Toplantı, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde gerçekleşti.Programa, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk ve çok sayıda davetli katıldı.
“Anadolu'nun dört bir yanında sürdürülebilir bir su yönetiminin olması gerekiyor”
Manisa Valisi Vahdettin Özkan, göreve başladığı gün Gediz Havzası Su Kurulu Toplantısı’na katıldı. Suyun öneminden bahseden Vali Özkan, “Onun için daha göreve başlar başlamaz buraya geldim. Biz de bunu hem öğrenelim hem bilelim hem Manisa’mıza en önemli stratejik muhafazası, sürdürülebilir sulamanın sağlanması olduğunu hepimiz biliyoruz. Devletimizin, hükümetimizin bu anlamda çok nitelikli analizlerle ortaya koymuş olduğu milli düzeydeki stratejik hedefler belli. Bu stratejik hedeflerin gerçekleştirilmesi önemli. Bunun için mi toplantılar yapılıyor. Gerçekten Anadolu'nun dört bir yanında sürdürülebilir bir su yönetiminin olması gerekiyor. Çiftçilerimiz açısından böyle. Manisa'mız aynı zamanda bir tarım şehri. Bütün çiftçilerimizin alın terini çok kıymetli olduğunu vurgulamak istiyorum. Çiftçilerimizi muhabbetle selamlıyorum. Gerçekten ‘en insani, alın terine dayalı üretim nedir?’ denildiği zaman çiftçinin yapmış olduğu üretimdir. Onun emeğidir. Onun emeğinin sonucunda bütün insanlığın yaşam kalitesinin arttırılmasıdır. Hem bitkisel üretimde hem hayvansal üretimde hem kırsal kalkınmada milli düzeydeki bu stratejik hedeflerimizin edilmesi ve sürdürülebilmesinde, su kaynaklarımızın muhafazası suyun tasarrufunun sağlanmasının önemi artık herkes tarafından biliniyor. Ama bununla ilgili iyi bir analizin yapılmış olması. Net hedeflerin belirlenmesi, hangi kurum, hangi servisi, hangi mühendisimiz hangi işi yapacak? Bu düzeyde bir iş bölümünün yapılmış olması ve hedeflerin netleştirilmesi ve kurumlar iletişim, koordinasyon, farkındalık eğitimlerinin çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Bunun bereketinden, bu iş çok daha yaygın, etkin bir şekilde bütün vatandaşımızın benimsediği, bütün tasarrufuna riayet eden, kurum suyun sürdürülebilir kullanımı için yapması gereken şeylerin hepsini halledilmesi önemli. Hem bakanlığımızın bu belirlemiş olduğu su yönetimiyle ilgili ilk hedeflerimiz meslek kuruluşlarımız, belediyelerimiz çok önemli. Biraz önce büyükşehir belediyemiz de bu yönetimiyle ilgili oldu. Onların da duyarlı bir şekilde Tarım Müdürlüğü'ne vermiş olduğu hedefler doğrultusunda bu kaynakları en etkin, en sürdürülebilir şekilde çalışması için de olduğunu öğrendim. Bundan da çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.
“Çok önemli çalışmalar yapılacağını inanıyorum”
Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, 81 ilde toplantılarını gerçekleştirdiklerini belirterek, “Nihayetinde içerisinde yer alan Manisa, Balıkesir, İzmir, Uşak, Kütahya gibi illerimizde de toplantılarımızı gerçekleştirdik. Orada da illerimizde su konusunda, miktarında kalitesinde olan değişimleri ele aldık. Sorunları, çözüm önerileri geliştirdik. Dolayısıyla burada daha önce görüşülen konulara ilave olarak neler yapabiliriz onları da ele alacağız. ‘Ülkemizde su politikası konusunda hangi aşamadayız?’ Ne tür gelişmeleri kaydettik? Onlardan bahsetmek isteriz. 112 milyar potansiyele ulaşan, ulaşım miktarımız var. Kişi başına düşen su miktarının bir çözüm üzerinde. Tüketimimiz şu anda su başına 150 litre. Uluslararası göstergelere göre demir altına düşen ülkeler su fakiri oluyor. Bununla birlikte iklim şartları bizim şu anda kişi başına düşen su miktarımızın ötesinde 6 yıl sonra kişi başına düşen su miktarınızı binin altında olacağını gösterir. Yani su fakiri olma yönünde bir şey. Çünkü ciddi değişik etkilerinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor. Akdeniz istişare içerisinde yarı kurak isimler içerisinde yer alıyor. Endüstriyel gelişme, tarımda suyun kullanılması, suyun ihtiyaç duyulması, gerek ihtiyaç duyulması, nüfus artışı eklendiği zaman her geçen gün suda arz-talep dengesini tutturmakta zorluklar yaşıyoruz. İklim değişikliği kendisini kuraklık gösteriyor. Dolayısıyla bu her iki riski de bizim yönetebiliyor olmamız lazım. Biz 25 haftada değişen iklim koşullarını ortaya koyduk. Bu çok önemli bir çalışmaydı. Çünkü risklerimizi gördük. Her havzanın kuraklık açısından taşkın, farklı risklere sahip olduğunu ortaya koyduk. Suyun yönetimi biz Ankara’dan yapmıyoruz. Suyun yönetimi çok paydaşlıdır. Tüm paydaşlarla entegre olduğumuz zaman su yönetiminde entegre olabiliriz. Gediz Havzası’nın eylem planımızın uygulanmasının yol haritasını belirleyeceğiz. Çok önemli çalışmalar yapılacağını inanıyorum” diye konuştu.