Proje, 1250 dönümlük bir alanda, çevreci yaklaşımla hayata geçirilecek.
SANAYİYE YENİ NEFES: 1250 DÖNÜMLÜK DEV ALAN
Manisa’nın sanayi altyapısını güçlendirmek amacıyla Aydınlar Madencilik tarafından yürütülen proje, İzmir-İstanbul Otoyolu’nun bitişiğinde 1250 dönüm arazi üzerinde inşa edilecek. “Aydınlar Sanayi Bölgesi” adı verilen bu alan, en küçüğü 5 dönüm, en büyüğü 64 dönüm olmak üzere yaklaşık 190 parselden oluşuyor. Sanayiciler için önemli bir fırsat sunan bu bölge, stratejik konumuyla dikkat çekiyor.
Manisa TSO Başkanı Mehmet Yılmaz, “Manisa’yı dünya çapında önemli bir yatırım merkezi haline getirme hedefimiz doğrultusunda, yeni sanayi alanlarına öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz. Bu proje, yer sorunu yaşayan iş dünyamıza nefes aldıracak. Lidyalıların ilk madeni parayı bastığı bu topraklarda, ticaret ve sanayi mirasını geleceğe taşıyoruz” dedi.
ÇEVRECİ YAKLAŞIMLA TARIMA ZARAR VERİLMEYECEK
Aydınlar Madencilik Genel Müdürü Dr. İsmail Tazegül ise projeyi tamamen çevreci bir anlayışla planladıklarını vurguladı:
“Projemiz, 1960’lı yıllardan itibaren madencilik sahası olarak kullanılan ve bugün terk edilmiş olan bir alanı yeniden değerlendiriyor. Bu alanın tarım arazilerine zarar vermeden sanayiye kazandırılması, çevreci bir sanayi anlayışının güzel bir örneğidir. Böylece, madencilik faaliyetlerinden kalan çöküntü alanı sanayi için dönüştürülmüş olacak.”
MANİSA SANAYİSİNİN GELECEĞİ İÇİN BÜYÜK ADIM
Manisa’nın sanayi potansiyelini artıracak olan bu yeni alan, özellikle yatırım yapmak isteyen sanayiciler için büyük bir fırsat sunuyor. Yılmaz, Manisa OSB’nin kuruluşundan bu yana sanayi alanında attıkları adımların devam ettiğini belirterek, “Bu proje, Manisa’da yatırımların önünü açacak, ekonomik büyümeyi hızlandıracak” dedi.
LANSMAN 25 ARALIK’TA
Aydınlar Sanayi Bölgesi’nin resmi lansmanı, 25 Aralık Çarşamba günü saat 14.00’te Manisa TSO Hizmet Binası’nda yapılacak. Toplantıda proje detayları ve sanayi alanının iş dünyasına sağlayacağı katkılar masaya yatırılacak.
Bu proje, Manisa’yı sanayi alanında bir adım daha öne taşıyarak, hem yerel ekonomiye hem de Türkiye’nin üretim gücüne büyük katkılar sağlayacak