Manisa'nın Kula İlçesi'nde yaşayan ve normalde 2 santim olan göğüs- karın aort damarının çapı 7.1 santimetreye ulaşmasına karşın 3 ay sonra kontrole çağrılan 62 yaşındaki İsmet Özkara'nın hayatı, oğlu Adem Özkara'nın kaygılanıp başka bir doktora da gitme ısrarıyla kurtuldu.
Özkara acil ameliyata alınıp sağlığına kavuşturulurken, Prof. Dr. Suat Buket, "Stent takılamayan ve maalesef aynı zamanda 'ellenmeyen hasta' grubundaydı. Açık aort ameliyatı yaptık, şimdi sağlığı yerinde" dedi. Kula'da oturan işçi emeklisi İsmet Özkara, çıkan aort diseksiyonu (aort tabakalarının birbirinden ayrılması) nedeniyle 5 yıl önce bir eğitim hastanesinde başarılı bir ameliyat geçirdi. Ameliyatın ardından üç ayda bir kontrole çağrılarak, durumu tomografi çekilerek izlenen Özkara'ya, son gidişinde MR çekildi. Özkara'ya bu tetkik sonrası göğüs-karın aortunda genişleme olduğu, çapının 5.4 santime ulaştığı söylendi, üç ay sonra gelmesi istendi. Kula'ya dönmeyi düşünürken, büyük oğlu Adem Özkara'nın duruma müdahale ettiğini ve kaderinin o andan itibaren değiştiğini belirten Özkara ölümden dönüşünü şöyle anlattı: "5 yıl önce aorttan ameliyat olmuştum. Birkaç ay öncesine kadar her şey iyi gitti. Meğer o aort damarının karın bölgesinde anevrizma denilen bir genişleme, balon olmuş. Ama sürekli kontrole gittiğim hastanede 'bir şey yok' deyip gönderdiler, üç ay sonra yeniden kontrole gelmemi istediler. Oğlum Adem'in içine sinmedi bu durum. Adem İzmir'de büyük bir firmada çalışıyor. İlla işyeri doktoruna sonuçları göstereceğini söyledi. Doktor, durumun ciddi olduğunu söyleyerek, beni bir özel hastanede kalp cerrahı eşine gönderdi. Tekrar MR çekildi; bu kez damarın çapı 7.1 santim olmuş. O sonuçlara baktığında, içimde bir bomba taşıdığımı, acil ameliyat gerektiğini, bu ameliyatı aort cerrahisiyle uğraşan cerrahların yapabileceğini söyledi. Bu kez İzmir Kent Hastanesi'ne geldik. Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Suat Buket ameliyatımı yaptı. Şimdi çok iyiyim, meğer içimde bir bomba taşıyormuşum da haberim yokmuş. Oğlumun titizliği kaderimi değiştirdi.
" 'ELLENMEYEN HASTALAR' GRUBUNDA
İzmir Kent Hastanesi Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Suat Buket, İsmet Özkara gibi hastaların anevrizma tedavisinde uygulanan stent greft yöntemine uygun olmadığını, o nedenle de 'ellenmeyen hastalar' grubuna girdiğini söyledi. Prof. Dr. Buket şunları kaydetti: "Tıptaki hızlı gelişmeler hastaların konforunu artırıp hekimlerin işini kolaylaştırırken, bir o kadar da hastayı tedavisiz, çaresiz bırakabiliyor. Bu hastalıkların da başında aort anevrizması (damarın çok genişlemesi ve patlaması halinde hastanın ölümüne yol açabilmesi) geliyor. Aort anevrizmasının tamirinde stent greft (damar içine şemsiye çeklinde açılan tel örgü takılması) yöntemi uygun hastalarda çok iyi sonuçlar veriyor. Stent takmak kolay, asıl ondan sonra hastanın takibi önemli, komplikasyon çıkarsa da tamiri gerekli. Maalesef stent takılamayacak hastayı kimse ellemiyor. Stent uygulaması o kadar arttı ki açık cerrahi yapan cerrahlar azaldı. Açık cerrahi yapanların da deneyimi az. Hastamız İsmet Özkara da ellenmeyen bir hastaydı. Hastamıza açık ameliyat yaptık ve anevrizmanın olduğu yere tekstil ürünü damar taktık. Hastamız çok iyi, bir iki güne taburcu edeceğiz."
Editör: TE Bilisim