Manisa Büyükşehir Belediyesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) işbirliğinde Geleneksel Tamamlayıcı Tıp ve Mesir Macunu Paneli düzenlendi. Kültür Sitesi'nde gerçekleşen panele, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kılıç, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in eşi Nurcan Zeyrek, CBÜ öğrencileri ve çok sayıda davetli katıldı. Panele, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmet Topçu, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Zeliha Ünlü, MCBÜ Hafsa Sultan Hastanesi Farmakoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Ercüment Ölmez, Dokuz Eylül Üniversitesi Geleneksel Ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Uygulama Ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hale Aksu konuşmacı olarak katıldı. Panelde, mesir macununun faydalarından, tarihinden bahsedildi.
"Hastalıklara iyi geliyor"
Mesir macununun 41 çeşit baharat ile yapıldığını belirten MCBÜ Hafsa Sultan Hastanesi Farmakoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Ercüment Ölmez, "Manisa'ya özgü bir macun. Demin de başta da bahsettiğim gibi şimdi bu mesir macununu yapan kişi Merkez Efendi. Ama Merkez Efendi'nin de bu İbn-i Sina'nın Kanun adlı eserinde kullanılan Mesru Sitos diye bir macun var. Bu macundan esinlenildiği mesir macun yapılırken ileri sürülüyor. Mesru Sitos, daha sonra da Mes sözcüğünden Mesir sözcüğüne dönüştüğü şeklinde bir fikir var. Yine macun işte habur edilmiş, yoğrulmuş. Yani bu da Arapça kökenli bir kelime olarak geçiyor Bugün Mezopotamya'da 5 bin yıl önce bugünkü mesir macununa muhtemelen oldukça benzer olan, baharatlardan yapılmış ve altın kaplarda sunulan, hastaları tedavi etmek için sunulan bir macun olduğu gösterilmiş, bildirilmiş veya bulunmuş. Birçok yerde kullanılıyor macunlar. Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi, Hafsa Sultan, burada Merkez Efendi daha sonra Manisa'ya Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle Sümbül Efendi'nin önerisiyle tayin ediliyor ve daha sonra da burada Hafsa Sultan'ın rahatsızlanması sonucunda bu 41 çeşit baharatla hazırlanmış olan bu macun ile Hafsa Sultan iyileşiyor ve daha sonra da Hafsa Sultan bunun herkes tarafından kullanılmasını istiyor.
Nevruz döneminde dağıtılması uygun görülüyor. İşte kağıtlara bugün uygulanan yöntem sarılarak atılıyor. Minarelerden vesaire. Mesir şenlikleri bu şekilde başlıyor. Şimdi Mesir macununun içeriği bu. 41 çeşit baharat var. Yani bu en eski kaynak bu konuda mesir macununun içeriğinde bulunan bu 41 çeşit bitkisel baharatlardan mesir macunu yapılıyor. Başlangıçta fakirlere verilmesi şeklinde başlarken daha sonra bu olayın yaygınlaşmasıyla bütün halka bu kâğıtlara sarılarak verilen uygulama geçiyor. Genel olarak işte hoş lezzetli, güzel kokulu bir, macun. Değişik faydaları olduğu İnanılıyor.
Mesir macunun hafızayı kuvvetlendirdiği, sinirleri yatıştırdığı, nefes darlığı, baş dönmesi gibi hazımsızlık, iştahsızlık gibi durumlara iyi geldiği inanılıyor. Bunun dışında iştah açıcı, gaz giderici, işte bağırsak hareketlerini arttırıcı gibi işte kabızlık vesaireye yönelik olarak. Yorgunluk giderici ve hatta afrodizyak etkilerinin Olduğu da ileri sürülüyor. Bunun dışında ağız kokusunu gidermek için de kullanılıyor. Çok teşekkür ederim" şeklinde konuştu.
"Mesir macununun değeri bilinmeli"
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmet Topçu, mesir macununun daha iyi bilinmesi gerektiğini belirterek, "Nitekim UNESCO tarafından da Dünya Kültür Mirasına alınan bir etkinlik. Bu etkinliğin bir parçası olarak ilk panel yapıldı. Bu da çok doğru bir yaklaşımdı. Bunun sebebi bu yıl ikincisini düzenliyoruz. Çünkü sonuçta bu Manisa Mesir Macun'u esasen şifa için dağıtılmış bir karışımdır. Sonuçta buradaki olay tamamen şifa ve tedavi üzerine yapılmış bir yaklaşım. Bitkisel terapi üzerine yapılmış bir işlem. Bununla bağlantılı olarak da Gethad'ın geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın bugün tartışılmış olması çok doğru olacaktır. Bu gözle esasen mesleki malûm bu gözle bakmak gerekiyor. Sonuçta kendisi bir şifa kaynağı. Tabi insanlığın başlangıcından bu yana bitkisel tedaviler ya da binlerce yıldır devam eden akupunkturlar, sonra hipnoz tedavileri gibi ya da hacamat gibi uygulamaları aslında bunlar geleneksel uygulanan tedavi için uygulanan yaklaşımlar. Modern tıbbın alternatifi olmaz. Tıbbın alternatifi diye bir şey yoktur. Tıbbın tamamlayıcısı ya da destekleyicisi olabilirler. Bu anlamda da gerçekten kullanılmaya devam ediyordu. Ama 2014 yılında çok doğru bir yaklaşımla bu yapılan uygulama merdiven altında değil de daha bilinçli hekimler nezaretinde uygulanmasının daha doğru olacağı özetle sertifikalı, belgeli, mürsatlı kişilerin uygulamasının daha doğru olacağı kararı verildi. Sonrasında bunlarla ilgili bilgilendirmeler, kurslar, eğitimler düzenlendi.
Biz de üniversite hastanesi olarak böyle bir olayın bizlerin de bilimin ışığında bilimin kontrolünde olması gerektiğine inanarak bizler de merkezimizi kurduk. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tedavi Tıp Merkezi'mizi (GETAT) kurduk. Sadece bizler değil Türkiye'nin çoğu üniversitesinde de bu tip merkezler kuruldu" diye konuştu.
Panelde, mesir macununun faydalarına dikkat çekerek, ozon tedavisi, akupunktur, bitkilerle tedavi ve hipnoz ile ilgili bilgi verildi.