Manisa’nın
Demirci ilçesinde bulunan 200 yıllık Hoşçalar
değirmeninde geleneksel yöntemlerle buğday öğütülmeye devam ediyor. 37 yıldır değirmeni işleten ve mesleğinin son temsilcilerinden olan 70 yaşındaki Necati Çakmak, ömrünün yettiği yere kadar çarkın döneceğini belirterek, kendisinden sonra değirmenin çalışmayacağından yakındı.
Manisa’nın Demirci ilçesine bağlı Hoşçalar Mahallesi içerisinde yer alan 200 yıllık değirmen, teknolojiye direnmeye devam ediyor. Mudullu Çayı üzerine kurulan değirmende geleneksel yöntemlerle buğday öğütülerek un elde ediliyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte un fabrikalarının çoğalmasına inat, 200 yıllık değirmenin çarkları ilk günkü gibi dönmeye devam ediyor. Değirmenin üst tarafından akan Mudullu Çayı’nda biriktirilen sular, buradan değirmene yönlendiriliyor. Su akıntısıyla birlikte çarkların dönmeye başladığı değirmende yıkanarak özenle hazırlanan buğdaylar una dönüştürülüyor.
37 yıldır değirmeni işleten 70 yaşındaki çiftçi Necati Çakmak ise ömrünün sonuna kadar değirmeni çalıştırmakta kararlı. Mesleğinin son temsilcisi olduğunu söyleyen Çakmak, kendisinden sonra değirmeni işletecek kimsenin bulunmadığından yakındı. Kedisi Kibar ile birlikte her gün değirmene gelerek un öğüten Çakmak, taleplerin çok olduğunu söyledi. İnsanların doğal unla ekmek yapmak için değirmeni tercih ettiğini söyleyen Çakmak, değirmenden elde edilen unla yapılan ekmeklerin daha lezzetli olduğunu ifade etti. Öte yandan kuraklıktan yakınan Çakmak, suların az olmasından dolayı geçtiğimiz yıllara göre bu yıl daha geç değirmenin faaliyete geçtiğini söyledi.
“Gökten yağmur yağacak, su akacak biz de değirmeni çalıştıracağız”
Ömrünün yarısından fazlasını su değirmeniyle çocuğu gibi ilgilenerek geçiren Çakmak, “Burası Hoşçalar değirmeni. Daha önce bir adam vakıflardan almış burayı. Daha sonra da Hoşçalar’a vermiş. Adı da Hoşçalar Değirmeni olarak geçiyor. Suyla çalışır. Gökten yağmur yağacak, su akacak biz de değirmeni çalıştıracağız. Su olmadığı zaman yok. Elektrik teşkilatı yok. Oğlum zamanında elektrik teşkilatı kuracaktı. Trafik kazasında ölünce sıfırlandık” dedi.
“Çocuklarım başka işlere yönelince ben burada yalnız kaldım”
Değirmeni tek başına işlettiğinden yakınan Çakmak, “Çocuklarım başka işlere yönelince ben burada yalnız kaldım. Çalıştırabildiğim yere kadar çalıştıracağım. Çalıştıramazsa kalacak. Gelen yok. 37 yıldır çalıştırıyorum. Zaten buraya da bahçe sulamaya geliyoruz. Bu değirmen de suyla çalışıyor. Komşu buğdayları yıkıyor. Tertemiz yıkayıp getiriyorlar. Ben de burada öğütüyorum. Kepek ayırma makinesi yok. Buğday taşlı gelirse taşıyla öğütüyoruz. Genelde kepek çok öğütüyorum” ifadelerini kullandı.
“Buraya gelirken Allah ile arana bir perde girmiyor”
Çocuklarına yük olmamak için hem de mesleğini sevdiği için değirmeni işlettiğini söyleyen Çakmak, “Benim zaten aylığım var, yetiyor. Bu da yan gelir oluyor. Çocuklara yük olmuyoruz. Kendi ekmeğimizi kazanıyoruz. Bu da bir nevi alın teri. Şimdi sevmese kimse çalışmaz. Buraya geldiğim zaman sadece değirmeni düşünüyorum. Dedikodu yok burada. Buraya gelirken Allah ile arana bir perde girmiyor” diye konuştu.
“Son artık bu değirmen, çalıştığı yere kadar gidecek”
Değirmenin türünün son örneği olduğunu söyleyen Çakmak, “Son artık bu değirmen. Çalıştığı yere kadar gidecek. Elektrikli değirmenlerde buğdayı yakıyormuş. Bizim köylerde de vardı, ‘Sana gelmeyeceğiz’ dediler. Ertesi sene yine geldiler. Çünkü elektrikli değirmenler süratli döndüğünde yakıyormuş buğdayı. Bu ağır, taksit taksit döndüğünden yakmıyor buğdayı. Güzel de ekmek oluyor. Burayı çok tercih ediyorlar. Ekmeği yoğururken kadınlar anlıyor. Yastık gibi olur ekmek. Elektrikli değirmenlerde buğday yandığı için ekmek de kağıt gibi oluyor” dedi.
70’lik çiftçi Necati Çakmak, ömrünün yettiği yere kadar değirmeni çalıştırmakta kararlı olduğunu söyledi. Çakmak, “Ömrüm yettiği kadar çalıştıracağım. Babam 81 yaşında öldü, annem 84 yaşında öldü. Ben de 70 yaşındayım. Bakalım talih kuşu ne zaman gelecek” diye konuştu.
Kuraklıktan değirmen de etkilendi
Bu yıl ülke genelinde yaşanan kuraklıktan Hoşçalar Değirmeni’nin de etkilendiğini ifade eden Çakmak, “Değirmeni kuraklık etkiledi. Geçen sene eylülün 20’sinde başladım. Bu sene ekimin 13’ünde su topladım ancak hiçbir şey yok. Baktım olmayacak kasımda su topladım. Yine olmadı havuzu şişirdik. 3-4 gündür yine iyi. Ekmek parasını kazandırıyor” dedi.
Sabahın erken saatlerinde değirmene gelen Çakmak, günlük rutin işlerini tamamladıktan sonra biriken sularla değirmenini çalıştırıyor. Kedisi Kibar ile birlikte tüm gününü değirmende geçiren Çakmak, ömrünün sonuna kadar değirmeni işletmekte kararlı.
Editör: TE Bilisim