MHP'nin tek büyük şehir belediyesi olan Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin meclisten geçirdiği 1/5000'lik ve 1/1000'lik imar planlarındaki yanlışlıklar dava konusu olmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz aylarda Manisa'nın Yunusemre ilçesine bağlı Karakoca Mahallesinde büyükşehir belediyesinin meclis kararıyla eko turizme çevrilen alanın MHP'li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün'ün kızına ait çıkması konusunda CHP imar planı değişikliğinin iptali için dava açmıştı.
Büyükşehir Belediye meclisinden geçen 1/5000'lik imar planında kamu yararının olmadığı, tarım arazilerinin yapılaşmaya açıldığı, ayrıcalıklı imar hakkı tanındığı, imar ve koruma mevzuatlarına aykırı düzenlemelerin yapıldığı gerekçesiyle TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi Manisa İdare Mahkemesi'ne alınan imar planın kararlarını iptali için 3 ayrı dava açmıştı.
Davalar devam ederken Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası şimdi de Yunusemre ilçesindeki 3 farklı bölgeyi kapsayan 1/1000'lik imar planının iptali için Bölge İdare Mahkemesi'ne yeni bir dava daha açtı.
TARIM ARAZİLERİ YOK EDİLİYOR
TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi konuyla ilgili yaptığı ortak basın açıklamasında, Yunusemre ilçesi sınırları içerisinde 3 farklı bölgeyi kapsayacak şekilde onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulamalı İmar Planı değişikliğindeki ortaya çıkardıkları yanlışları kamuoyu ile paylaştı.
Ortak açıklamada imar planındaki yanlışlıklar için şu ifadelere yer verildi:
“Plan onama sınırları içerisinde yer alan ve yoğun bir şekilde tarım faaliyetlerinin gerçekleştirildiği mevcut tarım alanlarının, öngörülen kullanım kararları sonucunda kaybedileceği görülmüştür.
* İnsan sağlığı ve güvenliği üzerinde doğrudan veya dolaylı olumsuz etkileri olan enerji nakil hatlarına ilişkin koruma koridoru oluşturacak şekilde yeşil alan belirlenmemiş olduğu,
* Vatandaşların kamusal hizmetlere erişimi, sağlıklı ve yaşanabilir mekânlarda yaşaması açısından kamu mülkiyetlerinin mekansal planlarda kamusal kullanımlara ayrılmamış olduğu,
* Plan onama sınırı içerisinde öngörülen yapılaşma koşulları incelendiğinde; aynı imar adası içerisinde ve komşu imar adalarında Yençok=2, 3, 5, 7, 10, 11, 12, 15 ve 22 kat olacak şekilde birbirinden farklı kat yüksekliklerinin belirlendiği, plan açıklama raporlarında ise söz konusu plan kararına yönelik herhangi bir bilimsel ve teknik gerekçeye rastlanmadığı ve bazı imar adalarına ayrıcalıklı imar hakkı tanındığının anlaşıldığı,
* Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Manisa İli, Yunusemre İlçesi, Keçiliköy Mahallesi, 315-316-318 nolu parsellerin 2020 yılı içerisinde onaylanan planlar sonucunda kamusal kullanımdan çıkarıldığı ve açılan dava sonucunda Manisa 2. İdare Mahkemesi`nin 2021/44 Esas, 2021/1101 Kararı ile söz konusu işlemin iptal edildiği, ancak yeni onaylanan imar planlarında anılan yargı kararının yok sayıldığı gerekçeleri ile dava açılmıştır”
BİLİRKİŞİ RAPORLARIDA AÇILAN DAVANIN GEREKÇELERİ ONAYLAR NİTELİKTE
Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası'nın yaptığı ortak açıklamada ayrıca, daha önce 1/5000'lik için açılan davada mahkemenin atadığı bilirkişi raporuna da yer verilerek, Yunusemre ilçesindeki 1/1000'lik imar planı için açtıkları davadaki gerekçeleri onaylar nitelikte olduğu ifade edildi.
Ortak basın açıklamasında bilirkişi raporuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13.07.2021 tarih, 388 sayılı kararı ile uygun bulunarak onaylanan 1/5000 ölçekli İlave ve Revizyon Nazım İmar Planına ilişkin Manisa 1. İdare Mahkemesi`nin 2021/944 Esas sayılı dosyası ile açtığımız davada hazırlanan bilirkişi raporunda;
‘Tarım arazileri için plana esas kurum görüşlerinin alınmasında usulüne uyulmasına karşın, Tarım ve Orman Bakanlığı kurum görüşüne esas olan kamu yararı kararının, planlama alanının DSİ kamu yatırımları ile sulamaya açılan arazilerden olmasının yanında hem büyük ova, hem de sulu mutlak tarım arazilerini kapsaması nedeniyle uygun olmadığı ve yüksek kamu yararı ile çeliştiği, kamu yararı alınması koşulu olan alternatif alanların planlama alanı sınırları çevresinde bulunması ve bu alanların Tarım ve Orman Bakanlığı arazi envanterlerinde görülmesine karşın, bu kapsamda potansiyel alternatif alan taramasının yeterince yapılmadığı ve kamu yararı koşulunun oluşmadığı,' şeklindeki değerlendirmeyle alanın ne kadar önemli olduğu ve yapılan işlemin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı belirtilmektedir.
Aynı rapordaki; ‘Bu ve bundan önceki planlamalarda kent gelişim alanları başlığı altında kent çeperlerindeki tarım arazilerinin imara açılması söz konusu olmuştur.
Uygun alternatif alanların bulunması göz ardı edilerek ‘Kent Gelişme Alanı` mantığı ile kent çeperinin zaruri gelişme alanı olarak gösterilmesi ve bunun kamu yararına konu edilmesinin, korunması gereken toprak ve su kaynaklarının her yeni plan talebinde benzer gerekçe ile yok edilmesine neden olacağı düşünülmektedir.' şeklindeki açıklama ile yapılan işlem sonucunda ileride yeni kayıpların yolunun açılacağı belirtilmektedir.”
“HUKUKSUZLUĞA SESSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Yapılan ortak basın açıklamasında son olarak, İdare mahkemesinde devam eden 1/5000'lik imar planın iptal davasında bilirkişi raporunda bahsi geçen tarım alanlarının Yunusemre ilçesindeki 3 farklı bölgeyi kapsayan 1/1000'lik imar planındaki tarım alanlarına isabet ettiği ifade edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Yunusemre ilçesi sınırlarında 3 farklı bölgeyi kapsayacak şekilde onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları ağırlıklı olarak bilirkişi raporunda bahsi geçen tarım alanlarına isabet etmekte olup meslek odalarının yaşanan hukuksuzluk karşısında sessiz kalması mümkün değildir.
Sonuç olarak; Manisa Büyükşehir Belediyesinin daha öncesinde onaylanmış planlara ilişkin alınmış yargı kararlarının gereğini yerine getirmediği, yargı kararının kısmen veya yalnızca yüzeyde uygulanmasının kabul edilemeyeceği, aynı imar adası içerisinde ve yakın çevresinde birbirinden farklı yapılaşma koşulu öngörmenin ayrıcalıklı imar hakkı oluşmasına neden olduğu ve planlamanın eşitlik ilkesini yok saydığı, kamu mülkiyetlerinin kamusal kullanıma ayrılmadığı, vatandaşın can güvenliğinin dikkate alınmadığı ve tarım alanlarının geri dönülmesi mümkün olmayacak şekilde yok edilmesine yol açacak söz konusu imar planlarının yürütmesinin durdurulması ve iptali için yargıya başvurduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.”