BTÜ’lü akademisyenler, arı ekmeğininendüstriyel ve tıbbi alanda kullanabilecek bir buluşa dönüşmesine imza attı. Patenti de alınan buluş sayesinde arı ekmeğinden elde edilecek ürün, özellikle yapay damarlar, protezler ve yara enfeksiyonlarında lokal olarak uygulanabilecek.BURSA (İGFA) - Arı ürünlerinin gıda endüstrisinde, apiterapi ve farmakolojide kullanımı artarken, BTÜ’lü akademisyenler de arı ekmeğinden elde ettikleri yeni bir buluşa imza attı.

"Arı Ekmeği Vasıtasıyla Antimikrobiyal Aktivitesi Geliştirilmiş Polimer Biyokompozitler ve Bunların Üretim Yöntemi" başlıklı buluş, Türk Patent Kurumu tarafından da tescillendi.

Arı ekmeğinden biyokompozit nanolif elde edilmesini kapsayan buluş, sağlık alanında, özellikle yapay damarlar, protezler, doku destek materyalleri, kanama durdurucu materyaller, yara enfeksiyonlarında ve açık yaralarda kullanılan yara bakım ürünlerinde, lokal olarak uygulanabileceği gibi sistemik olarak da immünosüpressif veya transplant hastalarında immün sistemi dengelemede ana veya ara hammadde olarak kullanılabilme potansiyeline sahip.

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Aycan Yiğit Çınar, Biyomühendislik bölümünden Doç. Dr. Gökçe Taner, Polimer Malzeme Mühendisliği bölümünden Doç. Dr. Meral Akkoyun Kurtlu ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi doktorlarından Doç. Dr. Faruk Toktaş ise patentli buluşun sahipleri…

PROTEİNLERİN ANA KAYNAĞI…

Arı ekmeğinin geleneksel halk sağlığında uzun yıllardır bilinen ve kullanılan, son yıllarda ise yüksek besinsel değeri ile dikkat çeken bir ürün olduğunun altını çizen Doç. Dr. Gökçe Taner, “Arı ekmeği arılar için proteinlerin, lipidlerin, mikroelementlerin ve vitaminlerin ana kaynağıdır, en besleyici besindir. Bu ürünü diğer arı ürünlerinden ayıran en belirgin özelliği fermente bir ürün olmasıdır. Diğer arı ürünlerinde de mevcut bulunan tüm biyolojik aktif maddelerin yanı sıra fermantasyon yan ürünlerine sahip olması arı ekmeğini değerli kılıyor. Bu yönüyle aktif biyolojik bileşenlerce zengin olması, arı ekmeğinin antimikrobiyal ve hastalıklara karşı tedavici edici potansiyelde terapötik birajan olarak kullanımına olanak tanıyor” dedi.

Manisa Alaşehir’in 200 milyon TL’lik imza projesi Manisa Alaşehir’in 200 milyon TL’lik imza projesi

Buluş hakkında bilgi veren Doç. Dr. Meral Akkoyun Kurtlu, “Patentini de aldığımız buluş, arı ekmeği katkısının çeşitli termoplastik polimer çözeltilerine eklenerek elektroçekim yöntemi ile antimikrobiyal özelliği geliştirilmiş biyokompozit nanolif elde edilmesini kapsıyor. Arı ekmeği katkılı polimer matrisli biyokompozit nanolifler; medikal malzemeler, ambalajlar, gıda kaplama üretimi gibi hijyen gerektiren alanlar ile tekstil, otomotiv, mobilya ve kimya alanlarında ana veya ara hammadde olarak kullanılıyor.Bahsedilen biyokompozit nanolif, ayrıca sağlık alanında, özellikle yapay damarlar, protezler, doku destek materyalleri, kanama durdurucu materyaller, yara enfeksiyonlarında ve açık yaralarda kullanılan yara bakım ürünlerinde lokal olarak uygulanabileceği gibi sistemik olarak da immünosüpressif veya transplant hastalarında immün sistemi dengelemede ana veya ara hammadde olarak kullanılabilme potansiyeline sahip” diye konuştu.

Kaynak: igf