ÖMER BOZOĞLU'NDAN COŞKULU ADAY ADAYLIĞI AÇIKLAMASI

SARIGÖL OLARAK ARKASINDAYIZ Sarıgöllüler olarak heyecanlı bir yaşadıklarını belirten Sarıgöl AK Parti İlçe Başkanı Muhammet Toy, “Ömer ağabeyimize başarılar diliyorum. Sarıgöl olarak, Manisa olarak arkasındayız. Allah çıktığı bu yolda muvaffak eylesin. Manisa’mıza, ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum” dedi. 13 YILDIR ÖMER BEY BİZİMLE YÜRÜYOR AK Parti Manisa İl Başkanı Zülfikar Gürcan da, “Ömer Bey, AK Parti’mizin yetiştirdiği, Manisa’mızın insanı. AK Parti’nin 2002’den 2015’e kadar yürüdüğü bu yolda yük taşımız çok değerli bir bürokratımız. Kendisi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının müsteşar yardımcısı. Kendisi geçmişte il müdürlüğü yapmış, genel müdür yardımcılığı yapmış, sonra genel müdürlük daha sonra da müsteşar yardımcılığı görevlerini hakkıyla yerine getirmiş, kademeleri bir bir mevkilerin ve makamların hakkını vererek kendisini yetiştirmiş bir ağabeyimiz. Biz Manisa Teşkilatına bu şekilde değerli kadroların başvurmasını kendimizde gurur duyma vesile kabul ediyoruz. Haziran seçimlerinde görüyorum ki belki de bir vesayet rejiminin ortadan kalkmış olmasıyla partimize başvuran aday adaylarımızın yoğun ilgisi var. Allah’a şükür 13 yıldır iktidarız. Bu iktidar yürüyüşünde Ömer Bey de bizimle beraber yürüyen bir ağabeyimiz. Kendisi Kütahya’da görev yaptığı sırada eşi AK Parti Kütahya Kadın Kolları Kurucu Başkanlığı şerefiyle şereflenmiş. Kendisine çıktığı bu kutlu yolda kendisine tebriklerimiz sunuyorum. Allah gönlüne göre versin. Allah hayırlı etsin. Şimdiden yolu açık olsun” şeklinde konuştu. AK Parti’den aday adayı olan Ömer Bozoğlu ise, AK Parti’den milletvekili aday adayı olduğu için büyük bir onur ve gurur duyduğunu ifade ederek, “2002 yılında AK Parti’nin kurulduğu dönemde bir taraftan esnafın yazar kasasını başbakana fırlattığı, kepenklerin bir bir kapandığı, özgürlüklerin her geçen gün daraldığı ve bir gün sonrası için ekonominin ne olacağının bilinmediği bir tarihi sürecin devam ettiği günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve bugün kurucu genel başkanımız ve cumhurbaşkanımız bu oyunların, karanlık bulutların çok büyük bir biçimde ülkenin üzerinde estiği bir dönemde yaklaşık 40 bin vatandaşla yapılan görüşmelerle bir erdemliler hareketini başlatarak, 14 Ağustos 2001 tarihinde, karanlıktan aydınlığa, ‘Yeter karar milletindir’ diyerek, AK Parti bayrağını açmış ve bu açılan bayrağın arkasından da, Anadolu insanı bağrına basmıştı. Ben de o günlerde 20 Mayıs 2002 tarihinde eşimle birlikte AK Parti Genel Merkezinin kapısından girerek bu kutsal davayla tanışma ve buluşma imkanım oldu. Ogün başlayan süreç bugün 2015’e kadar devam etti. Eşim kurucu kadın kolları başkanı olarak bu sürecin içindeydi. Parti içinde olan değerli büyüklerimiz bilirler. Eğer gençlerinizden, eşinizden ya da hanımızdan biri partide görev yapıyorsa o ev 24 saat partinin gündeminin oluştuğu bir haneye dönüşür. Bunları şunun için söylüyorum; geleceği inşa ederken mutlaka geçmişimizden ders almalıyız ve geçmişimizi hissetmek zorundayız. Çünkü kökü mazide olan atilerin nesliyiz bizler. Çünkü geçmişi olmayanın geleceği de olmaz. Çünkü ağacın kökü kuruduğunda dallar da kurumaya başlar. Bu nedenle bu partinin ülkenin geleceğinin aydınlığında yeni Türkiye diye çıktığımız bu kutlu yolda, karanlıktan aydınlığa dedik. Şeyh Edebali’nin de dediği gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesini düstur edinerek, tek destek aldığı, güç aldığı kaynağı Türk Milleti görerek yoluna devam eden bu kutsal davada 133 yıl içerisinde pek çok yol kesmeler, pek çok yollara tuzak kurmalar olsa da hamdolsun milletimizin desteği ve kurucu genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın o büyük dünya liderinin feraseti ve gücüyle de bu vesayeti aşmasını başardı ve başarmaya da devam edecek” dedi. ‘VAROLDUK VAROLMAYA DA DEVAM EDECEĞİZ’ Yaşanan vesayet girişimlerinin farklı yollarla gerçekleştirildiğine dikkat çeken Bozoğlu, “Bunlar bazen ekonomik olarak bu vesayet rejimlerinin ortaya çıktığı, bazen askeri olarak ortaya çıktığını ve en sonunda da 17-25 Aralık’ta gördüğümüz vesayet rejiminin daha ilginç ve farklı bir biçimini bu toplumun değerlerini, inançlarını, duygularını sömürerek, bu millete yeni bir vesayet rejimi inşa etmeye çalışanlara karşı da bu millet 30 Mart’ta gerekli dersini vermiştir ve vermeye de devam edecek. Bir olayın arka planını görmek istiyorsanız ayağına bastığınız kişilerin nereden ses çıktığına bakarsınız. O kişilerin nereden güç aldığını ve ne adına çalıştığını çok iyi görürsünüz. 17-25 Aralık hareketini, darbesini yapmaya çalışanların ayağına basılınca eğer Avrupa Birliğinden ses çıkıyorsa, eğer Amerika’daki Temsilciler Birliğinden ses çıkıyorsa bu o zaman yerel değil, dünya İsrail Lobisinin ve diğer lobilerin de arkasında olduğu ve onlar adına bu milletin himmetlerini bu milletin desteklerini kullananlara karşı da bu milletin affetmeyeceğini ve bu milletin bu değerlerin ardından gitmeyeceğini sandıkta vermiş olduğu kararla da görmüş olduk, görmeye de devam edeceğiz. Çünkü biz başarıdan başarıya koşan, bu başarıyı ülkeye ekonomi olarak, eğitim olarak, sağlık olarak, çevre olarak, sosyal politikalar olarak bu ülkeye döndürmek ve bu ülke insanının yüzünü güldürmek ve bu insanımızı mutlu etmek için varolduk ve varolmaya da devam edeceğiz. Rabbim’e bu kutsal davanın içinde yer almamı sağladığı için her zaman şükrediyorum” şeklinde konuştu. MANİSA’NIN EVLADI OLMAK AYRI BİR GÜZELLİK Ege illerinin her birinin birbirinden güzel olduğunu kaydeden Bozoğlu şunları söyledi: “Manisa’mıza baktığımızda da bu güzellikleriyle ekonomisiyle, insanıyla, coğrafyasıyla ayrı bir güzelliği taşıyan tarihi zenginlikleri taşıyan güzel bir şehir. Vatandaşı, insanı, evladı olmak da ayrı bir güzellik. 1966 yılında Sarıgöl’de dünyaya geldim. Sarıgöl İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra da Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesini ve daha sonra da Yıldırım Beyazıt Üniversitesi sosyal politika alanında da yüksek lisansımı tamamladım. Kamunun pek çok kademesinde, Milli Eğitim Bakanlığında, Kültür ve Turizm Bakanlığında ve son olarak da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında da bürokrasinin en üst noktasında sayabileceğimiz müsteşar yardımcılığı görevinde bulundum. Manisa’mız 11 bin 229 kilometrekarelik alanı, 1 milyon 365 bin nüfusu ve 17 ilçesiyle her biri birinden güzel. Spil Dağından, Kula’nın volkan tüflerine, Soma’nın linyitinden Salihli’nin köftesine, Gördes’in Demirci’nin halısına, Akhisar’ın Demirci’nin mermerine ve merkezdeki şehzadeler şehrinin Sultan Camiinden Ulu Camiine ve yine Sart, tarihin derinliklerinden gelen Alaşehir’deki Philedelphia güzelliklerine, kaplıcalarından mesir macununa ve çevre dostu Ahmet Bedevi’si zenginlikleriyle, zeytiniyle, üzümüyle bir ayrı güzellik olan bu şehre hizmet etmenin her zaman bizim için onur ve değer olduğunu düşünüyorum. Bu Kamu görevlerime devam ederken de birçok sivil toplum hareketinin de içerisinde bulundum. 1995-2000 yılları arasında Memur Sen Konfederasyonundan Eğitim Bir Sen İl Şube Başkan Yardımcılığını, Milli Gençlik Vakfının yine 1995-1997 yıllarında da İl Şube Başkan Yardımcılığı görevlerini ve Yeşilay Cemiyetinin bir üyesi olarak da sosyal sorumluluk alanındaki görevlerimi yapmaya çalıştım. Rabbim nasip eder ve sizlerin desteği ve partimizin teveccühü ile 7 Haziran seçimleri sürecinde bu görev bizlere tevdi edildiğinde daima sizlerin yanında ve hizmetinde olacağımın sözünü şimdiden veriyorum.” BÜYÜK BİR ONUR Bozoğlu açıklamalarını şöyle tamamladı: “Böyle bir göreve talip olurken, biliyorum ki bu bizler için büyük bir onur ve büyük bir kutsal ama bu sizlerle birlikte güçlü ve sizlerle birlikte büyüyecek ve sizlerin desteği ile olacak. İnanıyorum ki bu bürokraside kazandığımız tecrübeler ve siyasette teşkilat içinde kazandığımız değerlerin hepsini birleştirerek, önce şehrimiz, ülkemiz ve insanımızın hizmetine sunmaya aday adayı olduğumu ve sizlerin teveccühüyle de bu aday adaylığı sürecinin adaylığa dönüştüğünde aynı heyecanla, aynı şevkle, aynı coşkuyla devam edeceğini ifade ediyorum.”