Bağış Süreci
Dilara Fidan’ın kök hücre bağışı yolculuğu, dokuz yıl önce İzmir’de Türk Kızılay’ının kan bağışı etkinliği ile başladı. Yıllar boyunca beklediği eşleşme nihayet gerçekleşti ve Kızılay’dan gelen bir telefon, her şeyi değiştirdi. İstanbul Adliyesi’ne atandıktan kısa süre sonra Kızılay yetkilileri, Fidan’a 5 yaşındaki bir çocukla %95 uyum sağladığını bildirdi. Bu haberle büyük bir mutluluk yaşayan Fidan, bağış yapmaya karar verdi.
Aşılama ve Nakil Süreci
Fidan’ın bağış süreci, yedi günlük bir aşılama süreciyle başladı. Her gün yapılan aşılar sayesinde vücudundaki kök hücre miktarı artırıldı. Sürecin zorluğuna değinen Fidan, “Bu dönemde eklem ağrılarım oldu ama bu tamamen normaldi” dedi. Yedinci gün, kök hücrelerin ayrıştırılması dört saatlik bir işlemle gerçekleştirildi. Alınması gereken miktarın iki katı kök hücre bağışlayabilen Fidan, bu süreçte hiç acı hissetmediğini belirtti.
Kök hücre bağışı hakkında duyarlılık çağrısında bulunan Fidan, “Bu bağış sayesinde belki de bazı çocuklar ailelerine, bazı anne babalar çocuklarına kavuşabilir. Bir hayatı kurtarmak, yalnızca o kişinin değil, sevdiklerinin de yaşamını değiştirmek demek,” dedi. Sağlık Bakanlığı’nın güvenlik tedbirleri nedeniyle bağış yaptığı çocuğu tanımadığını belirten Fidan, tek dileğinin çocuğun sağlığına kavuşması olduğunu ifade etti.
Kök Hücre Bağışına Çağrı
Fidan, kök hücre bağışının toplumda daha fazla bilinmesi gerektiğini vurguladı. “Sağlığı elverişli olan herkes kök hücre bağışında bulunmalı” diyen Fidan, herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet etti. Fidan’ın bu duyarlı davranışı, kök hücre bağışının hayat kurtarıcı etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor ve başkalarını da bu konuda harekete geçmeye teşvik ediyor.
Dilara Fidan’ın hikayesi, bir insanın hayatına dokunmanın ne kadar değerli olduğunu bizlere hatırlatıyor. Kök hücre bağışı, sadece bir yardım değil; insanlık adına atılan büyük bir adım olarak önemini koruyor.