Türkiye'nin üzüm ambarı olarak bilinen
Manisa'da, çekirdeksiz Sultani üzümde hasat başlarken, kurutmak için sergilere serilen üzümler
Manisa ovasında rengarenk görüntüler oluşturdu. Yaklaşık 800 bin dekar alanda tarımı yapılan üzümler kurutularak Avrupa ülkeleri ve Rusya’ya ihraç edilecek.
Türkiye’ye yılda yaklaşık 500 milyon dolar gelir kazandıran Sultaniye üzümün başkenti
Manisa'da hasat edilen kurutmalık üzümler hasat edilmeye başlandı. Hasat edilen üzümler traktörlerle sergi alanına getirilerek özel bir sıvıyla yıkandıktan sonra onlarca metrelik sergilerde kurutulmaya bırakılıyor. 800 bin dekara yakın alanda yaklaşık 50 bin ailenin geçimini sağladığı üzüm için ağustos ayıyla birlikte bağlarda hummalı bir çalışma başlıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla bağlardan toplanan yaş üzümler, potasyum ve zeytinyağlı karışıma batırıldıktan sonra metrelerce uzunluktaki sergilerde kurutulmaya bırakılıyor. Güneş ışınlarının yakıcı etkisiyle ve sıcak esen rüzgarlarla birlikte sarı renkten kahverengiye doğru dönen üzümler, adeta görsel bir şölen sunuyor. Özellikle İzmir-İstanbul yolu üzerinde bulunan üzüm bağlarının kurutma alanına serilen üzümler, yolu kullanan sürücü ve yolcular tarafından da ilgiyle izleniyor. Hava şartlarına göre yaklaşık bir hafta içerisinde ihracata uygun standartlarda kuruyan üzümler, işleme ve paketleme tesislerine gönderiliyor. Buradaki işlemlerin ardından üzümler Almanya, İngiltere ve Hollanda, Japonya başta olmak üzere 90’dan fazla ülkeye ihraç ediliyor.
Manisa’nın üzümü Hatay’lı ailenin gelir kapısı oldu
Öte yandan
Manisa’nın üzümü Türkiye’nin farklı illerinden gelen ailelerin de gelir kapısı oldu. Hatay’dan
Manisa’ya üzüm hasadında çalışmak üzere gelen Oğuz ailesi yaklaşık 25 gün
Manisa’da tarım işçisi olarak çalışacak.
Yaklaşık 10 senedir yaz aylarında Hatay’dan
Manisa’ya gelerek üzüm işçisi olarak çalışan Rümeysa Oğuz, bu yılki kazancını çeyizi için harcayacağını belirterek, “10 senedir geliyoruz. Üzüm kesmek zor değil. Sadece hava sıcak oluyor. Diğer işlerden daha kolay. Sabah 06.00’da biz işe başlıyoruz ve saat 15.00’te de bırakıyoruz. Ben nişanlıyım. Buradaki birikimim de çeyize gidiyor. Son senem zaten. Ondan önce de gelirimi aileme veriyordum” dedi.
Aslen Diyarbakırlı olduklarını ancak Hatay’da yaşadıklarını belirten Ömer Oğuz, yaz aylarında
Manisa’da üzüm kestiklerini söyledi.
“Geçen yıllara göre biraz daha fiyatların yüksek olmasını bekliyoruz”
Bu yıl fiyat beklentisinin geçtiğimiz yıllara göre yüksek olduğunu söyleyen üzüm üreticisi Eren Acar, “Önce üzümler bağda kesiliyor. Traktöre yüklenerek buraya kesim yerine geliyor. Burada serme makinemizle bir karışımla harmanlayarak üzümümüzü güzelce seriyoruz. 8-9 gün sonra da kaldırmaya başlayacağız. Piyasa daha oturmadı ancak maliyetlerimiz her geçen yıl artıyor. Geçen yıllara göre biraz daha fiyatların yüksek olmasını bekliyoruz” diye konuştu.
“Ülke ekonomisine 500 milyon dolar bir girdisi olan mahsul”
Bu yıl rekoltenin yüzde 15 daha düşük olduğunu belirten Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, “Üzümün başkenti Saruhanlı’da 2020 yılı hasadımız başladı. İlçemiz ilk kesimden itibaren hava şartlarından dolayı çok etkilendi. Bağlarımız bir strese girdi. Bir sıcak, bir soğuk daha sonra hastalıklar da derken buraya kadar getirdik. Ama bu sene üzüm rekoltemiz geçen yıla nazaran yüzde 10 ila yüzde 15 civarında eksik. İlçemiz üzümün başkenti. Biz ilk hasadı Saruhanlı’da başlatıyoruz. Diğer ilçelerimiz bizden sonra geliyor. Bu yıl
Manisa Ziraat Odası olarak 9 numara üzümün 13 lira açıklanması yönünde Tarım ve Orman Bakanlığı’na müracaatta bulunduk. İlçemiz domates hasadında çok zarar etti. Çiftçilerimiz domateste çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Bari üzümde yüzümüz gülsün. O yüzden devlet büyüklerimize diyoruz ki, bizim sesimizi duyun, üzüme bira farklı davranın. Üzüm bir ihracat ürünümüz. Ülke ekonomisine 500 milyon dolar bir girdisi olan mahsul. Bunun yüzde 70’ini de biz
Manisa olarak karşılıyoruz. Devlet büyüklerimizden bizim sesimize kulak vermelerini rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Avrupalı bunu yemek zorunda”
Türkiye’nin korona virüs salgını sürecinde tarımsal olarak doğru bir politika izlediğini belirten Okur, “Biz ürettik ama Avrupa’dakiler korktu ve dışarı bile çıkamadılar. Biz Türk milleti olarak göğüs gerdik. Biz ‘üreteceğiz, insanları doyuracağız’ dedik. Bizim Türk milleti böyledir. Kendi canını feda eder ama insanlar mağdur olmasın diye canla başla çalışır. Avrupalı bunu yemek zorunda. Özellikle İngilizler 5 çayında muhakkak bunu tüketmek zorunda. Ayrıca da insan vücuduna çok faydalı bir ürün. Bunları alıp tüketecekler” dedi.
Manisa ovalarında sergiye alınan üzümler havadan eşsiz görüntülere sahne oldu. Yaş üzümden kuru üzüme geçişin evreleri havadan çekilen görüntülerle kartpostalları aratmadı.
Editör: TE Bilisim