit bertaraf tesisi sayılabileceği tezini ileri sürmüştü. O teklif komisyona gitti. İki ay sonra komisyondan yine aynı şekilde geldi ve meclisten geçti. Bu şu anlama geliyor. Suya eklenen yeni vergiyle tarifeler zamlandı. Şüphesiz bu siyasi bir hamle ve hesap seçim süreci. Ama ben şunu merak ediyorum. Her şey ortadayken, AK Partili Zülfikar Gürcan meydanlara çıkıp nasıl su zammından dolayı Büyükşehir Belediyesi’ni halka şikayet edebilecek? Başkan Ergün ve MHP’li meclis üyelerinin itirazları sonuç getirmedi. Anladığım kadarıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Ergün. kararı veto edecek ve işi hukuka taşıyacak. Çünkü “Ben burada başkan olduğum sürece bu para halktan toplanmayacak” dedi. Bakalım işin akıbeti ne olacak? Madde 3- Turgutlu ve Kula’daki otoparklarla ilgili kararı gerçekten anlayamadım. Çünkü o otoparkların bir ay daha boş kalmasının kime ne gibi bir faydası olacak merak ediyorum. MECLİSTE KAMİL ÖZ FARKI Baştan sona gerilim ve tartışmalarla süren Büyükşehir Belediye Meclisi’nde öyle bir teklif öne sürüldü ki kimse “Hayır” diyemedi. Bu önergenin sahibi Gölmarmara Belediye Başkanı Kamil Öz idi. Kamil Öz, CHP’li meclis üyelerinin komisyonlara alınmasını teklif etti. Çünkü onların mecliste grup kuracak sayısal çoğunluğu yoktu ve bu yüzden komisyonlara üye veremiyorlardı. Bu nedenle de bütün oylamalarda çekimser kalıyorlardı. Bu fikri Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve MHP grubu da benimsedi. Ve Kamil Öz’ün teklifi oy birliği ile kabul edildi. Kamil Öz’ü demokratik tutumundan dolayı kutluyorum. Neticede CHP’li 7 meclis üyesi de millet iradesini temsil ediyor. Onların da komisyonlarda yer alması ve olup bitenden haberdar olması demokrasinin bir gereği değil miydi? Bravo Kamil Başkan.

Editör: TE Bilisim