Türk takımlarına büyük şok!
Her yıl yurtdışından transferlerle kadrolarını güçlendiren kulüpler, kesenin ağzını yine açtı. Milyonlarca euro’yu yıldızlara döken kulüpler, kurun tırmanışa geçmesi, euro’nun bir ara 3.5 TL’yi görmes...
Hiç formda değiller!
Sektördeki firmaların fiyat hareketini gösteren BIST Spor Endeksi’ne bakıldığında da zaman zaman yukarı yönlü ataklar gözlense de yukarı yönlü istikrarlı bir çıkışı gerçekleştirecek enerjinin bulamadığı görülüyor.
Türkiye’de mali problemler arasında sıkışıp kalan futbol sektörü, Avrupa’da ise milyar dolarlık büyüklüğe erişmiş durumda. Deloitte’un Haziran ayında yayınladığı “Yıllık Futbol Finans Araştırması”na göre en büyük 5 Avrupa liginin kümülatif gelirleri 2013/14 sezonunda yüzde 15 artarak 11.3 milyar euro seviyesine ulaştı.
Gider çok, borçlar artıyor
Futbol sektöründe karşılaşılan en büyük sorun gelirlerin giderleri karşılayamaması. Bu nedenle borçlanan spor firmaları borç batağından kurtulamıyor. Borsada işlem gören dört spor firmasının 2014 yılı itibari ile satış gelirleri 425 milyon dolar seviyesinde. Ancak aynı dönemde borçları 989 milyon doları buldu. Neredeyse 1 milyar dolarlık bir borç yükümlülüğü altında olan söz konusu firmalar, kurların da artışı ile birlikte zorlu bir dönem yaşıyor. Doların 2,56 seviyesinden gerçekleştirdiği çıkışla birlikte 21 Mayıs - 28 Ağustos 2015 arasında borsada BIST Spor Endeksi de yüzde 20 civarında değer yitirdi.
DOLAR KURUNDA 2.90 TL KRİTİK
Dolar kurunda 2.90 TL seviyesi hayli kritik. 2.90’ın üzerinde yükseliş trendi korunuyor. Hedefler 2.95-3.00-3.20 TL seviyeleri. 2.90 TL’nin altında ise 2.88 ve 2.80 seviyeleri takip edilecek.
Dolar kuru 3 TL’ye doğru yaptığı dikkat çeken sert atağın düzeltmesi sonrasında önümüzdeki günlerde yeninden yukarı atağı deneyecektir.
Kulüpler neden kâr yaratamıyor?
Spor firmalarının kâr edememesinde gelir ve gider kalemleri arasında gelirler aleyhine büyük farkların bulunması yatıyor. En büyük gider kalemi ise futbol kulüplerinin her yıl artan transfer harcamaları. Transfer piyasası her geçen gün daha da kızışırken kulüplerin maliyetlerinin de katlanmasına neden oluyor. Spor firmaları tribünleri doldurabilmek ve gelirleri artırabilmek adına düzenli olarak borçlanıyor ve gider yaratıyor. Ancak gelirleri aynı oranda yükselmiyor.
Özelikle lig yarışında istenen performansın gerçekleşememesi ya da rakiplerin gerisinde kalınması halinde futbol kulüplerinin maçlarına ilgi düşebilmekte ve bunun sonucunda yapılan harcamalara rağmen gelirler aynı oranda artmayabilmekte. Buna ilave olarak kulüplerin profesyonel şekilde yönetilememesi, işletme giderlerinin kontrol edilememesi, ücret ve maaşların sınırlandırılamaması, kurumsal yönetimlerdeki problemler devam edince firmalar kâr etmek yerine zarar üreten yapılarını sürdürmekteler.
Dikkat, siyasi şoklar ekonomiyi baltalar!
Yabancı yatırım kuruluşları ve rating şirketleri Türkiye’nin kredi notuna dikkat çekerek olası riskleri sıralıyor. Fitch, “Eğer Türkiye’de çatışma ortamı tırmanır veya ülke uzun süreli bölgesel çatışmanın içine girerse risk profili için negatif olur” vurgusunda bulundu. Türkiye’de siyasi riskin uzun süreden bu yana ülkenin kredi notu üzerinde baskı yarattığını belirten Fitch, seçim sürecinin uzun sürmesi ve çeşitli siyasi şokların ekonomik performansın baltalanmasına etkide bulunduğunu vurguladı.
Anketlerin yapılacak yeni seçimlerin haziran ayındakine benzer sonuçların çıkacağına işaret ettiğini belirten Fitch, “Bu durum, ekonomik büyümeyi kademeli şekilde yeniden canlandıracak ve cari işlemler açığının fonlama büyüklüğünü azaltacak ve kalitesini iyileştirecek; sağlam yeniden dengelenmeyi destekleyecek reformlara vesile olacak bir siyasi sonucun çıkmayabileceğine işaret ediyor” yönünde değerlendirmede bulundu.
Kur fırladı, döviz açığı olanlar yandı
Dolar kuru yılbaşından bu yana yüzde 25’lik artış gösterdi. Döviz açığı olan şirketler için zor bir dönem başladı.
Dolar kuru 2001 ve 2008 krizinden sonra 2015’in ilk günlerinden bu yana en hızlı çıkışını yaşıyor. Türk lirasında yaşanan değer kaybı yüzde 25 seviyesinde bulunuyor. Kurdaki bu yükseliş borsadaki şirketlerin kârlarını eritecek. En fazla etkilenecek sektörlerin başında havayolları, enerji ve telekom şirketleri geliyor.
Enerji sektörü önde
Yatırımları nedeniyle borçlanan enerji şirketlerinin döviz açık pozisyonları hayli yüksek. Bu şirketlerin döviz pozisyonlarının yüksek olması kur farkı zararı yazmalarına neden oluyor. Enerji şirketleri içerisinde en yüksek döviz açık pozisyonu Ak Enerji’de bulunuyor. Şirketin döviz açık pozisyonu 881 milyon dolar seviyesinde. Yine aynı sektörde bulunan Zorlu Enerji’nin 737 milyon dolar döviz açığı söz konusu.
Aksa Enerji’nin 626 milyon dolar, Ayen Enerji’nin ise 295 milyon dolar döviz açık pozisyonu bulunuyor. Enerji piyasasındaki büyüme maliyet artışlarını da beraberinde getiriyor. Bu da ister istemez şirketlerin borçlanmalarına neden oluyor. Son beş yılda Türkiye elektrik enerjisi toplam kurulu gücü içindeki payını yüzde 25’ten yüzde 55 seviyesine arttıran özel sektör elektrik üreticileri, 2014 yıl sonu itibariyle 69.517 MW’a ulaşan Türkiye toplam kurulu gücünün içinde 38.218 MW kurulu güce ulaştı. Havayolu ve Telekom şirketlerinin de kur artışından etkilendiğini görülüyor. Türk Telekom’un özellikle dolar bazında önemli oranda yabancı para açık pozisyonu var. Bu bakımdan TL’nin değer kaybı şirketin net kârını ve dolayısıyla kâr payı dağıtımını olumsuz etkiliyor.
Milliyet
Bunlar da ilginizi çekebilir