Her yıl yüzlerce kadın öldürülüyor: Her kadın bir hayat her kadın bir can Her yıl yüzlerce kadın öldürülüyor: Her kadın bir hayat her kadın bir can

Narin, Selda, Rojin, İkbal…. Maalesef liste uzayıp gidiyor… ‘Toplum olarak bu noktaya nasıl geldik?’ sorusu çok soruldu ki hala sorulmaya devam ediyor ancak cevabı bulundu mu? Tartışılır…

Sadece eylül ayında cinayet kurban giden çocuk ve kadınlar kaç gün daha hatırlanır ya da ne kadar zamanda unutulur? Bundan birkaç yıl sonra hatırlanır mı? Sahi 2016 yılında vahşice öldürülen minik Irmak’ı kaç kişi hatırlıyor? Ya da Irmak’ın ölümünden aylar sonra öldürülen kardeşi ve annesini. Üstelik annesi hamile.

Takvimler 14 Ekim 2016’yı gösterdiğinde Alaşehir’de evlerinin önünde oyun oynayan Irmak Kupal (3,5) kayboldu. Ailesi minik Irmak’ı bulabilmek için Müge Anlı’nın programında katıldı. Baba Bilal Kupal’ın şüphelendiği ifade ettiği komşusu hurdacı Himmet Aktürk programa katılarak suçunu itiraf etti. 

Çocukken babasından şiddet gördüğünü belirten Aktürk, aklı dengesini yerinde olmadığını söyledi.  Kadınlar birlikte olamadığını ifade eden Aktürk, 3,5 yaşındaki Irmak’ı tecavüz ettikten sonra boğarak öldürdüğünü itiraf etti. Cesedi siyah bir poşete üzüm bağına gömülen Irmak’tan geriye ise cesedinden çıkan pembe ayakkabısı kaldı.

Acı olaydan sonra aile Manisalı bir iş insanın hediye ettiği eve yerleşmişti. Ancak ailenin yaşayacağı olaylar bununla sınırlı kalmadı. Kupal ailesinin üstünde kara bulutlar dağılmadı.

Kıskançlık krizine kurban giden bir aile…

Türkiye, minik Irmak için üzülürken Kupal ailesinde acı haberler üst üste geldi. ”Benim ciğerimi koparıp gittiler" diyen anne Suriye Kupal ise Irmak’ın ölümden aylar sonra Şubat 2017’de cinayete kurban gitti. Bilal Kupal’ın kıskançlık krizine kurban giden bir aile…

Karısı Suriye Kupal’ın telefonundaki mesajları okuduktan sonra kıskançlık krizine giren Irmak’ın babası Bilal, karısı ve 10 yaşındaki kızı Ayşe’yi bıçaklayarak öldürdü. Bununla da kalmayan Kupal, karısı ve kızının cesetlerini yakmaya çalıştı ve ardından intihara kalkıştı.

Geride gündemde üç beş gün anılıp tarihin tozlu sayfalarında yerini alan acı dolu bir hikaye kaldı. Bu hikâyeye yenileri eklendi. Ne yazık ki her geçen gün bu sayı artıyor, şiddetin gittikçe dozunu artırıyor. Bir gün eline kılıç alan sokakta can alıyor, ertesi gün silah, bıçak alan sokakta…

‘Nasıl bu hale geldik?’ sorusunu cevabını uzmanlar arasın dursun bizler bu şiddetin son bulması için önce insanlık nedir, vicdan nedir öğrenelim. Belki işe yarar...

Muhabir:DERYA ÖZTÜRK

Kaynak: manisameydangazetesi.com.tr