Kula İlçe Sağlık Müdürü Dr. Güldane Kaçar, kan ve plazma bağışı için çağrıda bulundu. Covid-19’dan tedavi görüp iyileşen bireylerden elde edilen plazmaların da salgın sürecinde önemi bir rol oynadığını ifade eden Dr. Kaçar, Covid-19 tedavisi tamamlanıp iyileşen vatandaşları da plazma bağışı yapmaya davet etti.
Covid-19 salgını sebebiyle Türkiye'de son aylarda kan bağış oranı düşerken, plazma bağışı ile de salgın hastalığın tedavi süreci başladı. Kula İlçe Sağlık Müdürü Dr. Güldane Kaçar ise basın açıklaması yaparak kan ve plazma bağışı çağrısında bulundu. ‘Sen iyileştin şimdi plazma bağışınla iyileştirme sırası sende Kula’ sloganıyla Covid-19 sürecinde tedaviye başlanan plazma bağışına da çağrıda bulunan Dr. Kaçar, kan ve plazma bağışı ile ilgili bilgiler de verdi.
Kan bağışında bulunabilecek bireylerin 18-65 yaş arasında olduğunu belirterek sözlerine başlayan Dr. Kaçar, "18-65 yaş aralığında 50 kilogramın üzerindeki her sağlıklı birey kan bağışçısı adayı olabilir. 19 yaşından gün almak, 65’ini doldurmamak gerekir. Kişi kan bağışı için başvurduğunda mutlaka sorgulama formundaki kişisel ve sağlıkla ilgili soruları eksiksiz cevaplandırmak ve bu formu bizzat onaylamak zorundadır. Sorulan sorular kan bağışımızın ve kanı alacak hasta sağlığı için büyük önem arz etmektedir. Kan bağışlamanın sağlığa herhangi bir yararı olduğuna dair bilimsel bir çalışma yoktur. Kan bağışının bağışçıya en önemli faydası hiç tanımadığı üç kişinin hayatını kurtarmaktır. Erkekler 90 günde bir ve kadınlar 120 günde bir olmak üzere belirlenen aralıklarda kan bağışında bulunabilir. Türk Kızılay’a gönüllü olarak bağışlanmış olan kanlar laboratuvar testlerinden geçerler. Eşzamanlı olarak 3 bileşene ayrılarak uygun koşullarda saklanırlar. 1 ünite tam kan, 3 kişiye can olur. Bu süreçte kesinlikle hasta ve hasta yakınından herhangi bir ücret talep edilmez. Alınan bütün kanlara HIV, Hepatit B-C ve Sifiliz testleri uygulanmaktadır. Test sonuçlarının ve bağışçı bilgilerinin 3.kişiler ile paylaşılması Kan Kanunu çerçevesinde yasak olup, güvenlik nedeni ile SMS veya e-mail yolu ile bağışçılar ile paylaşamamaktayız. Test sonuçlarınız ile ilgili olumsuz bir durum söz konusu olduğunda kişiye özel bilgilendirme yapılmaktadır. Eğer sonuçlar normal ise herhangi bir bilgilendirme yapılmamaktadır. Yine de sonuçlarınızı görmek isterseniz ilgili Kızılay kan merkezine kimliğiniz ile bizzat başvurmanız gerekmektedir. Kan bağışı işlemi boyunca kullanılan tüm malzemeler tek kullanımlık ve sterildir. Sizler için kullanılan malzemeler işlem sonunda kalite standartlarına uygun şekilde imha edilirler. Bu süreç içerisinde herhangi bir hastalık bulaşının olması söz konusu değildir. Bağışçının telefonu numarasına bağışladıkları kanın bir ihtiyaç sahibi tarafından kullanılmak üzere yola çıktığı bildiren bir SMS gönderilir. Ayrıca bağışçılarımızın doğum günlerinde ve bulundukları bölgede tekrar kampanya düzenlendiğinde bilgilendirme amacıyla SMS gönderilmektedir. Kampanya ve diğer gönderilen SMS’lerimizi almak istemeyen bağışçıların başvuruları hangi kanal ile yaptıklarına bakılmaksızın isteği teyit edilerek Bilgi İşlem Birimi tarafından gerçekleştirilmektedir.” ifadelerini kullandı.
‘Sen iyileştin, şimdi plazma bağışınla iyileştirme sırası sende’ kampanyası
Kan bağışının yanı sıra Covid-19 sürecinde tedavi yöntemi olarak önemli bir rol oynayan plazma bağışı ile ilgili de bilgiler veren Dr. Kaçar, plazma bağışı için de çağrıda bulundu. Dr. Kaçar, "Covid-19 hastalığının henüz aşısı bulunmadığından aşının öncülü olan plazma bağışı uygulamasına başlanmıştır. İyileşmiş kişilerin kanından elde edilen plazmalar ülkemiz başta olmak üzere birçok ülkede tedavi amaçlı kullanılmaya başlanmıştır. Plazma tedavisi, COVID-19 tanısı konulan, tedavi sürecinin ardından iyileşen hastalardan Türk Kızılay tarafından toplanan kan plazmasının kritik durumda olan hastalarda kullanılması yoluyla gerçekleştirilen tedavi yöntemidir. 18-60 yaş arası (19 yaşından gün almış, 61 yaşından gün almamış) bağışçılar, erkek ya da gebe kalmamış (düşük ve kürtaj dahil) kadın bağışçılar, daha önce kendilerine kan transfüzyonu yapılmamış bağışçılar, COVID-19 hastalığına yakalanmış ve sonrasında iyileşmiş bireyler, bağışçı adaylarının hastalık dönemine ait kayıtları eksiksiz, takip edilebilir ve dökümante olmalıdır.” dedi.
Plazma bağışının tamamen ücretsiz olduğunu da vurgulayan Dr. Kaçar, plazma bağışı yapmak isteyen bireylerin Covid-19 dan iyileştikten en az 14 gün sonra, en fazla da 3 ay içerisinde bağış yapabileceklerini söyledi. 10 gün ara ile bir ay içerisinde en fazla 3 kez plazma bağışı yapılabileceğini ifade eden Dr. Kaçar açıklamasını şöyle tamamladı: "Bu tedavi ücretsizdir. Tüm masraflar Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Bu bağışın sağlık açısından herhangi bir riski bulunmamaktadır. İmmün plazma bağışı, iyileştikten en az 14 gün sonra, en fazla 3 ay içerisinde yapılabilir. İlk bağışın yapıldığı tarih başlangıç tarihi olarak kabul edilerek, en az 10 gün ara ile bir ay içerisinde en fazla 3 kez plazma bağışı yapılabilir. Covid 19 tanısı aldıktan sonra iyileşen hastaların listeleri T.C. Sağlık Bakanlığı’nca Türk Kızılay ile paylaşılır. Plazma bağışı yapılan merkezlerdeki kan hizmetleri görevlilerimiz listede bildirilen bağışçı adayları ile iletişime geçer. Gönüllü bağışçı adaylarına randevu verilerek kan merkezlerine davet edilir. Gelme imkanı olmayan bağışçılarımız Kızılay araçlarıyla alınır ve işlem sonrasında evlerine bırakılır. Uygun olan bağışçılardan plazma bağışı kabul edilir. Hastanelerden gelen talepler doğrultusunda plazma ürünlerinin transferi gerçekleştirilir. Plazma talebi hasta yakını veya hasta tarafından yapılamaz. Kızılay bu taleplere, hastaneler ile Kızılay arasındaki kan talep sistemi üzerinden cevap vermektedir. İlçemize 19 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşecek olan Kızılay Kan Bağış etkinliğine bağış yapmak isteyen tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz. Bağışçı olmak isteyen gönüllülerimiz https://kanver.org/plazma/ internet adresi üzerinden de başvuru yaparak her zaman Kızılay'a ulaşabilirler. 19 Ekim’de kent meydanında kan bağışındayız. Sen iyileştin şimdi plazma bağışınla iyileştirme sırası sende Kula.”
Editör: TE Bilisim