SENDİKA BAŞKANINDAN ÖZELLEŞTİRME TEPKİSİ

KAMU Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Enerji Sanayi Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Genel Başkanı Mustafa Şenoğlu, madenlerin ve santrallerin özelleştirilmesine tepkisini dile getirdi. ESM Genel Başkanı Mustafa Şenoğlu, sendikanın Balıkesir Şubesi ile Soma Ege Linyitleri İşletmesi Müessese Müdürlüğü (ELİ), Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (SEAŞ) ve Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) İşyeri Temsilcilikleri üyeleriyle birlikte Soma Cengiz Topel Meydanı'nda bir araya geldi. Grup adına basın açıklamasını yapan ESM Genel Başkanı Şenoğlu şöyle dedi: "20 Aralık 2012 tarihinde satılarak devredilen Kütahya/Seyitömer Termik Santralinin ardından, 10 Nisan 2014 tarihinde Muğla Yeniköy-Kemerköy, 30 Nisan 2014 tarihinde ise Muğla Yatağan Termik Santralleri kömür havzalarıyla birlikte ihale edilerek satılmıştı. Santrallerin ve santrallere kömür sağlayan maden sahalarının özelleştirilmesinde sona doğru gidilmektedir. 20 Ağustos 2014 tarihli resmi gazetede yayınlanan ilanla özelleştirme kapsamına alınan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 23 Eylül 2014 tarihinde ön yeterlilik ve son teklif verme tarihi 24 Kasım 2014 olarak belirlenen Bursa-Orhaneli ve Kütahya-Tunçbilek Termik Santralleri; alıcı şirketler hazırlanamadığı için 8 Aralık 2014 tarihinde satışa çıkarılacaktır. Aynı şekilde ön yeterlilik ve son teklif verme tarihi 1 Aralık 2014 olarak belirlenen Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.'ne (SEAŞ) ait Manisa-Soma B Termik Santrali ihalesi de aynı gerekçeyle olsa gerek 19 Aralık 2014 tarihine ertelenmiştir. Soma'da özel madencilik şirketinin göz göre göre ölüme gönderdiği 301 madencinin ölüm nedenlerinin soruşturulması bile tamamlanmamışken, Soma B Termik Santrali peşkeş çekilecektir. Soruşturulması gereken kişiler elbirliğiyle bu santrali satışa çıkarmışlardır." YENİ ÖLÜMLERE 'DUR' DEME ZAMANI Yeni ölümlere 'dur' deme zamanı geldiğini söyleyen ESM Genel Başkanı Şenoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "2015 yılında Çanakkale/Çan Termik Santrali ve kömür işletmesi de devredildiğinde geriye özelleştirilecek enerji kaynakları da kalmayacaktır. Özelleştirme daha çok işsizlik, taşeronlaşma, yoksulluk, sendikasızlaştırma demektir. Santral ve kömür havzalarının özelleştirilmesi ile hem dışa bağımlılık artacak hem de kamuda daha güvenceli işe girme olanağı da ortadan kalkmış olacaktır. İşçinin, emekçinin, yoksul köylünün alın teri ile ayakta duran bu kurumlar, acımasızca talan edilerek yerli ve yabancı sermayedarların eline bırakılmaktadır. Maden patronları şunu bilsinler ki; buraları satın alarak emekçilerin mücadelesini durduramazsınız."