METİN FEYZİOĞLU'NA MANİSA'DA SEVGİ SELİ
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Manisa Toplumsal Dayanışma ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen bir organizasyonla '1 Mart Tezkeresi ve Türkiye'de Hukuk ve Demokrasi' adlı konfera...
Ferdi UZUN
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Manisa Toplumsal Dayanışma ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen bir organizasyonla Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde '1 Mart Tezkeresi ve Türkiye'de Hukuk ve Demokrasi' adlı konferans verdi. Programa Manisa Toplumsal Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Hamza Kopal, Baro Başkan adayları Serhan Çelik ve Ali Arslan, CHP Manisa Milletvekili aday adayları ve çok sayıda Manisalı katıldı. Feyzioğlu'na yoğun ilgi gösterildiği konferansta binlerce kişi sloganlar atarak "Birleşe birleşe kazanacağız" söylemlerinde bulundu. Feyzioğlu, açılış konuşulması yapılırken protokolde oturmak yerine arka sıralarda vatandaşların yanında oturmayı tercih etti.
HDP tarafından Abdullah Öcalan’ın Kandil’e yaptığı silah bırakma çağrısını da değerlendiren Feyzioğlu, “2013 yılında Öcalan’ın İmralı’dan yazdığı söylenen mektup, hükümetle birlikte yazılmıştır dediğim bir mektup bir manifesto var. O zaten bir yol haritası. Dünkü 10 emri yada 10 maddeyi bu yol haritası ile birlikte okumak lazım. Biz Türkiye’de kimsenin burnu kanasın istemeyiz. Bunu tartışmak söz konusu bile değil. Askerimizin, polisimizin, yurttaşlarımızın, saçının teline zarar gelsin istemeyiz. Kan dursun istiyoruz, bunda tartışma yok. Kanı durdurmak için, toplumsal barışı sağlamak için, ne yapılması gerekir işte bu noktadayız. Bugün müzakere yada çözüm süreci denilen süreç, hükümetle ve özelde Recep Tayyip Erdoğan ile PKK arasında yürüyen ve kimsenin içeriğini aslında bilmediği bir süreç. Nerden öğreniyoruz içeriğini? Yine hükümetten değil, 10 emri okuyanlardan öğreniyoruz. Yani ‘İmralı böyle dedi’ diye öğreniyoruz, Abdullah Öcalan’ın mektubundan öğreniyoruz." dedi.
Yapılan görüşmelerde Anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilip değiştirilmeyeceğini soran Feyzioğlu, “Bana birisinin ağız dolusu şunu söylemesi lazım; Anayasa’nın ilk 3 maddesini değiştirmek istiyor musunuz? Yani o 10 emirde anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilmesi var mı? Müzakere masasında anayasanın ilk 3 maddesini değiştirebiliriz sözü verdiniz mi? Bunu duyalım. ‘Hayır asla ilk 3 maddede bir değişiklik düşüncemiz yoktur’ desinler, ağız dolusu bir desinler devam edelim. Ama Türk milletini parçalara ayırıp, farklı milletler yaratıp, o farklı milletler üzerinden yeni bir yapılanma sonuç itibariyle Türkiye’yi bugünden de kötü koşullara zorlar. 2010 tarihinde ‘yetmez ama evet’ diye bir yola çıktık. Bir sandala bindirildik. Bugün 2010’da ‘yetmez ama evet’ diyenlerin bir kısmı ya hapse girdi, ya da ‘bin pişmanız’ dedi. Unutmayın bunu. Niye, çünkü düşünmediler. ‘Olsun bir kere değişsin de nasıl değişirse değişisin’ dediler. Biz kalıcı bir toplumsal barış için tartışmak zorundayız. Tartışmayı, konuşmayı ‘vatan hainliği, sen barış istemiyor musun?’ gibi duygusal salvoyla karşılamak bu millete iyilik ve hayır değildir. Biz tartışmak, konuşmak, öğrenmek istiyoruz. Bilmediğimiz bir konuda bir karanlığın içerisinde ilerlemek istemiyoruz. 77 milyonu bir karanlık tünelde kim götürüyor, rehberimiz kimdir? Bunu bilmeden olumlu yorumlar yapmakta tereddütlü davranıyorum." diye konuştu.
Bunlar da ilginizi çekebilir